Felsefe Kitapları

Böyle Buyurdu Zerdüşt – Friedrich Wilhelm Nietzsche PDF indir

Böyle Buyurdu Zerdüşt – Friedrich Wilhelm Nietzsche, pdf kitap bölümümüzde 2011 senesinde kaleme alınan Böyle Buyurdu Zerdüşt – Friedrich Wilhelm Nietzsche kitabını sizlerle paylaştık. Böyle Buyurdu Zerdüşt – Friedrich Wilhelm Nietzsche kitabının detayları..

Böyle Buyurdu Zerdüşt – Friedrich Wilhelm Nietzsche – Özeti

Böyle Buyurdu Zerdüşt – Friedrich Wilhelm Nietzsche

Böyle Buyurdu Zerdüşt – Friedrich Wilhelm Nietzsche

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
2011
Eklenme: Eylül 21st, 2018
Dil: Türkçe
Sayfa: 320
Yazar: Friedrich Wilhelm Nietzsche
3.994

Alışıgelmiş söylemlerin dışına çıkıp, düşünerek yaşamını önemini anlatan, insan yaşamını daha da anlamlandıran bir başucu kitabını elinizde tutuyorsunuz. Akıcı, doyurucu ve zengin dili ile tüm dünya çapında onlarca senedir okunan eşsiz bir eser. Nietzsche’nin düşüncelerinin en yüksek düzeye eriştiği olgunluk dönemi, ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ adlı bu eseri ile başlar. Bu eser, Nietzsche Felsefesi’nin de ana kitabıdır.

İyi ki Nietzsche Zerdüşt’ü yaratmış ve iyi ki Zerdüşt yola çıkmış.

Zerdüşt boşa buyurmaz hiçbir şeyi:

Cesaretlendirir ve düşündürür. Dürter ve uyandırır. Dokundurur ve hissettirir…

Edebiyatla felsefeyi bu kadar güzel harmanlayan ve insanlığı harekete geçirmek için yaratılan bu eserle, herkesin yolu bir kere de olsa Zerdüşt’le kesişmeli!

İçeriğinde geçen cümlelerle; dünyaya bakışın ve dünyayı algılayışın değişmesi için açılan bir kapı niteliğindedir bu kitap…

‘’Bir amaç eksik, insanlığın halen bir amacı yok,’’ der ve amacı için yollara düşer…

Otuz yaşında Zerdüşt, yurdunu ve gönlünü terk edip dağlara çıkar. Orada ruhunun, yalnızlığının tadını çıkarır ve bundan on sene hiç usanmaz. Ama en sonunda gönlü değişir ve ne demişti şair, ‘’gönlü değişenin dünyası değişir.’’

Yola yıldızlarla tutunur Zerdüşt. Amacı insanlığa ulaşmaktır ve yolunu ‘’erdem’’ ve ‘’sevgi’’ üzerine kurmuştur.

Yürüdüğü bu yolda çokça yalnız kalmıştır. Çektiği acıları, dostlarından ayrılışını sürekli olarak dile getirir. Her seferinde engel olamaz gözyaşlarına. Lakin kimse teselli etmez onu. O hep yalnız devam eder yoluna. Özlem ve öfke ile ağlar çoğu zaman da.

‘’Yalnızlık benim yuvam! Yaban diyarlarda yabanıllar gibi, o kadar çok zaman yaşadım ki, sana gözyaşlarıyla dönmemek elimde değil,’’ der yakarışlarında.

‘’Yalnızlıkla kimsesizlik başka,’’der. İnsanlar içinde yaşamayı, hayvanlar içinde yaşamaktan daha belalı bulur. İşte budur kimsesizlik!

Zaman karanlıkta, aydınlıktakinden daha ağırdır…

Araştırmaya iter insanlığı: İstemeyerekte olsa bir başkasına yol sormuşluğu mevcuttur. Çünkü onun yolculukları deneme ve sorma ile olmuştur. Çünkü tek bir yol yoktur…

Sevmeye iter insanlığı; ilk önce de kendini sevmekle işe başlamanın gerektiğini vurgular. ‘’Kendini sevmeyi öğrenmek, bugünün yarının buyruğu değildir. Aksine, bütün sanatların en incesi, en uyanığı, en yükseği ve sabırlısıdır.’’ der. Çünkü insan en fazla kendine katlanır…

Güneşe seslenir Zerdüşt, ’’Ey büyük yıldız! Aydınlattıkların olmasa, nerede kalırdı senin mutluluğun?’’ Burada kendini yerer, alçaltır ama güneşi hedef alır kendine. Her sabah tepesine doğan güneşle hedefini belirler ömrüne. Derinliklerine inip, yoluna çıkan insanlığı o da aydınlatmak ister. İşte böyle başlar Zerdüşt’ün hikayesi…

‘’Gönlünü özgürce harcayanı severim; teşekkür etmez, teşekkür edilmesine gerek duymaz: Vericidir çünkü o. Kendini korumakta istemez,’’ der. Teşekkür beklemez yoluna çıkanlardan.
Sevgi üzerine konuşur uzun uzun. Üstinsanı öğretmeye geldiğini söyler. Yani; mutluluğu, aklı, erdemi, doğruluğu sorgulatır.

Birçok kişi görür gezerken yolunda Zerdüşt. Ama ya inanmazlar, ya hor görürler veyalga geçerler. Hatta ‘’senden nefret etmeyen yok. Ne iyiler sever seni ne kötüler, git bu şehirden,’’ diyenler gelir karşısına.

Erdemden bahseder uzunca Zerdüşt. Az bilinen bir şey söyler: ‘’Deliksiz uyumak için, kişi bütün erdemlere sahip olmalıdır,’’ der. Çünkü yapılan veya sahip olunan erdemsizliğin, uykuya düşman olduğunu söyler. ‘’Başını yastığa koyduğunda gönlün rahat mı,’’ der kısaca.

Çok şey için sözü mevcuttur Zerdüşt’ün; yeryüzüne, bedeni hor görenler üzerine, sevinçler zaferler üzerine, suçlular üzerine, komşuluk üzerine, güne, gölge üzerine, okuma ve yazma üzerine…

‘’Nefret ederim avare okuyuculardan.’’ Zerdüşt böyle buyurur. Çünkü ruh arar; yazılanda ve okuyanda.

Hayata katlanması zor, zordur yaşamı omuzlamak,’’ derken en güzel cümleleriyle bağlar:

‘’Kuşkusuz yaşamı severiz; fakat yaşamayı istediğimizden, alıştığımızdan değil, sevmeye alıştığımızdan. Her sevgi biraz deliliktir! Hayatı seven bana öyle gelir ki; insanlar içinde da mutluluğu en iyi bilenler kelebekler, sabun köpükleridir.’’ Bu uçucu narin, ufak bedenleri çırpınırken görmek; gözyaşlarına, türkülere götürür Zerdüşt’ü.

‘’Uçacak kadar hafifim artık, kendimin altında görürüm kendimi.’’

Ve böyle buyurur Zerdüşt.

Yüreği bilmecelerle dolu; üzüntülerle denizleri dağları aşıyordu Zerdüşt.

Cesaretlendiriyordu! Kendi kafanın üzerine merdivenin olmasa da tırmanmayı hatırlatıyordu. Birçok şeyi görmek isteyenin, kendinden daha ileriyi görmeyi öğrenmek mecburiyetinde olduğunu dile getiriyordu. Ve yalnızca gözleriyle bakanın fakat nesnenin önünden başka bir şeyi göremeyeceğini anlatıyordu. Zerdüşt’ün arzusu; nesnelerin derinliğini ve cephelerini görmekti. İşte bu yüzden ‘’yükselmelisin,’’ diyordu insanoğluna.

‘’O kadar yükselmelisin ki yıldızları altından görmelisin!’’

Kendi yüksekliğine varmak için, en derinine inmelisin önce…

Ve böyle buyurdu Zerdüşt.

Bir önceki yazımız olan Günahın Üç Rengi – Gülseren Budayıcıoğlu başlıklı kitabımızda Günahın Üç Rengi ekitap indir, Günahın Üç Rengi ekitap oku ve Günahın Üç Rengi pdf indir ile ilgili bilgiler verilmektedir.

 

Related Articles

Back to top button