Biyografi Kitapları

İşim Gücüm Budur Benim – Bülent Eczacıbaşı PDF indir

İşim Gücüm Budur Benim – Bülent Eczacıbaşı, pdf kitap bölümümüzde 2018 senesinde kaleme alınan İşim Gücüm Budur Benim – Bülent Eczacıbaşı kitabını sizlerle paylaştık. İşim Gücüm Budur Benim – Bülent Eczacıbaşı kitabının detayları..

İşim Gücüm Budur Benim – Bülent Eczacıbaşı – Özeti

İşim Gücüm Budur Benim – Bülent Eczacıbaşı

İşim Gücüm Budur Benim – Bülent Eczacıbaşı

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
2018
Eklenme: Eylül 15th, 2018
Dil: Türkiye
Sayfa: 440
Yazar: Bülent Eczacıbaşı
3.103

İş insanı ne iş yapar? Değişen dünya çapında yeni sorumlulukları nelerdir?Karşı karşıya olduğumuz küresel, yerel poblemlerin çözümüne iş insanları nasıl katkıda bulunabilir? “Dünyanın en iyi saklanmış sırrı” Türkiye’nin yeni hikâyesi ne olabilir?

Bülent Eczacıbaşı elinizdeki kitapta, yönetim, ekonomi,sürdürülebilirlik, toplum ve kültür-sanat alanlarına odaklanarak bu ve benzeri birden fazla ufuk açıcı soruyu gündeme taşıyor. Her biri konusunun uzmanı on akademisyenle gerçekleştirdiği söyleşilerden ve kendi tecrübelerinden yola çıkarak yakın tarihe,bugüne ve geleceğe ilişkin görüşlerini dile getiriyor.

İşim Gücüm Budur Benim, iş dünyasını merak edenler, iş yaşamına yeni giren veya girmeyi düşünen gençler için yazıldı.

Kitap İçeriğindeki Bölümler?

Kitabın “Kurumların Kaptan Köşkünde İş İnsanı” bölümünde Yılmaz Argüden ve Özlem Yıldırım-Öktem ile ağırlıklı olarak kurumsallaşma, yönetim ve yönetişim poblemleri tartışılıyor. Şirketlerin ömrünü uzatmak, etkin biçimde yönetilmelerini sağlamak için yapılması gerekenlerin, aile şirketlerinin zayıf ve kuvvetli yönlerinin ele alındığı bu bölümde, aile anayasası, kurum kültürü, değerler, girişimcilik, yetkin insan kaynağının önemi ve önderlik gibi konulara değiniliyor.

“Ekonominin Çarkları Arasında İş İnsanı” başlıklı bölümde ise, Refet Gürkaynak ve Murat Üçer ile ekonominin poblemleri ele alınıyor. Tartışmanın ana başlıklarının, orta gelir tuzağı, inovasyon, verimlilik, enflasyon, kur, teşvikler ve sanayi politikaları olduğu bu bölümde, dünya çapındaki gelişmeler de dikkate alınarak, Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi ve şirketlerin başarısı için alınması gereken vizyoner kararlar değerlendiriliyor.

Bülent Eczacıbaşı, “İş İnsanı ve Gezegenimizin Geleceği” başlıklı bölümde, Fikret Adaman ve Hande Paker ile sürdürülebilirliği çevre, toplum ve ekonomi boyutlarıyla konu alıyor. Bu bölümün ağırlıklı konusu, sürdürülebilirliğin iş insanını birinci derecede ilgilendiren unsurları… Dünyamızı tehdit eden en büyük sorun olan iklim değişikliğinin önemli bir yer tuttuğu bu bölümde, ortak hedeflere ulaşmanın zorlukları, yeni büyüme paradigmaları, iş insanları ile siyasetçilerin sorumlulukları tartışılıyor.

“Toplumsal Oyuncu Olarak İş İnsanı” başlıklı bölümde, toplumun iş insanına bakışından yola çıkarak şirketlerin toplumsal konularda neler yapabilecekleri, Ali Çarkoğlu ve Işık Özel ile birlikte tartışılırken, Türkiye’de hayırseverlik, eğitim, fırsat eşitliği, özel kesimin STK’larla ilişkileri gibi konulara değiniliyor.

“İş İnsanı ve Kültür Dünyamız” bölümünde ise, Hasan Bülent Kahraman ve Jale Nejdet Erzen ile birlikte, “En büyük zenginliğimiz olan kültür, neden bunun yanı sıra en büyük sorunumuz? Yaratıcı insan gücümüzü nasıl artırabiliriz?” sorularına yanıtlar aranıyor ve özellikle kapsayıcı kültür politikaları için yapılabilecekler sıralanıyor.

ÖNSÖZ

Benim meslek seçimi üzerinde kafa yorduğum zamanlar, “68 kuşağı” gençlerinin dünyayı ayağa kaldırdığı senelera rastlar. O vakitlerda iş insanının yahut şuan için hâlâ daha sık kullanılan şekliyle “iş adamı”nın saygınlığı pek yüksek değildi. Belki “Bugünkü kadar bile yüksek değildi!” demek daha doğru olur. Zamanın Türk filmlerinde Hulusi Kentmen aracılığıyla canlandırılan, Bedri Koraman’ın karikatürlerinde rastlanan ağzı purolu, göbekli, ceplerinden paralar fışkıran tipler, toplumun büyük bir kesiminin gözünde iş adamının emsallariydi.

68 Hareketi’nin de etkisiyle, dünya çapında olup biteni izleyen, ülke poblemleri üzerinde tartışmayı seven gençler içinde ise “solculuk”, hatta “devrimcilik” modaydı. Bu modaya uygun kitaplar okumak, müzik dinlemek gerekiyordu. Marksist düşüncenin temelleri ile ilgili bilgi sahibi olmak şarttı. Sartre okuyacaktınız, Brecht’i sevecektiniz, Nâzım Hikmet hayranı olacaktınız, Joan Bez ve Bob Dylan dinleyecektiniz. Das Kapital’i okumuş olmanız gerekmezdi, nasıl olsa okumuş olduğunuz varsayılırdı. Marksist terminolojiye biraz hâkim olmanız yeterliydi. “Aydın” yahut “entelektüel” olmakla “solcu” olmak hemen hemen eş manalıydı. İş adamı, “kapitalist” yahut “komprador”, “kötü adam”dı, insanları sömürerek kendini zenginleştiren kişiydi. Nefret odağı olmadığı zaman iş adamı bu gençlerin sohbetlerinde alay konusuydu. İş adamının en zararsızı ve en iyisi, hiçbir işe yaramayanı idi.

Bir keresinde kitap meraklısı bir arkadaş grubuyla romanlardan ve hikayeler den paragraflar okuyup, hayali bireylerin yaşamlarıyla alakalı senaryolar üreterek bir oyun oynadığımızı hatırlıyorum. Bir arkadaşımız Orhan Veli’nin bilinen şiirnden bir bölüm okuduktan sonra bunları söyleyen birinin mesleğini sormuştu:

İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken,
Uyanır bakarsınız ki mavi.

Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker,
Ben dikerim.

 

Bir önceki yazımız olan Nutuk – Mustafa Kemal Atatürk başlıklı kitabımızda Nutuk Mustafa Kemal Atatürk ekitap indir, Nutuk Mustafa Kemal Atatürk ekitap oku ve Nutuk Mustafa Kemal Atatürk pdf indir ile ilgili bilgiler verilmektedir.

 

Related Articles

Back to top button