Tarih Kitapları
Asımın Neslinden Kırk Yürek Pdf indir
Asımın Neslinden Kırk Yürek pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 167 sayfadan oluşan Asımın Neslinden Kırk Yürek kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. 40’lar Kulübü tarafından kaleme alınan Asımın Neslinden Kırk Yürek isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 13.5 x 21 cm ebatındadır. Asımın Neslinden Kırk Yürek kitabını 9786059889193 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Asımın Neslinden Kırk Yürek pdf oku indir.
Asımın Neslinden Kırk Yürek pdf indir
Bir medeniyet ve kültür timsali olarak Osmanlılık kullanılıyorsa eğer, bu sıfatı 20. yüzyılda onun kadar hak eden ikinci bir şahsiyet daha var mıdır, bilemiyorum. Osmanlılık bir taltif nişanı ise eğer, onu son asrında ilk hak eden şahsiyet olarak Mehmet Akif’i gösterebilirim. Hatırasına hürmeten onu aslında asıl ve orijinal adı ile yani Muhammed Akif olarak isimlendirmek belki de onu anlayabilme ve anlatabilme gayretimiz için en güzel çıkış noktası olabilir.
Alfabemizin değişimiyle, sözcüklerimizi kaybedişimiz arasında ve tabii ki kavramları anlayamaz hâle gelişimizin neticesinde yitirdiğimiz bir imparatorluk kadar devasa bir mensubiyet ve aidiyet duygusudur ki bunları kendileri üzerinden anlatmaya çalıştığımız müstesna bireylerin en başında gelir Muhammed Akif…
Belki de yalnızca Arnavut bir Osmanlıdan söz ettiğimizi anlatabilseydik bugünkü nesle, millet olmanın ne olduğunun mihenk taşı olabilirdi ‘İstiklal Şairi’.
Bütün ayrıntı kısmı ile yaşamını bir usta ressama çizdirsek, Muhammed Akif; göğsünde Osmanlı, alnında vefa, bileklerinde hamiyet ve ayaklarında İslam coğrafyası yazılı bir örnek portre olarak çıkardı karşımıza. Bütün bunların içinde ve özünde sahip olduğu iman ise onun âdeta eti-kemiği, temiz fıtratı ise sinir sistemidir.
Akif’i yalnızca İstiklal Şairi olarak lanse etmek -bu sıfatın büyüklüğüne rağmen- ona hak ettiği değeri vermemekten ziyade bütün bir milleti bir hazineden mahrum etmek olur.
İşte bu kitap, farklı gözlerden merhum Muhammed Akif’i tasvir etme gayreti gösteren ressamların portrelerinden oluşuyor. Tamamını art arda yerleştirdiğinizde yaşanan resim onu gösteriyor olacaktır.
Bu kitap her şeyden önce bir vefa borcunun bize düşen taksidinin ödenmesidir.
Alfabemizin değişimiyle, sözcüklerimizi kaybedişimiz arasında ve tabii ki kavramları anlayamaz hâle gelişimizin neticesinde yitirdiğimiz bir imparatorluk kadar devasa bir mensubiyet ve aidiyet duygusudur ki bunları kendileri üzerinden anlatmaya çalıştığımız müstesna bireylerin en başında gelir Muhammed Akif…
Belki de yalnızca Arnavut bir Osmanlıdan söz ettiğimizi anlatabilseydik bugünkü nesle, millet olmanın ne olduğunun mihenk taşı olabilirdi ‘İstiklal Şairi’.
Bütün ayrıntı kısmı ile yaşamını bir usta ressama çizdirsek, Muhammed Akif; göğsünde Osmanlı, alnında vefa, bileklerinde hamiyet ve ayaklarında İslam coğrafyası yazılı bir örnek portre olarak çıkardı karşımıza. Bütün bunların içinde ve özünde sahip olduğu iman ise onun âdeta eti-kemiği, temiz fıtratı ise sinir sistemidir.
Akif’i yalnızca İstiklal Şairi olarak lanse etmek -bu sıfatın büyüklüğüne rağmen- ona hak ettiği değeri vermemekten ziyade bütün bir milleti bir hazineden mahrum etmek olur.
İşte bu kitap, farklı gözlerden merhum Muhammed Akif’i tasvir etme gayreti gösteren ressamların portrelerinden oluşuyor. Tamamını art arda yerleştirdiğinizde yaşanan resim onu gösteriyor olacaktır.
Bu kitap her şeyden önce bir vefa borcunun bize düşen taksidinin ödenmesidir.