DGS Kitapları

Yaşlı Adam ve Deniz (İhtiyar Balıkçı) – Ernest Hemingway PDF indir

Yaşlı Adam ve Deniz (İhtiyar Balıkçı) – Ernest Hemingway, pdf kitap bölümümüzde Ekim 2013 senesinde kaleme alınan Yaşlı Adam ve Deniz (İhtiyar Balıkçı) – Ernest Hemingway kitabını sizlerle paylaştık. Yaşlı Adam ve Deniz (İhtiyar Balıkçı) – Ernest Hemingway kitabının detayları..

Yaşlı Adam ve Deniz (İhtiyar Balıkçı) – Ernest Hemingway – Özeti

Yaşlı Adam ve Deniz (İhtiyar Balıkçı) – Ernest Hemingway

Yaşlı Adam ve Deniz (İhtiyar Balıkçı) – Ernest Hemingway

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Ekim 2013
Eklenme: Haziran 4th, 2018
Dil: Türkce
Sayfa: 136
Yazar: Ernest Hemingway
13.859

Golf Stream’de ufak teknesiyle yalnız başına avlanan yaşlı bir balıkçı vardı. Zayıf, kavruk yüzü kederli, ensesi kırış kırış bir adamdı.Yanakları, güneşin tropik denizlerde meydana getirdiği yansımaların esmer lekeleriyle kaplıydı. Bu lekeler yüzünde aşağı çenesine kadar iniyordu. Elleri, oltasına takılan ağır balıkları çekerken açılan yarıklarla yol yoldu. Ne var ki bu yarıkların hiçbiri taze değildi. Bir çöl kuraklığını andıran balıksız günler kadar eskiydi bunllar.

Evet tam seksen dört gündür tek bir balık tutamadan dönüyordu. İlk kırk gün yanına birde çocuk almıştı. Lakin ardı sıra bir çok gün eli boş döndükten sonra çocuğun ailesi, yaşlı balıkçının artık talihsizlikten de beter bir salao’ya uğradığına inanarak, çocuklarını ilk hafta içinde üç güzel balık yakalayan bir başka tekneye vermişlerdi. İhtiyar balıkçının her gün ufacık teknesiyle eli boş dönüşünü görmek çocuğa pek dokunuyordu. Teknenin gelişini görünce hemen aşağı sahile, olta yumaklarını, sereni, zıpkını, yelkeni taşımak için eski ustasının yardımına koşuyordu. Çocuk yaşlı balıkçıya büyük bir hayranlık duyuyordu, herşeyi ondan öğrenmişti. Ama onun yanından ayrılmak zorunda kaldığı içinde bir okadar üzgündü. Çocuk yaşlıın yanından ayrılmasına rağmen bütün boş zamanlarıni onunla geçiriyordu. İhtiyar balıkçıda her sabah çocuğun evine giderek onu uyandırıyor ve sahile birlikte iniyorlardı. İhtiyar, çocukla balığa çıktığı günleri çok özlüyordu. yaşlı teknesini yükleyip, gerekli çalışmaları yaptıktan sonra ağır ağır denize açılarak uzaklaştı. Hava kararmaya başladığında çocuk sahilde yine yaşlıı bekliyordu. Ama yaşlı o günde hiç balık tutamadan geri dönüyordu, çocuk bunu öğrenince yine çok üzüldü ve o gün tuttuğu iki büyük balığı yaşlıa verdi ve balıkları yem olarak kullanmasını istedi.

İhtiyar ertesi sabah, güneş doğmadan, bir gün o hayalini kurduğu kılıç balığını yakalayacağına olan inancıyla tekrar denize açıldı ve okyanusun bereketli olduğunu umduğu bir köşesinin yolunu tuttu. İhtiyar balıkçı bu sefer çok uzaklara gitmeye karar vermişti. Koyun etrafında haftalarca uğraştım, yine bişey tutamadım diye düşünüyordu.

Ortalık iyice ağarmadan uçları yemli oltalarını suya atrak, akıntıya doğru sıyırtmaya başladı ve çok geçmeden güneşin doğuşunu büyük bir zevkle seyretti. Aradan birkaç saat geçmişti, tam bu sırada biraz ilersinde siyah kanatlarını açmış bir kuşun süzülmekte olduğunu gördü ve birşeyler bulduğunu, bi hayli büyük bir sürü olduğunu düşündü.Aradan çok geçmeden kıç tarafındaki oltanın ipleri yaşlıın ayaklarının altında geriliverdi; ihtiyar adam kürekleri bırakarak oltaya el attı, ufak bir balığın ağırlığını nı hissedince hızla içeriye doğru çekmeye başladı. İçeri aldığı balık güzel bir palamuttu. İhtiyar, balığın iyi yemlik bulunacağını düşünerek balığı teknenin ucuna doğru fırlattı. Artık sahilin yeşil çizgisi gözden kaybolmuş, güneş iyice ısınmıştı, kürek çekerken yaşlıın sırtında, ensesinden kuyruk sokumuna doğru ter damlaları iniyordu. işte o anda, olta ipinin altında küpeşteye dayadığı tahta çubuklardan birinin düştüğünü gördü ve bir süre sonra bir balığın zokayı yuttuğunu anladı, ip öylesine geriliyordu ki balığın nekadar büyük olduğunu tahmin bile edemiyordu ama şunu çok iyi biliyorduki bu balık herzaman hayalini kurduğu kılıç balığıydı. İhtiyar büyük bir uğraştan sonra oltanın hakimiyetini tamamiyle sağladı. Ama balık öylesine kuvvetliydü ki tekneyi sürüklemeye başlamıştı, oltanın ipide git gide boşalıyordu. İhtiyar balıkçı diğer oltaların ipinden ekleme yaparak oltanın boyunu bir hayli uzattı, artık kendinden emindi.

Bir süre sonra hava karardı, balık hiçte yorulacak gibi gözükmüyordu. Artık olta omuzlarına çok ağır geliyordu ve yaşlı oltayı sağ omzundan sol omzuna sürekli olarak değiştirmeye başladı. Ne olursa olsun balığa yenilmeyeceğini sürekli olarak söyleyip kendi kendine konuşuyordu. Bir an için çocuğun yanında olduğunu düşündü. Eğer o yanımda olsaydı bu kadar yorulmazdım diyerek onu çok özlediğini dile getirdi. İhtiyar, balığın ani bir hareketiyle kendine geldi, içinden acaba pes etmeye mi başladı diye geçirmeye başladı. Ama balık yoluna hala sürdürmektedu. İhtiyar çok açıkmıtı ve yakaladığı palamutu temizledikten sonra yemeye başladı, çok az suyu kalmıştı buna karşın sonuna kadar devam etmeye karalıydı. Bir an için suya baktı ve teknenin yavaşladığını hissetti, balığın yine pes etmeye başladığını düşündü ama bu sefer yanılmamıştı. Balık iyice yavaşlayarak su üstüne çıktı. İhtiyar, balığı gördüğünde çok heyecanlandı, bu yaşamında tuttuğu en büyük balıktı. Gümüşü andıran rengi güneşte parıl parıl parlıyor, uzun ağzının sivriliği insanın içini ürpertiyordu. İhtiyar büyük bir zorlukla su üstüne çıkardığı balığa mızrağını fırlatarak tamamen ölmesini sağladı ve balığı teknenin yanına ağzından ve kuyruğun dan sıkıca bağladı. Artık evinin yoluna koyulabilirdi, çünkü savaştan yaşlı galip çıkmıştı. Denizde birkaç saat yol aldıktan sonra suların hareketlendiğini gördü. Evet korktuğu başına gelmişti, bunlar köpek balığıydı. Hemen teknesinde ayağa kalktı ve mızrağını eline alarak köpek balıklarına saldırmaya başladı. Uzun bir uğraştan sonra birini öldürdü ve öbürünüde ağır bir biçimde yaraladı ama onlarda kılıç balığına zarar vermişti. İkinci köpek balığını öldürmek isterken mızrağıda kırılmıştı ve ilerde köpek balıklarının tekrar saldıracağındanda emindi. İhtiyar yorgun bir hareketle tekneye oturdu ve teknenin küreğini içeri aldı, belindeki bıçağını çıkararak küreğe bağlamaya başladı, evet artık yeni bir mızrağı vardı. Artık tek düşündüğü biran önce evine varmak ve çocuğu görebilmekti. Nihayet günler sonra evine yaklaştığını hissetmeye başladı.Tam o sırada sudaki çalışma tekrar görülmeye başladı, yine köpek balıkları gelmişti ve kılıç balığına saldırmaya başlamışlardı. Balıktan bir ısırık alan, yuttuktan sonra tekrar geliyordu. İhtiyar balıkçı yaptığı mızrakla bu köpek balıklarınıda yenmeyi başardı ama kılıçbalığındanda fazla birşey kalmamıştı. İhtiyar herşeye rağmen bütün gün yoluna sürdü ve nihayet evinin olduğu sahilin ışıklarını görebildi, teknesini kıyıya yanaştırıp bağladıktan sonra hemen evine gitti.

Sabah olduğunda çocuk yaşlıın teknesini gördü, teknenin etrafı bir hayli kalabalıktı, herkes yaşlıın tuttuğu balığa bakıyordu etkilenmek için balıktan arta kalanlar bile yetiyordu. Çocuk teknenin yanına inmeden hızla yaşlıın evine doğru koşmaya başladı. Eve vardığında o hala uyuyordu. Çocuk yaşlıı seyretmeye başladı ve bir süre sonra yaşlı gözünü açıp çocuğa sıcak bir gülümseme attıktan sonra tekrar uykuveyaldı.

Bir önceki yazımız olan Aşk Köpekliktir – Ahmet Ümit başlıklı kitabımızda Aşk Köpekliktir ekitap indir, Aşk Köpekliktir ekitap oku ve Aşk Köpekliktir pdf indir ile ilgili bilgiler verilmektedir.

 

Related Articles

Back to top button