When Pera Trees Whisper Pdf indir
When Pera Trees Whisper pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde İNGİLİZCE sayfadan oluşan When Pera Trees Whisper kitabı 445 olarak çıkarılmıştır. Ahmet Ümit tarafından kaleme alınan When Pera Trees Whisper isimli kitap 9786051417387 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatındadır. When Pera Trees Whisper kitabını 14.11.2017 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. When Pera Trees Whisper pdf oku indir.
When Pera Trees Whisper pdf indir
Darkness…
Darkness made much heavier by the cold. From a distance, songs reach his ear, the jovial shrieks of women, exaggerated drunken wails. Someone is cursing, perhaps to the heavens. Perhaps someone is sobbing, and just maybe someone is dying in the midst of this cacophony, this uproar. He doesn’t give a damn. He’s shed it all off; there’s just the rage… He walks without knowing where he is going, engulfed by hatred. That green-eyed monster, jealousy, has clutched his heart in its steely claw and is squeezing away.
Women, says a voice from the depths of his consciousness…
Women. You cannot play around with them. You think you are playing with them but then the next thing you know, you’ve become the toy. In the street appear the faces of the women he’s had in his life. Their images fall at his feet one by one. All of them with heads hung and eyes filled with grief… All of them heartbroken. He brushes it off, passing over and stepping on them like puddles, but the images fall onto the ground once again. Women, the voice says again. You can never escape them; their spirits will haunt you for the rest of your life…
Karanlık…
Soğuk havayla iyice ağırlaşan bir karanlık. Uzaklardan şarkılar geliyor kulağına, neşeli kadın çığlıkları, ayarını yitirmiş sarhoş naraları. biri küfrediyor belki ana avrat, belki ağlıyor biri hıçkıra hıçkıra, belki biri usulca ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasında. Umurunda değil. Hepsinden sıyrılmış, yalnızca öfke… Nereye gittiğini bilmeden yürüyor, nefret tarafından kuşatılmış olarak. Kıskançlık denen o canavar, çelikten pençesine almış yüreğini, habire sıkıyor.
“Kadınlar,” diyor bir ses zihninin derinliklerinden…
“Kadınlar, onlarla oynayamazsın… Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun.” Hayatına giren kadınların yüzleri beliriyor sokağın zemininde. Birer birer düşüyor fotoğrafları ayaklarının dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün… Aldırmıyor, bir su birikintisiymiş gibi basıp geçiyor üzerlerinden ama yeniden düşüyor görüntüler zemine. “Kadınlar,” diyor o ses yine, “Kadınlardan asla kurtulamazsın, hayaletleri yaşamın boyunca seni takip eder.”