Tarih Kitapları
Türkiye’nin Tarihi ve Ekonomik Politik Yapısı (1838-2016) Pdf indir
Türkiye’nin Tarihi ve Ekonomik Politik Yapısı (1838-2016) pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 560 sayfadan oluşan Türkiye’nin Tarihi ve Ekonomik Politik Yapısı (1838-2016) kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Ahmet Akif Mücek tarafından kaleme alınan Türkiye’nin Tarihi ve Ekonomik Politik Yapısı (1838-2016) isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 16 x 24 cm ebatındadır. Türkiye’nin Tarihi ve Ekonomik Politik Yapısı (1838-2016) kitabını 9789753447768 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Türkiye’nin Tarihi ve Ekonomik Politik Yapısı (1838-2016) pdf oku indir.
Türkiye’nin Tarihi ve Ekonomik Politik Yapısı (1838-2016) pdf indir
Osmanlı yarı sömürgeleşme sürecinde iflasa sürüklendi. Babıâli yerini Galata bankerleri, Osmanlı Bankası ve Düyun-u Umumiye’ye terk etmişti.
İmparatorluk tarihten silindi. Milli Mücadele, İttihatçıların sınıfsal ittifak ve örgütsel zemininde, soykırım ve sermaye transferlerini meşrulaştıran bir çizgide geliştirildi.
Kemalist önderlik, sömürgecilerle, yeni işbölümünün pazarlığını yaparken sınırsız pragmatizm sergiledi. Ekonomik ve siyasi bağımsızlığın sınırları böyle çizildi. Devletçi sanayileşme hamlesiyle nispeten bağımsız bir yapı oluşturuldu.
Savaş ortamında vurgunlar, karaborsa furyası, Hükümeti Nazi etkisiyle, Varlık Vergisi görüntüsünde sermaye gaspına yöneltti. Bu 1915 soykırım politikasının resmî ideoloji olarak tesciliydi.
DP iktidarı, ufak burjuva diktatörlüğünün yirmi yedi yıllık hâkimiyetini bittirdi. Emperyalizmin yeni sömürgecilik ilişkileri DP iktidarı zamanında geliştirildi.
Uluslararası işbölümünde Türkiye ithalata bağımlı bir sanayileşmeye yönlendirildi. Türkiye bu istikamette ilerledi. Sermaye içi çatışmalar, DP iktidarını 27 Mayıs askerî darbesiyle bittirdi.
12 Mart darbesinin ülkeler arası ilişkilerin yeniden tanzimi, hâkim sınıflararası çelişkileri çözme ve halk muhalefetini ezme girişimleri çare olmadı. Türkiye yeni bir bataklığa saplandı.
12 Eylül faşizmi halk muhalefetini bastırdığında 24 Ocak kararları uygulamaya konulabildi, ihraç ekonomisi modeline geçildi. Devletçi politikaları simgeleyen sermaye birikimi bittirildi. Dış borçlanmaveyayalı sermaye birikim rejimi ikame edildi.
28 Şubat askerî darbesinde kazaya uğrayan İslami kesimin, emperyalizm ve işbirlikçileriyle, dostluk temelli ilişkileri AKP’de vücut buldu.
AKP, Türkiye’yi IMF, DB yönergeleri ışığında dönüştürdü. Türkiye spekülatif sermaye kıskacında açmaza alındı. Dış ekonomik, siyasi dalgalanmalara, negatif etkilere açık bir yapı oluştu. Büyüme edebiyatı eşliğinde emekçiler yoksullaştı yahut açlığa mahkûm edildi. Emekçi kesimlere yönelik saldırılar piyasanınderinleştirilmesine hizmet eden rafine uygulamalarla sürdürüldü.
Sosyal kültürel formlar mutasyona uğradı. Ortaya koyu İslami yeşil rengin dolar banknotlarıyla bütünleştiği, soysuz bir model çıktı. Kapitalizmin yalnızca teknolojisini, sınai mamullerini ithal etmekle yetinmeyen, bunun daha ilerisinde, efendisine benzemek için onun düşünce, ideoloji ve tüketici davranışlarını taklit eden kölelere özgü bir algı hâkim kılındı.
15 Temmuz askerî darbe girişimi Erdoğan öncülüğündeki AKP iktidarının devleti ve toplumu İslami çizgide dönüştürme ve sömürgeleşme sürecinin ilerletilmesi için bir fırsat olarak değerlendirildi.
İmparatorluk tarihten silindi. Milli Mücadele, İttihatçıların sınıfsal ittifak ve örgütsel zemininde, soykırım ve sermaye transferlerini meşrulaştıran bir çizgide geliştirildi.
Kemalist önderlik, sömürgecilerle, yeni işbölümünün pazarlığını yaparken sınırsız pragmatizm sergiledi. Ekonomik ve siyasi bağımsızlığın sınırları böyle çizildi. Devletçi sanayileşme hamlesiyle nispeten bağımsız bir yapı oluşturuldu.
Savaş ortamında vurgunlar, karaborsa furyası, Hükümeti Nazi etkisiyle, Varlık Vergisi görüntüsünde sermaye gaspına yöneltti. Bu 1915 soykırım politikasının resmî ideoloji olarak tesciliydi.
DP iktidarı, ufak burjuva diktatörlüğünün yirmi yedi yıllık hâkimiyetini bittirdi. Emperyalizmin yeni sömürgecilik ilişkileri DP iktidarı zamanında geliştirildi.
Uluslararası işbölümünde Türkiye ithalata bağımlı bir sanayileşmeye yönlendirildi. Türkiye bu istikamette ilerledi. Sermaye içi çatışmalar, DP iktidarını 27 Mayıs askerî darbesiyle bittirdi.
12 Mart darbesinin ülkeler arası ilişkilerin yeniden tanzimi, hâkim sınıflararası çelişkileri çözme ve halk muhalefetini ezme girişimleri çare olmadı. Türkiye yeni bir bataklığa saplandı.
12 Eylül faşizmi halk muhalefetini bastırdığında 24 Ocak kararları uygulamaya konulabildi, ihraç ekonomisi modeline geçildi. Devletçi politikaları simgeleyen sermaye birikimi bittirildi. Dış borçlanmaveyayalı sermaye birikim rejimi ikame edildi.
28 Şubat askerî darbesinde kazaya uğrayan İslami kesimin, emperyalizm ve işbirlikçileriyle, dostluk temelli ilişkileri AKP’de vücut buldu.
AKP, Türkiye’yi IMF, DB yönergeleri ışığında dönüştürdü. Türkiye spekülatif sermaye kıskacında açmaza alındı. Dış ekonomik, siyasi dalgalanmalara, negatif etkilere açık bir yapı oluştu. Büyüme edebiyatı eşliğinde emekçiler yoksullaştı yahut açlığa mahkûm edildi. Emekçi kesimlere yönelik saldırılar piyasanınderinleştirilmesine hizmet eden rafine uygulamalarla sürdürüldü.
Sosyal kültürel formlar mutasyona uğradı. Ortaya koyu İslami yeşil rengin dolar banknotlarıyla bütünleştiği, soysuz bir model çıktı. Kapitalizmin yalnızca teknolojisini, sınai mamullerini ithal etmekle yetinmeyen, bunun daha ilerisinde, efendisine benzemek için onun düşünce, ideoloji ve tüketici davranışlarını taklit eden kölelere özgü bir algı hâkim kılındı.
15 Temmuz askerî darbe girişimi Erdoğan öncülüğündeki AKP iktidarının devleti ve toplumu İslami çizgide dönüştürme ve sömürgeleşme sürecinin ilerletilmesi için bir fırsat olarak değerlendirildi.