Tatarlar Olarak Andığımız Moğolların Tarihi Bir Papalık Elçisinin Moğolistan Seyahati ve Gözlemleri (1245-1247) Pdf indir
Tatarlar Olarak Andığımız Moğolların Tarihi
Bir Papalık Elçisinin Moğolistan Seyahati ve Gözlemleri (1245-1247) pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde TÜRKÇE sayfadan oluşan Tatarlar Olarak Andığımız Moğolların Tarihi
Bir Papalık Elçisinin Moğolistan Seyahati ve Gözlemleri (1245-1247) kitabı 163 olarak çıkarılmıştır. Plano Carpinili Johannes tarafından kaleme alınan Tatarlar Olarak Andığımız Moğolların Tarihi
Bir Papalık Elçisinin Moğolistan Seyahati ve Gözlemleri (1245-1247) isimli kitap 9786254082221 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatındadır. Tatarlar Olarak Andığımız Moğolların Tarihi
Bir Papalık Elçisinin Moğolistan Seyahati ve Gözlemleri (1245-1247) kitabını 15.02.2022 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Tatarlar Olarak Andığımız Moğolların Tarihi
Bir Papalık Elçisinin Moğolistan Seyahati ve Gözlemleri (1245-1247) pdf oku indir.
Tatarlar Olarak Andığımız Moğolların Tarihi
Bir Papalık Elçisinin Moğolistan Seyahati ve Gözlemleri (1245-1247) pdf indir
IV. Innocentius’un korkusu Johannes adlı bir Fransisken din adamının 1245 Nisan ayında Moğolistan’a gönderilmesine kadar vardı. Din adamının görevi, Moğolların Avrupa’ya bir sefer düzenleyip düzenlemeyeceklerini öğrenmek, böyle bir niyetleri varsa onlarla etkili bir mücadeleye girişmek için düşmanlarını yakında zamandan tanımak üzere dinlerini, geleneklerini, mutfak kültürlerini, aralarındaki ilişkileri ve daha da mühimsi taktikleri ile savaş kültürlerine varıncaya kadar her şeyi, ama her şeyi öğrenmekti. Moğolistan’dan dönüşünün ardından 1247’de kaleme aldığı eserinde seyahatinin bunun yanında tüm bu hususlarda tanımlayıcı bilgiler vermesi de vazifesinin, omuzlarına yüklediği bilinçle alakalıydi. Sorumlulukları ile bütünleşen Plano Carpinili Johannes için seyahati yalnızca bir yolculuk değildi. Bir keşifti bunun yanı sıra.
Johannes, Moğol egemenliğindeki topraklarda bir buçuk seneden fazla bir süre geçirdi. Bu zaman zarfında Moğollarla yakın temas içinde bulundu. Başlangıçta, birkaç sene önce Avrupa’nın bir kısmının altını üstüne getirmiş bir halkın topraklarına gitmek onu ürkütüyordu. Lakin deneyimlediği şeyler onu bambaşka bir hissiyata sürükleyecekti. Seyahati sırasında kimi olumsuz durumlarla yüz yüze kaldıysa da çoğu zaman Moğolların misafirperverliklerinden istaçıkladı, onlar tarafından korundu, iyiliklerini gördü, onlarla aynı sofraya oturdu ve aynı suyu içti. Hatta eserinde Moğolların iyi huylarına temas ettiği birkaç başlık bile kaleme aldı. Johannes Moğollar ile ilgili bilgi veren ilk Batılı olmasa da onları keşfeden ilk kişi olmuştu. Bunun yanı sıra Asya’yı da… Daha önce mitolojik bir dünya gibi görünen Asya onun aktardıkları aracılığıyla artık daha iyi bilinmektedu. Bunun, Johannes’i takip edecek kimseleri Asya seyahati için daha da cesaretlendirdiği ve onları Asya’nın farklı noktalarına adım atmaya teşvik ettiği bir gerçek. Bu, Johannes’i tabi ki denizci kâşifler düzeysine çıkarmıyor. Lakin başardığı şey buna uzak da değildi aslında.
Johannes’in kâşifliğini bir tarafa bırakacak olursak onun asıl önemi, Moğol tarihi ile alakalı en mühim kaynaklardan birisini kaleme almış olmasından ileri gelir. Bir Moğol kurultayında ilk kez bulunmakla kalmayarak bunu geniş bir şekilde bir biçimde aktaran kişi de Johannes’ti, Moğolların geleneklerini ve göreneklerini üstün bir gözlemle aktaran da. Moğolların askerî geleneklerini çözümleyen de, Moğol tarihi hususunda ilk defa gerçekçi aktarımları yapan da oydu. Ve tüm bunları yalnızca bu işi ilk defa başaran bir kişi olarak değil, bunu müthiş bir biçimde ortaya koyan bir kişi olarak yapıyordu. Bu, Moğolistan’da bulunarak onları yaşadıkları bölgede gözlemlemesi ile tüm bunları üstün bir kavrayışla analiz etmesinin bir neticesiydi.