Tarih Kitapları
Tarihin Yapısökümü Pdf indir
Tarihin Yapısökümü pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde TÜRKÇE sayfadan oluşan Tarihin Yapısökümü kitabı 300 olarak çıkarılmıştır. Alun Munslow tarafından kaleme alınan Tarihin Yapısökümü isimli kitap 9786257312035 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatındadır. Tarihin Yapısökümü kitabını 28.01.2021 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Tarihin Yapısökümü pdf oku indir.
Tarihin Yapısökümü pdf indir
Bir insanın yüzündeki çizgilere bakarak neler yaşadığını çıkarabilir miyiz? Kaldı ki ortada kendisi değil de bir fotoğrafı, heykeli veya resmi varsa, bunlar o insanın yaşadığı gerçekliği ne kadar yansıtır? Dolayısıyla çizgilere bakılarak yazılanlar ve bu yazıları okuyanların yazdıkları nasıl bir tarihtir? Geçmişi ve bir daha geri gelmeyecek hayat tecrübelerini, bıraktığı izlere bakarak aslına uygun olarak yeniden yaratmak olabilecek müdür? Yani objektif ve tek bir tarih yazılabilir mi? İşte Alun Munslow Tarihin Yapısökümü’nde bu sorulara yanıt arıyor.
Tarihe, özellikle kendi tarihine çok meraklı olup da tarihçi ve tarih metninin kendisi üzerinde pek durmayan bir entelektüel iklimde, bu soruların hayati önemi ortadadır. Foucault’ya göre ifade edersek, tarih geçmiş ile ilgili tarihçilerin modern söylemlerinden ibarettir ve bu tarih, her bilgi gibi iktidar ilişkilerinin kurulması ve sürdürülmesinde kullanılır.
Munslow bu kitapta, pozitivist ve ampirist tarih anlayışlarının eleştirisi temelinde, postmodern tarih anlayışına bir giriş yapıyor ve poblemlerinı tartışıyor: Tarih salt zihnî veya lisani bir kendilik olmadığı gibi objektif de olamaz. Geçmişten bize kalan izler mevcuttur. Ama bu izler kendi başlarına dilsizdir: Onları dillendiren tarihçidir. Tarihçi, fiilen var olan geçmişe açıklayıcı, ideolojik, siyasi nedenlerle hikâyeler dayatarak bir anlatı, yani tarih oluşturur. Daha doğrusu, Foucault’nun “epistem”lerinin art arda dizilişi gibi, mecazların akışıyla yaratılan bir anlatıyla gerçeklik etkisi yaratır. Dilin gerçekliği ne kadar yansıtabildiği, tarih ve tarihçinin neyi anlattığı, tarihî gerçeklerin ne kadar gerçek olduğu soruları ortadayken yine de tarih yazılabilir mi?
Tarihe, özellikle kendi tarihine çok meraklı olup da tarihçi ve tarih metninin kendisi üzerinde pek durmayan bir entelektüel iklimde, bu soruların hayati önemi ortadadır. Foucault’ya göre ifade edersek, tarih geçmiş ile ilgili tarihçilerin modern söylemlerinden ibarettir ve bu tarih, her bilgi gibi iktidar ilişkilerinin kurulması ve sürdürülmesinde kullanılır.
Munslow bu kitapta, pozitivist ve ampirist tarih anlayışlarının eleştirisi temelinde, postmodern tarih anlayışına bir giriş yapıyor ve poblemlerinı tartışıyor: Tarih salt zihnî veya lisani bir kendilik olmadığı gibi objektif de olamaz. Geçmişten bize kalan izler mevcuttur. Ama bu izler kendi başlarına dilsizdir: Onları dillendiren tarihçidir. Tarihçi, fiilen var olan geçmişe açıklayıcı, ideolojik, siyasi nedenlerle hikâyeler dayatarak bir anlatı, yani tarih oluşturur. Daha doğrusu, Foucault’nun “epistem”lerinin art arda dizilişi gibi, mecazların akışıyla yaratılan bir anlatıyla gerçeklik etkisi yaratır. Dilin gerçekliği ne kadar yansıtabildiği, tarih ve tarihçinin neyi anlattığı, tarihî gerçeklerin ne kadar gerçek olduğu soruları ortadayken yine de tarih yazılabilir mi?