Sürmene Nüfus Defteri Sürmene – Araklı- Köprübaşı 1834 (20-F-24) Pdf indir

Lakin bu hususta yapılan çalışmalarda kullanılabilecek kaynakların yetersizliği ve kaynaklara ulaşabilmenin zorlukları, şuana dek, insanımızın aile geçmişlerine ait bilgi ve çalışmaların yetersiz kalması sonucunu doğurmuştur.

Bunun yanı sıra toplumumuzda soy ağacı hazırlama kültürünün olmaması, yaşam tarzının bir sonucu olarak sözlü anlatımın yazılı anlatımdan daha fazla kullanılması ve nihayet alfabe değişikliği ailelerin geçmişlerine ait bilgilere ulaşmasının önündeki önüne geçer olarak görülmektedir. Günümüzde vakıf kurucularının torunlarının elde ettikleri vakıfnameler veya hanedan sahiplerinin tuttukları şecereler dışında istifade edebilecek belge bulunmamaktadır.

Aile geçmişine ait bilgilere ulaşabileceğimiz kaynaklar olarak, tahrir, avarız, ahkâm, cizye, nüfus defterleri ve şer’iyye sicilleri görülmektedir.

Bu kaynaklar içinde 1829 ve sonrası döneme ait nüfus sayım sonuçlarını ihtiva eden nüfus defterleri ise bu hususta en mühim başvuru kaynağıdır. Nüfus defterlerinde şahıs isimleri genelde aile lakapları ile birlikte verilmişken, tahrir, avarız ve cizye defterlerinde ise yalnızca şahıs ve baba adı verilmiştir.

Çalışmamızı teşkil eden 1146 ve 1147 numaralı Sürmene Nüfus Defterleri de bu seride tutulan defterlerdir. 1835-1845 senelerı arasında Sürmene Kazası nüfusunun kayıt edildiği defter, şimdilerde Sürmene, Araklı, Köprübaşı, kısmen de olsa Of ve Arsin ilçeleri ile alakalı kayıtları kapsamaktadır. Defterdeki kayıtların incelenmesi neticesinde, zikredilen yerlerde yaşayan ailelerin isimleri, nüfus ve nüfus hareketleri, görevli memurlar, göçler, nakiller, muhtarlar, imamlar, askerler, özürlüler, halkın kullandığı yerel isimler ve fiziksel özellikler gibi bölge tarihi ve insanı için mühim ayrıntılara ulaşılmıştır.

Bu çalışma, nüfusla alakalı terminoloji, kaynaklar ve 1146 ve 1147 numaralı Sürmene Nüfus Defteri’nin yeni Türk harflerine aktarılması ve değerlendirilmesinden buluşmaktedir. Transkriptgünümüz Türkçesine yakın bir biçimde yapılmaya çalışılmıştır. Metinde geçen hicrî tarihler aynen alınmış, metnin diğer kısımlarında olduğu gibi günümüz takvimine çevrilmemiştir. Bu noktada dikkat ettiğimiz husus, hepsiyla orijinal metni yansıtmaktır. Bu doğrultuda orijinal metnin yanında transkriptmetni ilave edilmiş, bir yanlışlık veya noksanlık varsa, okuyanlar tarafından tespit edilip yeniden değerlendirilmesi amaçlanmıştır.