Tarih Kitapları
Osmanlı Demokrasi’sinden Türkiye Cumhuriyeti’ne Pdf indir
Osmanlı Demokrasi’sinden Türkiye Cumhuriyeti’ne pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 9789752696006 sayfadan oluşan Osmanlı Demokrasi’sinden Türkiye Cumhuriyeti’ne kitabı TÜRKÇE olarak çıkarılmıştır. Yavuz Bahadıroğlu tarafından kaleme alınan Osmanlı Demokrasi’sinden Türkiye Cumhuriyeti’ne isimli kitap 01.10.2020 dilinde ve Karton Kapak ebatındadır. Osmanlı Demokrasi’sinden Türkiye Cumhuriyeti’ne kitabını Yasin Özcan numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Osmanlı Demokrasi’sinden Türkiye Cumhuriyeti’ne pdf oku indir.
Osmanlı Demokrasi’sinden Türkiye Cumhuriyeti’ne pdf indir
Osmanlı’da hiç kimsenin kudret ve kuvveti “mutlak” değildi. Özellikle padişahlar denetim altındaydılar. İsrafa ve sefahate meyleden padişahlar, ulema fetvasıyla hal’edilir, yani tahttan indirilirdi.
Osmanlı devlet sistemi, insanı merkez alan ve insana değer veren, bugünkü anlayışa yatkın demokratik bir yapıya sahipti.
Osmanlı Devleti; insan, hayvan ve bitkiye yönelik hizmetler üreten büyük bir hayır kurumuna dönüşmüştü. Padişahlar bu büyük hayır kurumunun bir nevi garsonuydular.
Padişahlar farklı zamanlarda kıyafet değiştirip halkın içine karışmakta, talep ve değerlendirmeleri birinci elden almaya özen göstermekteydiler.
Halk, padişahı, devlet ve hükümet adamlarını açıktan açığa tenkit etmek hakkına sahipti. Vaizler vaazlarında, halk hatipleri meydanlarda tenkit hakkını kullanırken zabıta müdahale etmezdi. Özgürce konuşurlardı.
Padişahlar din, dil, ırk, mezhep ayırımı gözetmeksizin halkın hakkını hukukunu muhafazaya mecburdu.
Bu ve benzeri daha birden fazla uygulama Osmanlı zamanında mevcuttu. Özetle Osmanlı bütün bu icraatları “demokrasi” adına yapmadı, demokratlık adına gerçekleştirmedi.
Peki ya Osmanlı sonrası?
Cumhuriyetimizin ilk senelerından günümüze demokrasiyi, hak ve özgürlükleri millet
olarak ne ölçüde tadabildik, ne kadar yaşayabildik?
Osmanlı’nın halkına sağladığı hak ve özgürlükleri, hoşgörü ve serbestliği neden
mumla aramaktayız?
Bu kitabı okurken Osmanlı’nın kurduğu, hâkim kıldığı ve uyguladığı demokrasi havasını
derin derin teneffüs edeceksiniz. Satırlar arasında gezinirken zihniniz sürekli olarak Osmanlı’dan
günümüze gidip gelecek, “Neydik? Ne olduk? Ne olmalıyız?” sorusuna yanıtlar arayacak
ve bulacaksınız.
Osmanlı devlet sistemi, insanı merkez alan ve insana değer veren, bugünkü anlayışa yatkın demokratik bir yapıya sahipti.
Osmanlı Devleti; insan, hayvan ve bitkiye yönelik hizmetler üreten büyük bir hayır kurumuna dönüşmüştü. Padişahlar bu büyük hayır kurumunun bir nevi garsonuydular.
Padişahlar farklı zamanlarda kıyafet değiştirip halkın içine karışmakta, talep ve değerlendirmeleri birinci elden almaya özen göstermekteydiler.
Halk, padişahı, devlet ve hükümet adamlarını açıktan açığa tenkit etmek hakkına sahipti. Vaizler vaazlarında, halk hatipleri meydanlarda tenkit hakkını kullanırken zabıta müdahale etmezdi. Özgürce konuşurlardı.
Padişahlar din, dil, ırk, mezhep ayırımı gözetmeksizin halkın hakkını hukukunu muhafazaya mecburdu.
Bu ve benzeri daha birden fazla uygulama Osmanlı zamanında mevcuttu. Özetle Osmanlı bütün bu icraatları “demokrasi” adına yapmadı, demokratlık adına gerçekleştirmedi.
Peki ya Osmanlı sonrası?
Cumhuriyetimizin ilk senelerından günümüze demokrasiyi, hak ve özgürlükleri millet
olarak ne ölçüde tadabildik, ne kadar yaşayabildik?
Osmanlı’nın halkına sağladığı hak ve özgürlükleri, hoşgörü ve serbestliği neden
mumla aramaktayız?
Bu kitabı okurken Osmanlı’nın kurduğu, hâkim kıldığı ve uyguladığı demokrasi havasını
derin derin teneffüs edeceksiniz. Satırlar arasında gezinirken zihniniz sürekli olarak Osmanlı’dan
günümüze gidip gelecek, “Neydik? Ne olduk? Ne olmalıyız?” sorusuna yanıtlar arayacak
ve bulacaksınız.