Tarih Kitapları
Kuyunun Dibindeki Taş Pdf indir
Kuyunun Dibindeki Taş pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde TÜRKÇE sayfadan oluşan Kuyunun Dibindeki Taş kitabı 128 olarak çıkarılmıştır. tarafından kaleme alınan Kuyunun Dibindeki Taş isimli kitap 9786059679909 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatındadır. Kuyunun Dibindeki Taş kitabını 19.04.2017 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Kuyunun Dibindeki Taş pdf oku indir.
Kuyunun Dibindeki Taş pdf indir
Fotoğraf gösterdiğinden daha fazlasını saklar.
Fotoğraflarla yüzleştiğimizde, o ana kadar biriktirdiğimiz bilgiler, görüntüler, anılar deneyimler gelir durur fotoğraflarının önünde ve fotoğrafların içinde yolculuğa başlarız.
Bilincimiz ve duygularımızla, fotoğrafların gösterdikleri arasında süren bir yolculuktur bu. Sınırları geçtiğimiz de olur veya çerçevenin dışından kaldığımızda…
Fotoğraf geçmiş zaman kapısıdır ve o eşikten geçtikten sonra fotoğrafın bize gösterdiği hakikate ulaşırız. Bu hakikat aslında büyük bir fotoğrafın yalnızca bir anı ve bölümüdür. Fotoğraf anlattığı bu kadrajın dışında ve diğer zamanlarda da sessiz çığlıklar olarak okunmayı bekler. Aklımızın sınırlarını zorlasak da biz asla gerçek durumu bilemeyeceğiz. Tek bilen şimdi bu fotoğraftan bize bakan ve şimdi nerede bulunduğunu bilmediğimiz insanlardır.
Fotoğrafın götürdüğü o ana giderek o eskimeyen zamanı yeniden canlandırırız. Sonra yatağını bulmuş sular gibi akar göz pınarlarımızdan duygularımız. Fotoğrafa her incelediğimizde yeniden canlanan o an bize kendimizi anlatan anılardır.
Tarih katliamların, savaşların sonuçları ve katledilenlerin sayıları hususunda bilgiler veriyor bize. İnsan, sayı veya sonuç değildir. Her insan bir başına yeryüzü öyküsüdür.
Gazetecilerin, fotoğrafçıların çektiği fotoğraflar ulaştırıyor bize Ermeni halkının zaman ötesi acılarını. İnsanlığın vicdanı olan bu fotoğrafçılar önünde saygıyla eğiliyoruz.
Taşın kalbi mevcuttur ve başkalarının göremediğini saklar içinde.
Fotoğraf okumaları, taşın kalbinin bize anlattığıdır.
Fotoğraflar, Sergei Mikhailovich Prokudin, Armin Wegner, Leslie Davis, Henry Atkinson’a aittir. Bu fotoğrafları, Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü , Agos Gazetesi, Pakrat Estukyan, Sait Çetinoğlu, Bardig Kouyoumdjıan, David Barsamian, Roxanne Makasdjian tarafından bize ulaştırıldı.
Fotoğraf okumaları, A. Nevin Yıldız, Ahmet Abakay,Ahmet Telli, Ali Balkız, Bardig Kouyoumdjıan, Beril Türkoğlu, Çınar Livane Özer, David Barsamian, Demet İslambay, Fatin Kanat, Gökçer Tahincioğlu, Kadir Celep, Kemal Göktaş, Mustafa Durmuş, Nejla Kurul, Neval Oğan Balkız, Pakrat Estukyan, Roxanne Makasdjian, Sait Çetinoğlu, Seda Byruat, Sibel Özbudun, Şeyhmus Diken, Şükrü Erbaş, Temel Demirer tarafından yazıldı. Atölyemizin bu çalışmasına katılan dostlarımızla aklımızla, kalbimizle teşekkür ederim.
Ermeni soykırımının 100. Yılında Ankara’da tertip edilen anma etkinliklerinin düzenlenmesinde mühim emeği olan Mahmut Konuk arkadaşım konferansta sunulan bildirileri bizimle paylaşımı yaptı. Teşekkür eriz
Notebene Yayınevi bu çalışmayı basmayı basar mısınız tavsiyesine “tarihsel bir görev, Ermeni halkına karşı bir vefa borcu biliriz” karşılığını verdi. Sözcüklerin haysiyetiyle teşekkür ederiz.
…
Anılara gidilmez. Anılar çağrılır ve acıdır. Çünkü artık gidilemeyecek kadar uzaktadır. Ama onların seslenişlerini bugüne çağırabiliriz. Bunu yapabiliriz. Fotoğraflar zaman sarısı görüntülere dönüşseler de unutmadığımızı unutmayacağımızı altını çizelim.
Bizim anılarımızda geçmiş değil gelecek, bir zaman düşü mevcuttur. Bu düş acılarımızın silineceği, tüm kuyuların kapanacağı ve karanlık kanlı vadilerin aydınlatılacağı Deyrizor’un cennet bulunacağı bir gelecek düşüdür.
1915 karanlığının içinde elimizi kaldırıp sesleniyoruz
“TANIĞIZ
HALKIM BURADAYIZ”
Mehmet Özer
Toplumcu Gerçekçi Belgesel Fotoğrafçılar Atölyesi
Fotoğraflarla yüzleştiğimizde, o ana kadar biriktirdiğimiz bilgiler, görüntüler, anılar deneyimler gelir durur fotoğraflarının önünde ve fotoğrafların içinde yolculuğa başlarız.
Bilincimiz ve duygularımızla, fotoğrafların gösterdikleri arasında süren bir yolculuktur bu. Sınırları geçtiğimiz de olur veya çerçevenin dışından kaldığımızda…
Fotoğraf geçmiş zaman kapısıdır ve o eşikten geçtikten sonra fotoğrafın bize gösterdiği hakikate ulaşırız. Bu hakikat aslında büyük bir fotoğrafın yalnızca bir anı ve bölümüdür. Fotoğraf anlattığı bu kadrajın dışında ve diğer zamanlarda da sessiz çığlıklar olarak okunmayı bekler. Aklımızın sınırlarını zorlasak da biz asla gerçek durumu bilemeyeceğiz. Tek bilen şimdi bu fotoğraftan bize bakan ve şimdi nerede bulunduğunu bilmediğimiz insanlardır.
Fotoğrafın götürdüğü o ana giderek o eskimeyen zamanı yeniden canlandırırız. Sonra yatağını bulmuş sular gibi akar göz pınarlarımızdan duygularımız. Fotoğrafa her incelediğimizde yeniden canlanan o an bize kendimizi anlatan anılardır.
Tarih katliamların, savaşların sonuçları ve katledilenlerin sayıları hususunda bilgiler veriyor bize. İnsan, sayı veya sonuç değildir. Her insan bir başına yeryüzü öyküsüdür.
Gazetecilerin, fotoğrafçıların çektiği fotoğraflar ulaştırıyor bize Ermeni halkının zaman ötesi acılarını. İnsanlığın vicdanı olan bu fotoğrafçılar önünde saygıyla eğiliyoruz.
Taşın kalbi mevcuttur ve başkalarının göremediğini saklar içinde.
Fotoğraf okumaları, taşın kalbinin bize anlattığıdır.
Fotoğraflar, Sergei Mikhailovich Prokudin, Armin Wegner, Leslie Davis, Henry Atkinson’a aittir. Bu fotoğrafları, Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü , Agos Gazetesi, Pakrat Estukyan, Sait Çetinoğlu, Bardig Kouyoumdjıan, David Barsamian, Roxanne Makasdjian tarafından bize ulaştırıldı.
Fotoğraf okumaları, A. Nevin Yıldız, Ahmet Abakay,Ahmet Telli, Ali Balkız, Bardig Kouyoumdjıan, Beril Türkoğlu, Çınar Livane Özer, David Barsamian, Demet İslambay, Fatin Kanat, Gökçer Tahincioğlu, Kadir Celep, Kemal Göktaş, Mustafa Durmuş, Nejla Kurul, Neval Oğan Balkız, Pakrat Estukyan, Roxanne Makasdjian, Sait Çetinoğlu, Seda Byruat, Sibel Özbudun, Şeyhmus Diken, Şükrü Erbaş, Temel Demirer tarafından yazıldı. Atölyemizin bu çalışmasına katılan dostlarımızla aklımızla, kalbimizle teşekkür ederim.
Ermeni soykırımının 100. Yılında Ankara’da tertip edilen anma etkinliklerinin düzenlenmesinde mühim emeği olan Mahmut Konuk arkadaşım konferansta sunulan bildirileri bizimle paylaşımı yaptı. Teşekkür eriz
Notebene Yayınevi bu çalışmayı basmayı basar mısınız tavsiyesine “tarihsel bir görev, Ermeni halkına karşı bir vefa borcu biliriz” karşılığını verdi. Sözcüklerin haysiyetiyle teşekkür ederiz.
…
Anılara gidilmez. Anılar çağrılır ve acıdır. Çünkü artık gidilemeyecek kadar uzaktadır. Ama onların seslenişlerini bugüne çağırabiliriz. Bunu yapabiliriz. Fotoğraflar zaman sarısı görüntülere dönüşseler de unutmadığımızı unutmayacağımızı altını çizelim.
Bizim anılarımızda geçmiş değil gelecek, bir zaman düşü mevcuttur. Bu düş acılarımızın silineceği, tüm kuyuların kapanacağı ve karanlık kanlı vadilerin aydınlatılacağı Deyrizor’un cennet bulunacağı bir gelecek düşüdür.
1915 karanlığının içinde elimizi kaldırıp sesleniyoruz
“TANIĞIZ
HALKIM BURADAYIZ”
Mehmet Özer
Toplumcu Gerçekçi Belgesel Fotoğrafçılar Atölyesi