Edebiyat Kitapları

Klasik Türk Edebiyatı Dizisi Set 5 Kitap Pdf indir

Klasik Türk Edebiyatı Dizisi Set 5 Kitap Altın Kitaplar Pdf indir, kitap sever takipçilerimiz için  Klasik Türk Edebiyatı Dizisi Set 5 Kitap Altın Kitaplar Kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. Altın Kitaplar aracılığıyla çıkarılan Klasik Türk Edebiyatı Dizisi Set 5 Kitap Altın Kitaplar Kitabı 1743 Sayfa sayfadan bir araya gelmektedir. 2.Hamur Kağıt baskı ile çıkan Klasik Türk Edebiyatı Dizisi Set 5 Kitap Altın Kitaplar kitabı 13.50×19.50 cm‘dir. 9916220287545 nolu ISBN numarasına sahip Klasik Türk Edebiyatı Dizisi Set 5 Kitap Altın Kitaplar kitabının yazarı KomisyonKlasik Türk Edebiyatı Dizisi Set 5 Kitap Altın Kitaplar PDF indirebilirsiniz. 

Klasik Türk Edebiyatı Dizisi Set 5 Kitap Altın Kitaplar Kitabı Pdf indir

Klasik Türk Edebiyatı Dizisi Set 5 Kitap Altın Kitaplar

1) Tiryaki Sözleri Cenap Şahabettin
Nesr-i Harp, Nesri Sulh ve Tiryaki Sözleri adlı kitabın sonuncu bölümü olan Tiryaki Sözleri, Cenap Şahabettinin Servet-i Fünun dergisinde Serseri Fikirler başlığı ile paylaşımı yaptığı özdeyişlerin 361 tanesinden bir araya gelmektedir.
Cenap Şahabettinin geniş kültürünün bir yansıması olan bu özdeyişlerde etkili bir anlatım mevcuttur. Yayımlandığı zamanda büyük ilgi görmüş ve beğenilmiş olan özdeyişler, yazarın ince zekasını ve ironik yaklaşımını sergiler.
Kuşkusuz, bu sözlerde ileri sürülen düşüncelerin tümünün günümüz koşullarında yol gösterici olması beklenemez. Lakin 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında bir Türk aydınının dünyayı ve toplumu algılayışını sergilemesi yönünden mühimdir.
2) Altın Işık Ziya Gökalp
Ziya Gökalp, Altın Işık kitabında topladığı halk masallarında, çocuklara iyi bir karakter aşılamaya çalışır. Edebiyatı bir eğitim aracı olarak gördüğü için, çocuklara Türk kültürünün ufak yaşlarda verilmesi gerektiğini savunur.
Tembel Ahmet ile Küçük Şehzadede çalışkanlık ve dürüstlüğün önemini; Keloğlan ile Kuğularda eninde sonunda haklı olanın kazanacağını vurgular. Pekmezci Annede sabrın; Keşiş; Ne Gördün? de iyi kalpliliğin yararlarını anlatır. Aslan Basatta Oğuz ilinin Tepegözden kurtulması ile Kurtuluş Savaşı; Aslan Basatın kahramanlığı ile de Türk kahramanları ve Atatürk içinde ilişki kurar.
Ziya Gökalp, yazdığı bu masallarla hem kültürel kaynakların nasıl değerlendirilebileceğini gösterir hem de çocukların ulusal kültür değerleriyle nasıl yetiştirilmesi gerektiğini ortaya koyar.
3) Divan Şiiri Suat Batur
Bir söz diyeyim sana,
Dinle canın var ise
Hiç tama eyleme
Aklın sana yar ise

Manide getirmişler,
Kardeşten dost üstündür
Oğuldan dahi tatlı,
Eğer doğru dost ise.

Gördün dostun eğridir,
Nen var ise ver kurtul
Ululardan öğüttür,
İşittiğin var ise.
4) Kerem ile Aslı
Kerem ile Aslı, bir halk öyküsüdür. Önceleri halk geleneğinde ağızdan ağıza söylenegelmiş, sonradan yazıya geçirilmiştir.
Öykünün 16. yüzyıl sonu ile 17. yüzyıl başında yaşadığı sanılan Aşık Keremin yaşamı etrafında oluştuğu sanılmaktadır. Öyküde Müslüman genç ile Ermeni kızın büyük aşkları konu edilir. Olaylar Doğu Anadolu ile Azerbaycanı da içine alan geniş bir coğrafyada geçer.
Çoğu halk öyküsünde olduğu gibi Kerem ile Aslıda da nazım ve düz yazı karışık olarak kullanılmıştır. Bu öykülerin kahramanları bunun yanı sıra halk şairidirler. Bu bakımdan kahramanın iç dünyası, duygu ve düşünceleri, sazla manzum olarak anlatılır.
Öykü bütünü, doğumundan ölümüne değin Keremin yaşamını içerdiğinde, bu anlatımın romanı çağrıştırdığı söylenebilir. Öykü, gerçek bir olaydan alınmış olsa da doğaüstü motiflerle süslenmiş ve geliştirilmiştir.
Suat Batur, Kerem şiirlerini temel alarak, halk öyküsü anlatmıyla Kerem ile Aslıyı yeniden kaleme almıştır.
5) Halk Şiiri Seçmeler
Geçmişini yeterince algılayıp değerlendiremeyen toplumların geleceğe ilişkin açılımları da olamaz. Geçmişin kültür birikimini özümsemeden günümüzün bilinmesi olanaksızdır. Çağdaş yazarlarımızın yapıtlarını hakkıyla değerlendirebilmek, geçmişte yaratılan yapıtların tanınıp özümsenmesine bağlıdır. Kuşaklar içindeki bağın sağlıklı bir biçimde kurulması, kültür ve edebiyatın geleceğe taşınabilmesi için geçmiş ve şimdi içinde kopukluk olmaması gerekir. Türk dilindeki gelişim ve değişim, yüz yıl önce yazılan yapıtların genç kuşaklar aracılığıyla bilinmesinı olanaksızlaştırmıştır.

 

Related Articles

Back to top button