Tarih Kitapları
Kısa Hitler İmparatorluğu Tarihi Pdf indir
Kısa Hitler İmparatorluğu Tarihi pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 624 sayfadan oluşan Kısa Hitler İmparatorluğu Tarihi kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Ali Çimen tarafından kaleme alınan Kısa Hitler İmparatorluğu Tarihi isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 13.5 x 21 cm ebatındadır. Kısa Hitler İmparatorluğu Tarihi kitabını 9786050834321 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Kısa Hitler İmparatorluğu Tarihi pdf oku indir.
Kısa Hitler İmparatorluğu Tarihi pdf indir
Yıl 1918. Tarihin en kanlı çarpışmalarına sahne olan Büyük Savaş nihayet sonlanmıştır. Kırk milyon insan ölmüş, ülkeler viran olmuş, haritalar değişmiştir. Galiplere tükenmişlikle karışık bir sevinç, mağluplaraysa korkuyla karışık bir keder hâkimdir. Lakin hem galiplerin bir kısmının hem de mağluplardan birinin paylaşımı yaptığı ortak bir duygu daha mevcuttur: Öfke!
İngiltere ve Fransa öfkelidir zira zafer için ağır bir fatura ödemişlerdir. Cezalandırmak, dahası canına okumak için ağır şartlar içeren Versay Barış Antlaşması’yla Almanya’nın boğazına yapışırlar. Yenilginin şokuyla zaten ağır bir öfke nöbeti geçiren Almanlar, kendilerini açlığa ve ondan da büyük bir zillete mahkûm eden bu antlaşmayla iyice deliye dönmüştür. “Onlar büyük tarihi geçmişi olan şanlı bir ulustur; nasıl olur da yenilirlerdi, nasıl olur da elleri kolları böylesine acımasızca budanırdı? Dünyayı işgale kalkmışken, nasıl olur da ülkeleri işgal edilirdi? Yenilgi bir yana, nasıl olur da sokak hayvanlarını yiyecek kadar açlığa mahkûm edilirlerdi?” Aynaya bakmaksızın suçlu ararlar: Kim, hangi hainler onları bu duruma düşürmüştür?
Açlık, çaresizlik ve yenilginin travmasıyla at başı giden utanç, milyonların üzerine kâbus gibi çökmüş; Almanya, çölde vaha ararcasına, makus talihini değiştirecek bir kahraman arayışına çıkmıştır. Çok geçmeden adaylardan biri aradan sıyrılır. Adı Adolf’tur. Kişiliği otoriteyle şekillenmiş, hayata dair hayalleri yarım kalmış, türlü kompleksin esiri olmuş ve savaşın getirdiği yenilgiyi hazmedememiş bir savaş gazisidir. “Şanlı tarih” ile karnını doyurmakta, “askerlik” ile nefes almakta, ağzı da iyi laf yapmaktadır. Adeta o günün Almanya’sı, onun kişiyinda ete kemiğe bürünmüştür…
“Düşün peşime, bizi bu duruma azaltanleri biliyorum, önce onların sonra da dünyanın canına okuyacağız; Büyük Almanya’yı kuracağız!” der Adolf.
Ruhu, bedeni ve zihni yaralı bir ulusun, ruhu, bedeni ve zihni hastalıklı bir insanın öncülüğünde dünyayı kasıp kavuracak utanç yürüyüşü, işte böyle başlar…
İngiltere ve Fransa öfkelidir zira zafer için ağır bir fatura ödemişlerdir. Cezalandırmak, dahası canına okumak için ağır şartlar içeren Versay Barış Antlaşması’yla Almanya’nın boğazına yapışırlar. Yenilginin şokuyla zaten ağır bir öfke nöbeti geçiren Almanlar, kendilerini açlığa ve ondan da büyük bir zillete mahkûm eden bu antlaşmayla iyice deliye dönmüştür. “Onlar büyük tarihi geçmişi olan şanlı bir ulustur; nasıl olur da yenilirlerdi, nasıl olur da elleri kolları böylesine acımasızca budanırdı? Dünyayı işgale kalkmışken, nasıl olur da ülkeleri işgal edilirdi? Yenilgi bir yana, nasıl olur da sokak hayvanlarını yiyecek kadar açlığa mahkûm edilirlerdi?” Aynaya bakmaksızın suçlu ararlar: Kim, hangi hainler onları bu duruma düşürmüştür?
Açlık, çaresizlik ve yenilginin travmasıyla at başı giden utanç, milyonların üzerine kâbus gibi çökmüş; Almanya, çölde vaha ararcasına, makus talihini değiştirecek bir kahraman arayışına çıkmıştır. Çok geçmeden adaylardan biri aradan sıyrılır. Adı Adolf’tur. Kişiliği otoriteyle şekillenmiş, hayata dair hayalleri yarım kalmış, türlü kompleksin esiri olmuş ve savaşın getirdiği yenilgiyi hazmedememiş bir savaş gazisidir. “Şanlı tarih” ile karnını doyurmakta, “askerlik” ile nefes almakta, ağzı da iyi laf yapmaktadır. Adeta o günün Almanya’sı, onun kişiyinda ete kemiğe bürünmüştür…
“Düşün peşime, bizi bu duruma azaltanleri biliyorum, önce onların sonra da dünyanın canına okuyacağız; Büyük Almanya’yı kuracağız!” der Adolf.
Ruhu, bedeni ve zihni yaralı bir ulusun, ruhu, bedeni ve zihni hastalıklı bir insanın öncülüğünde dünyayı kasıp kavuracak utanç yürüyüşü, işte böyle başlar…