Tarih Kitapları
Kıbrıslı Türk Siyasi Tarihi 1878-1983 Başlangıçtan KKTC’ye Pdf indir
Kıbrıslı Türk Siyasi Tarihi
1878-1983 Başlangıçtan KKTC’ye pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 400 sayfadan oluşan Kıbrıslı Türk Siyasi Tarihi
1878-1983 Başlangıçtan KKTC’ye kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Nazım Beratlı tarafından kaleme alınan Kıbrıslı Türk Siyasi Tarihi
1878-1983 Başlangıçtan KKTC’ye isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 16 x 24 cm ebatındadır. Kıbrıslı Türk Siyasi Tarihi
1878-1983 Başlangıçtan KKTC’ye kitabını 9786057942098 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Kıbrıslı Türk Siyasi Tarihi
1878-1983 Başlangıçtan KKTC’ye pdf oku indir.
Kıbrıslı Türk Siyasi Tarihi
1878-1983 Başlangıçtan KKTC’ye pdf indir
“Nazım Beratlı, çok az uzmanımız bulunan bir husustaki bilgisiyle, keşke vaktini tıpta
harcamasaydı, dedirtti.”
Prof. Orhan Koloğlu, Tarih ve Toplum Dergisi
Tarihçilerin, birinci durumda teori ve malzeme arasında dengeli bir ilişki kurması beklenir ve
bunun için disiplinler arası bir birikim gerekir Bu yöntemden kastedilen, “bütün sosyal
bilimlere hâkim olmadan yalnızca kaynak okunarak tarih yazılamayacağı”dır. (Beratlı)
Prof. Cenk Reyhan, Turkish History Education Journal
Ulaşılan ispatın yorumlanması tarihi öznel bir hale getirmektedir. Mesela II. Mehmet’in 29
Mayıs 1453’te İstanbul’u aldığına dair ulaşılan gerçek bir belge bütün tarihçiler için nesneldir.
Bu nesnellik yalnızca belgenin varlığı ve gerçekliği için geçerlidir. Belgede bulunan ifadeler
için nesnellik tartışması bunun bunun yanında yapılabilir. Nazım Beratlı, bu hususta “Devlet yazışmalarının,
o günkü politikacı/yönetici/egemen aleyhine olmasını kim bekleyebilir? Kronik yazarının,
vak’anüvisin kendisinin geçimini sağlayanın aleyhine olabilecek bir şeyi kaydetmesini kim
ümit edebilir? Olayların olduğu gibi aktarıldığının garantisi nedir?” sorularını sorarak
belgenin kendi nesnelliğini sorgulamak gerektiğini belirtir. “Tarihin göreceliğinin en güzel
ispatı, aynı olay üzerinde yorumların değişik oluşudur”(Beratlı)
İsmail Yıldız, Bayterek Dergisi
Beratlı tarihin ne olduğu sorusunu sorduktan sonra, ne olduğuna dönük sorular
yöneltmektedir: “Geçmişteki “büyük adamların” serüvenlerinin anlatıldığı bir menkıbeler
silsilesi mi? Ulusların geçmişte ne gibi kahramanlıklar yaptığını anlatarak, bugünkü
sefcihazlarıni unutmalarına yarayan bir efsaneler toplamı mı? Yoksa bir hamaset edebiyatı mı?
Bugünkü politikacıların güncel iddialarına ispatlar arayarak onları haklı çıkarmaya çalışan bir
uğraş mı? Toplumsal sınıfların nasıl oluşup geliştiğini anlatan bir ideolojik gayretkeşlik mi?
Yoksa geçmişte her ne olduysa onu doğru anlayıp, kendi dimağının süzgecinden geçirerek,
gelecekte de neler olabileceğine değin kendinize ait bir projeksiyon oluşturma çabası mı?”.
Beratlı’ya göre tarih yazılanların hepsidir. Bunların farklı zamanlarda etkili olmuş tarih
yazıcılığıdır. Tarih yazıcıları bunlardan birini alarak kendi tarihini yazar.
A. Akıncı, O. Yavuzyılmaz 2nd International Congress on Political, Economic and Social
Studies (ICPESS), 19-22 May 2017 sunulan Bildiri’den
harcamasaydı, dedirtti.”
Prof. Orhan Koloğlu, Tarih ve Toplum Dergisi
Tarihçilerin, birinci durumda teori ve malzeme arasında dengeli bir ilişki kurması beklenir ve
bunun için disiplinler arası bir birikim gerekir Bu yöntemden kastedilen, “bütün sosyal
bilimlere hâkim olmadan yalnızca kaynak okunarak tarih yazılamayacağı”dır. (Beratlı)
Prof. Cenk Reyhan, Turkish History Education Journal
Ulaşılan ispatın yorumlanması tarihi öznel bir hale getirmektedir. Mesela II. Mehmet’in 29
Mayıs 1453’te İstanbul’u aldığına dair ulaşılan gerçek bir belge bütün tarihçiler için nesneldir.
Bu nesnellik yalnızca belgenin varlığı ve gerçekliği için geçerlidir. Belgede bulunan ifadeler
için nesnellik tartışması bunun bunun yanında yapılabilir. Nazım Beratlı, bu hususta “Devlet yazışmalarının,
o günkü politikacı/yönetici/egemen aleyhine olmasını kim bekleyebilir? Kronik yazarının,
vak’anüvisin kendisinin geçimini sağlayanın aleyhine olabilecek bir şeyi kaydetmesini kim
ümit edebilir? Olayların olduğu gibi aktarıldığının garantisi nedir?” sorularını sorarak
belgenin kendi nesnelliğini sorgulamak gerektiğini belirtir. “Tarihin göreceliğinin en güzel
ispatı, aynı olay üzerinde yorumların değişik oluşudur”(Beratlı)
İsmail Yıldız, Bayterek Dergisi
Beratlı tarihin ne olduğu sorusunu sorduktan sonra, ne olduğuna dönük sorular
yöneltmektedir: “Geçmişteki “büyük adamların” serüvenlerinin anlatıldığı bir menkıbeler
silsilesi mi? Ulusların geçmişte ne gibi kahramanlıklar yaptığını anlatarak, bugünkü
sefcihazlarıni unutmalarına yarayan bir efsaneler toplamı mı? Yoksa bir hamaset edebiyatı mı?
Bugünkü politikacıların güncel iddialarına ispatlar arayarak onları haklı çıkarmaya çalışan bir
uğraş mı? Toplumsal sınıfların nasıl oluşup geliştiğini anlatan bir ideolojik gayretkeşlik mi?
Yoksa geçmişte her ne olduysa onu doğru anlayıp, kendi dimağının süzgecinden geçirerek,
gelecekte de neler olabileceğine değin kendinize ait bir projeksiyon oluşturma çabası mı?”.
Beratlı’ya göre tarih yazılanların hepsidir. Bunların farklı zamanlarda etkili olmuş tarih
yazıcılığıdır. Tarih yazıcıları bunlardan birini alarak kendi tarihini yazar.
A. Akıncı, O. Yavuzyılmaz 2nd International Congress on Political, Economic and Social
Studies (ICPESS), 19-22 May 2017 sunulan Bildiri’den