Tarih Kitapları
Kazım Karabekir Külliyatı (24 Kitap) Pdf indir
Kazım Karabekir Külliyatı (24 Kitap) pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 9096 sayfadan oluşan Kazım Karabekir Külliyatı (24 Kitap) kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Kazım Karabekir tarafından kaleme alınan Kazım Karabekir Külliyatı (24 Kitap) isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 13.5 x 21 cm ebatındadır. Kazım Karabekir Külliyatı (24 Kitap) kitabını 9786257039086 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Kazım Karabekir Külliyatı (24 Kitap) pdf oku indir.
Kazım Karabekir Külliyatı (24 Kitap) pdf indir
BU KİTAPLAR OKUNMADAN YAKIN TARİH DOĞRU BİLİNEMEZ!..
1. KİTAP
PAŞALARIN KAVGASI
“İnkılap Hareketlerimiz”
Elinizdeki bu kitapta Türk yakın tarihinin en çapraşık dönemi Karabekir Paşa’nın kalemiyle ele alınıyor. Resmi tarihe yer yer ters düşen bu anılar yakın tarihimizin iyi bilinmesi için büyük kazançtır. Tarihin hafızası hiç bir zaman unutkanlıkları bağışlamamıştır. Bu kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman yakın tarih tablosunun son çizgisinin çizilmiş olduğunu göreceksiniz.
2. KİTAP
İSTİKLAL HARBİMİZİN ESASLARI
“Paşa’nın Yakılan Kitabı”
Kazım Karabekir Paşa’nın ‘İstiklal Harbimizin Esasları’ isimli eseri ile alakalı Paşa’nın damadı Prof. Faruk Özerengin şunları anlatıyor… “1933 senesinde, bir gazetede İstiklal Harbi öncülerini hedef alan ve milli mücadele tarihini okuyucuya yanlış anlatan yayınlar üzerine Paşa hakikatları ortaya koymak için gazeteye bazı belgeler göndermişti. Bunlardan bir kısmı yayınlandı. Daha sonra bazı nedenlerle bu yayın durdurularak yalan yanlış, yayınlar neşredilmeye devam edildi. Bunun üzerine Paşa, İstiklal Harbi’nin Esaslarını konu alan bu özet kitabı hazırlayarak matbaaya verdi. Akabinde matbaa polis tarafından basılarak, basılmış olan 3000 adet kitap formaları toplatıldı ve kireç ocaklarında yakıldı.” İşte şuan elinizde tuttuğunuz bu eser, Paşa’nın yakılan kitabıdır.
3. KİTAP
PAŞALARIN HESAPLAŞMASI
“İstiklal Harbine Neden Girdik, Nasıl Girdik, Nasıl İdare Ettik?”
Kazım Karabekir Paşa diyor ki, “İstiklal Savaşı’nı yapmak düşüncesini ilk önce ortaya koyan bendim. Bunun siyasi ve askeri planlarını yapan da bendim. İlk önce, 29.11.1918 tarihinde İstanbul Zeyrek’te, Süleymaniye Camisi’ne bakan ağabeyimin evinin bahçesinde, bu meseleyi İsmet Bey’e (İnönü) açtım ve uzun uzun tartıştık. Birlikte Osmanlı Kabinesi’ne girmek düşüncesinde olan Mustafa Kemal Paşa’veya (Atatürk) 11.01.1919 tarihinde, doğuya hareketim sırasında, Şişli’deki evinde İstiklal Savaşı yapmak gereğini ve planımı bildirerek Anadolu’ya gelmesini teklif ettim. Onunla da uzun tartışmalar yaptık.” Bu mühim konular halen yayınlanmadı… Belgeleri ile birlikte ilk defa bütün bu gerçekler bu kitapla gün yüzüne çıkıyor.
4. KİTAP
BİR DÜELLO BİR SUİKAST
“Her Şeyi Ben Yaptım Yanlışı”
1933 senesinin Mayıs ayında, o zamanki Milliyet Gazetesi%27nde, “Millici” imzası ile İstiklal Harbi ile alakalı bir yazı serisi yayımlanmaya başlar. Gün geçtikçe, bu yazılarda İstiklal Harbi komutanlarının hizmetlerinin küçültülmeye çalışıldığı göze çarpar. Nihayet bir gün “Davaya Sadakat Böyle mi Olur?” başlıklı yazı ile Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa%27nın Kurtuluş Savaşı%27na taraftar olmadığı anlatılmaya çalışılır. Hakikatin tam tersi olan bu kasıtlı yazıların düzeltilmesi için, Karabekir Paşa gazeteye bir mektup gönderir. Lakin gazete iddialarını daha da şiddetlendirir ve tarihi hakikatleri değiştirmeye çalışarak yazılarına devam edince, Karabekir Paşa hatanın düzeltilmesi için bazı belgeleri yollamaya başlar; gazete bunlara yanıt vermeye çalışır. Lakin sonunda belgelerin açıklamaları karşısında, kasten yapılan hatayı düzeltmektense, Paşa%27nın gönderdiği son belgeyi ve cevabı yayınlamaz. Bunun üzerine Paşa, “İstiklal Harbimizin Esasları” adı ile bir araya getirdiği bir kitabı Sinan Matbaası’nda bastırmaya başlar, fakat son iki forma daha baskıya verilmeden matbaa polis tarafından aranır, bütün kitaplar toplanır ve o gece Yeşilköy yolundaki bir kireç ocağında yakılır. Bununla da kalmaz, hemen ardından 4 Haziran 1933%27te sabaha karşı saat dörtte Erenköy%27deki köşk de aranır ve 96 adet dosya alınarak götürülür. Bu kitapta Paşa, gazete ile olan münakaşaları, baskın gecesindeki ve sonraki hadiseleri, kendisine yapılmak istenen suikasti ifade etmektedir.
5. KİTAP
KÜRT MESELESİ
“İki Halkı Çarpıştıran Haindir”
Kazım Karabekir Paşa, Kürt meselesi için şöyle diyor: ‘Bizi parçalayarak yutmak isteyen dış kuvvetler, kürtlük akımını da öteden beri yayıyorlardı. Düşmanlarımız büyük Ermenistan’ı kurmaya çalışıyor. Buralarda ise en ziyade Kürt kardeşlerimiz oturmaktadırlar. Kürt istiklali diye çalışanlar düşmanlarımızdır. Maksatları Kürtleri bizden ayırdıktan sonra Ermenistan yapmaktır. Kürtleri mahvedeceklerdir. Bunun için Türk ve Kürt kardeşler bu felakete meydan vermeyiniz. Kürtlük istiklaline matuf fakat muvaffakiyetini kolaylaştırmak için işe dini mahiyet verilmişti. Bütün İstiklal Harbi boyunca sükunetini temin ettiğim Kürtlük feci bir sona gidiyordu.’ Paşa’nın isyanlarla alakalı görüşleri, Kürtler ile ilgiliki düşünceleri, Kürt aşiretleri ve önderleri ile ilgiliki gizli raporlar, Paşa’nın CHP’deki Kürtler ile alakalı mücadeleleri bu kitap ile gün yüzüne çıkıyor.
6. KİTAP
HAYATIM
Kazım Karabekir Paşa’nın eserleri, her ne kadar kendi anıları olsa da yazılış ve hazırlanış şekliyle Paşa’nın hadiselerin içinde bulunması ve tarihi bir misyonu olması münasebetiyle eserleri birer tarih hazinesidir. Dün okunuyordu, bugün de okunuyor, yarın da okunacak. Cumhuriyet tarihimizin kuruluş senelerını bilmek isteyenler hiç bir zaman bu eserleri ellerinden bırakamayacaklar. Karabekir Paşa’nın şuan elinizde tuttuğunuz bu eseri bütün eserlerinin öncesi, yani Paşa’nın çocukluk zamanından başlayıp, gençlik dönemiyle devam eden, İttihat ve Terakki Cemiyeti isimli eserine gelene kadar ki dönemi anlattığı bölümüdür. Bir tarihin başlangıcını, bir büyük insanın doğuşunu, eserlerinden istaçıkladığiniz Kazım Karabekir Paşa’nın çocukluk ve gençliğini ‘Hayatım’ da okuyacaksınız. Karabekir Paşa şunları söylemektedir; “Herkesin yaşamı, müthiş bir tarih parçasıdır. Hele çocukların ibret alacağı güzel bir kitaptır. Şahsının özenine göre böyle bir kitap bütün vatan evlatlarının da istifade edebileceği hakiki bir rehber olabilir. Ne idik, ne olduk? Mutlaka bilinmelidir.”
7. KİTAP
İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ
“1896-1909”
Osmanlı İmparatorluğu’nun çözülüşünün son senelerı ve İttihat ve Terakki Cemiyetinin doğuşu, teşkilatlanması, padişaha yapılan suikast girişimi… Balkanlardaki karışıklıklar, isyanlar, çete ve komitecilerle mücadeleler, çarpışmalar… Abdülhamit’i devirerek istibdat idaresini kaldırmak ve meşrutiyeti ilan etmek gayesiyle kurulan, sonradan adını İttihat ve Terakki olarak değiştiren gizli Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin kuruluşu, Selanik, Manastır ve etrafında teşkilatlanması, gizli tahlif merasimleri… Karabekir Paşa İttihat Terakki Cemiyeti için şunları söylemektedir; “İttihat ve Terakki Cemiyeti, tarihimizin her zaman için iftihar edeceği bir teşekküldü. Onu sarsan, solduran; kendi tarihi adıyla İttihat ve Terakki, fırkacılık yaşamına atılması ve kendi kendini aşındırması olmuştur. Cemiyetin bir uzvu sıfatıyla, onun bu vaziyete düşmemesi için, ben fazla uğraştım; fakat cemiyetin bünyesine yapışan tufeyliler, hazıra konmak için o eski feragat sahibi başları, nabız tutmak sanatıyla hırs ve istibdat çukuruna sürüklediler.” Kazım Karabekir Paşa’nın kaleminden İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kuruluş evresi ve faaliyetleri…
8. KİTAP
ERMENİLERİN YAPTIĞI SOYKIRIM
“1917-1920 Arasında Erzincan’dan Erivan’a Ermeni Mezalimi”
Sinsi ve acımasız metotlarla, dünyanın tüm zenginliklerine hakim olma arzusundaki egemen güçlerin tehdit ve baskıları altındayız. Yüzyılımıza damgasını vuran bu Yeni Dünya Düzeni’nde, Türkiye’nin oldukça öneme sahip ülkelerden biri olduğunu bütün dünya biliyor. Peki, bu egemen güçlerin, tarihimizden esinlenerek kendi lehlerine kaşıdıkları ve ruhumuzu kanattıkları yalan-dolanlarını ne kadar ve ne ölçüde dünyaya duyurabilinmekte. Gerçek suçluların katliamlarını tozlu raflardan çıkarıp da neden hala kendimizi bu uydurma suçluluk kompleksinden kurtaramıyoruz. Herkes de biliyor ki, artık tüm dünya ülkelerine zorla kabul ettirilme noktasına gelen bu Ermeni soykırımı iddiaları tamamen yalan. Bu yalan, yalnız egemen güçlerin soğuk işgallerinin bir parçası. Buna en güzel cevabı verecek kişi de; bu ülkeler arası komplonun oyununa gelen, katledildiklerini iddia ettikleri yakın tarihimizde Rusların ve Avrupa’nın itelemesiyle asıl kanlı işgali gerçekleştiren, sözde masum ama senelerca huzur içinde topraklarımızda barındırdığımız bir kısım Ermenilerin bir zamanlar korkulu rüyası olan Kazım Karabekir… O, bu kitapta belgelerini fotoğraflarıyla konuşturuyor ve diyor ki: “Türkler kesiyor, öldürüyor diye şayialar çıkıyor; ben size beyan ederim ki, bu doğru değildir!”
9. KİTAP
MİLLİ MÜCADELE’DE İTTİHAT VE TERAKKİ ERKANI VE ENVER PAŞA
Enver Paşa, Harb-i Umumi’den mağlup çıkılması üzerine Berlin’e kaçnıak zorunda kalmıştı. Buradan Rusya’ya geçen Paşa Moskova’da İngiliz emperyalizmine karşı birlikte mücadele etmek için Sovyet devlet adamları ile görüşerek onlardan Anadolu hareketine silah yardımı yapmalarını istedi. Rusya’nın desteğiyle kurulan İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı adlı cemiyetin başına geçerek Anadolu’da şubeler aç nı ak istedi ve 1920 Eylül’ünde gerçekleşen Doğu Halkları Kongresi%27ne katıldı. Bir ara Berlin’e döndüyse de fazla kalmayarak yine Moskova’ya geldi ve Ankara hükümetinin temsilcisi ile görüşmeler yaptı. Mustafa Kemal Paşa’ya bir mektup yazarak ile ilgiliki söylentileri ve Anadolu hareketinin başına geçeceği iddialarını yalanladı; fakat Yunan saldırısının başlaması ile Anadolu%27ya geçme fikriyle Batum’a geldi. Bütün bu gelişmeler olurken Anadolu’da gözle görülecek bazı faaliyetler belirdi: Trabzon%27da Enver Paşa’ya taraftarlığı ile bilinen Yahya Kahya, mahkum ve kaçaklardan oluşan bir tabur meydana getirerek başına buyruk bazı işler yapmaya ve Enver%27in yakında zamanda döneceğini açıkça telaffuz etmeye başladı. Enver Paşa ve İttihat ve Terakki Erkanının Milli Mücadeledeki faaliyetlerine dair ilk elden bilgi, belge ve anılar veren eser, İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı Nizamnamesi, Halk Şuralar Fırkası Programı ve Meclis tarafından Kahya Yahya olayını incelemek üzere Bursa mebusu Mustafa Fehmi Efendi başkanlığında oluşturulan tahkik heyetinin raporu gibi çok mühim belgeleri de içermektedir.
10. KİTAP
CHP’DEKİ BÜYÜK KAVGA
“Ben Hain Miyim?”
Kazım Karabekir Paşa’nın bu eseri de yakın tarihimizde bilinmeyen veya yanlış bilinen bir dönemi gün ışığına çıkarıyor. Bu eser, CHP grubundaki iç kavgaları, tartışmaları ve Kazım Karabekir’e büyük saldırıları, yaşanan tartışmalı hadiseleri aydınlatıyor. Ve yine bu kitapta, 1939 ve 1944 senelerı arasında, yani II. Dünya Savaşı’nın başlangıcında ve en ateşli dönemlerinde CHP grubundaki tartışmaları Türkiye’de ilk defa gün ışığına çıkarmaktadır. Bu eserin iki mühim tarafı var… Birincisi Türkiye’de ilk defa CHP Grup tartışmaları yayınlanıyor ve grup tartışmalarındaki iç kavgalar ve Karabekir Paşa’ya saldırılar gün yüzüne çıkıyor. İkincisi ise, II. Dünya Savaşı’na Türkiye neden girmedi, İsmet İnönü faktörü resmi tarihte öğretildiği gibi gerçekten savaşa girilmemesinde mühim miydi sorusuna yanıt veriyor. Parti grubunda kimler savaşa girme taraftarıydı ve kimler karşıydı. Savaşla alakalı görüşler, ileriye yönelik düşünceler ne derece doğru, ne derece yanlıştı. Bu eseri okuduktan sonra bu soruların cevabını bulacaksınız. Hem de gerçek kaynağından…
11. KİTAP
İMPARATORLUĞUN ÇÖKÜŞÜ
“Birinci Dünya Savaşına Neden Girdik, Nasıl Girdik?”
Türk milletini dört yıl ateş ve kan içinde bırakan ve neticede yüzsenelerdan beri bu kahraman milletin nice fedakarlıkları karşılığında elde tutulan Osmanlı Devleti’ni parçalayan Birinci Dünya Savaşı’nın milletimizi alakadar eden cephesini inceden inceye düşünmek ve öğrenmek her Türk vatandaşının büyük vazifesidir. Kazım Karabekir Paşa, Birinci Dünya Savaşı esnasında Genelkurmay Başkanlığı istihbarat şubesini idare etmiş, savaş müddetince de Çanakkale, Irak ve Kafkas cephelerinde mühim görevlerde yer alırken de yaşadıklarını kaydetmiş, bu anılarını “Birinci Dünya Savaşına Neden Girdik”, “Birinci Dünya Savaşına Nasıl Girdik”, “Birinci Dünya Savaşını Nasıl İdare Ettik – Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu, Sarıkamış, Kars ve Ötesi” isimli eserlerinde toplamıştır. Karabekir Paşa’nın elinizde tuttuğunuz “İmparatorluğun Çöküşü” isimli eser, Birinci Dünya Savaşına Neden Girdik, Nasıl Girdik? isimli eserleridir.
12. KİTAP
YENİDEN DİRİLİŞE
“Birinci Dünya Savaşını Nasıl İdare Ettik?”
Kazım Karabekir Paşa, Birinci Dünya Savaşı esnasında Genelkurmay Başkanlığı istihbarat şubesini idare etmiştir. Savaş müddetince de Çanakkale, Irak cephelerinde mühim görevlerde yer alırken doğu cephesinin de Van Gölü-Muş-Çapakçur; Rus ordularının Bolşeviklik darbesiyle sarsılması üzerine de Kafkas Cephesinin sağ tarafında bulunan İkinci Kolordu Komutanlığı’ndan, Erzincan’ın karşısındaki Birinci Kafkas Kolordu Komutanlığı görevlerinde bulunmuştur. Paşa, savaş zamanında tüm yaşadıklarını belgeler ve bilgiler ışığında kayıt altına almıştır. Daha önce yayınevimiz tarafından yayına giren ‘İmparatorluğun Çöküşü’ isimli eserinde bu anılarının, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’na neden ve nasıl girdiğini yazdığı eserlerinden oluşmuştu. Yeniden Dirilişe ismiyle paylaşımı yaptığımız bu eser ise Paşa’nın, “Birinci Dünya Savaşı’nı nasıl idare ettik başlığı altındaki, Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu, Sarıkamış, Kars ve Ötesi” bölümünü kapsamaktadır.
13. KİTAP
NASIL HRİSTİYAN OLACAKTIK?
“Bizi Silah Kuvvetleriyle Parçalayamayan Düşmanlarımız,
Fikir Kuvvetleriyle Mahvedeceklerdir.”
Fethi Bey (Okyar) söz alarak, bana gayet sert, kat’i yanıt verdi: -Evet, Karabekir! Türkler İslamlığı kabul ettiklerinden böyle kaldılar… Ve İslam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkumdurlar… Bunun için İslam kalamayacağız… Ben de aynı sertlikle şu cevabı verdim: “Fethi Bey, bu yabancı düşüncesi şiddetle reddederim! Geri kalmaklığımıza âmil olan şey bir değildir. Fütûhatçılık, temsil kudreti gösterememek, Avrupa’nın ilim ve irfan cephesiyle temassızlık, idarede istibdat gibi mühim nedenler mevcuttur…” Cumhuriyetin ilk senelerında ‘İslam ilerlememize mani, din değiştirelim’ tartışmalarını ve Karabekir Paşa’nın bu düşüncesi savunanlara çok sert tepkisi ile Lozan heyetinde bulunan hahambaşı Hayim Naum’un İngilizlere teklifini okuyacaksınız. Masonların İttihat ve Terakki Cemiyeti üzerindeki tesirini ve Karabekir Paşa’nın masonlar ile alakalı görüşlerini, yine bu kitapta Karabekir Paşa’nın Bulgaristan esareti günlerini okuyacaksınız.
14. KİTAP
ERMENİ DOSYASI
“Nereden Geldiler, Nereye Gidiyorlar?”
Ermeniler, bir komşu Devlet realitesi… Bu realite bilinmedikçe, huzur içinde yaşanamaz.
Bu kitap, Ermenileri iki kez yenmiş bir Osmanlı Paşasının, bu millet üzerindeki gözlemleri, birikimleri…
Bir Osmanlı Paşasının düşmanına nasıl baktığını, nasıl değerlendirdiğini göreceksiniz…
Düşmanınızı, küçümseyerek de yenemezsiniz, önemseyerek de…
Tanıyacaksınız!
Kazım Karabekir Paşa, tanımış, yenmiş. Bizlere de tanıtıyor yenilmeyesiniz diye…
15. KİTAP
BÜYÜK HESAPLAŞMA
“İzmir Suikastı”
Mustafa Kemal Atatürk’e, İzmir Suikastı teşebbüsünün görüldüğü davayı ele alan İstiklal Mahkemesi kararlarında göze çarpacak derecede isabetsizlikler olduğu daha o günlerde çeşitli iddialara, yorumlara yol açmış, tartışmalara neden olmuştur.
Mahkeme heyeti reisinin Cavid Bey ile alakalı kararını mahkeme devam ederken ve karar verilmeden bir buçuk ay önce ‘Cavid’i asacağız’ demesi ardından ortaya çıkmış ve mahkeme heyetinin çok önceden kararını vermiş olduğunun bir göstergesi olarak tarihe düşmüştür.
İdam mahkumu bireylerin idam sehpasına giderken son anlarında dahi, ‘biz suçsuzuz, hata yapıyorsunuz’ kelimeleri bu mahkemenin kararlarının doğru olduğu meselesinde kafalarda şüpheler uyandırıyor.
Biz bu çalışmamızı yaparken, ne kimseyi suçlamak ne de haklı çıkartmak gibi bir amaç içinde olmadık.
Yaptığımız 1926 senesinde yaşanan bir olayı, dönem içinde yayınlanmış ve özelikle Kazım Karabekir Paşa’nın savunmasını ve o zamanda yaşadıklarını kendi notlarından ilk defa kamuoyunun gözleri önüne sermekten ibarettir.
16. KİTAP
ÇOCUK DAVAMIZ
“Yetimlerin Babası”
Kazım Karabekir Paşa’nın görev yaptığı özellikle Doğu vilayetlerinde bakımsız çocuklara yönelik yapmış olduğu çalışmaları ve raporlarını topladığı bu eseri günümüz idarecileri için iyi bir kaynak, tarih meraklıları için ise ibret verici bir çalışmadır.
Paşa bu eserine başlarken şunları dile getiriyor: Bir taraftan çocuk sefaleti, bir taraftan da şahane çocuk balolarını okudukça ve işittikçe ben de duygularımı kaybettim.
Bakımsız çocuklar millet enerjisinin, bakımsız topraklarda vatan enerjisinin kaybedilmesi demektir.
Bakımsız çocuk milli tehlikedir. Çünkü her sene maddi ve manevi bir sürü düşkün halk arasında kaynaşacak ve
ordu saflarına karışacaktır.
Demek milletin ve ordusunun keyfiyet yönünden kıymeti her sene bir derece daha düşecektir. Vatanın, geleceğinin sahipleri bugünün çocuklarıdır.
Şu halde bakımsız çocukların bu vatana nasıl sahip olacakları bugünden düşünülecek bir meseledir.
Bazı kimselerden esefle duydum ve duymaktayım da: ‘Madem ki bakmayacaklar ne diye çocuk yapıyorlar?’
Ben de yanıt veriyorum ki: ‘Ailelerin vatan borçları, yoksul de olsalar, olabilecek olduğu kadar çok çocuk yapmalarıdır.’
17. KİTAP
MİLLET BİLİNCİ
“Tarihte Almanlar ve Alman Ordusu”
Bir toplumun yirmi-otuz yıl gibi çok kısa bir süre içinde nasıl millet bilincini kazanıp, askeri ve ekonomik açıdan dünya çapında sayılı devletler arasına girdiğini ve bir ordunun bu yolda toplumuna nasıl önderlik ettiğini ve ne gibi fedakarlıklar yaptığını gösteren ibret verici bilgilerle dolu bir eser.
Eser üç bölümden buluşmaktedir:
1. Alman tarihi: Tarihte Almanlar, Almanya’nın tarihî geçmişi, geçirdiği evreler, Almanların millet bilincini kazanması.
2. Alman ordusu tarihi ile Clausevitz, Scharnhorst, Schlieffen ve Moltke gibi, Alman askerliğinin ve modern askerliğin temellerini atan büyük Alman komutanlarının anlatıldığı “Alman Ordusu” bölümü.
3. “Alman kültür ve irfanı” adını taşıyan son bölümde ise, bir nebze de olsa Alman kültürüne
değinilmektedir.
18. KİTAP
TARİHTE VE ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE TÜRK-ALMAN İLİŞKİLERİ
Kökü çok eskilere dayanan Türk-Alman ilişkileri -günümüze dek uzanan boyutuyla- tarihimizin en enteresan safhalarından birini teşkil etmektedir.
Osmanlı’nın son zamanında yaptıkları kader birliği ve Osmanlı Devleti’nin yıkılışında oynadıkları rol,
bu ilişkiyi ilgincin de ötesine taşıyarak mühim kılmaktadır.
Konu askeri okullarda -daha ziyade- Alman irfanıyla yetişip Osmanlı ordusunun çeşitli kademelerinde Alman subaylarıyla çalışan son dönem Türk askeri tarihinin tanınmış simalarından Kazım Karabekir Paşa’nın da ilgisini çekmiş ve bunun sonucu olarak da bu kitap ortaya çıkmıştır.
19. KİTAP
TÜRK ORDUSUNDA ALMANLAR
Helmuth von Moltke, Colmar Feiherr von der Goltz ve Liman von Sanders, ıslah heyetlerinin başında Türkiye’ye gelip Osmanlı ordusunda senelerce görev yaparak Türk askerlik tarihinin son dönemine damgasını vurmuş üç büyük Alman komutanıdır.
Bunlardan Goltz Paşa, ülkemiz topraklarında ölmüş ve İstanbul’da defnedilmiştir.
Her üçü de Türkiye ve Türk ordusuna dair kitaplar yazmış, anılarını kaleme almış; kendi ülkelerinde bulundukları zamanlarda da Türkiye ile alakalı konferanslar verip makaleler yazmışlardır.
Son zamanda “Kuleli, Harbiye ve Erkan-ı Harbiye mekteplerinde Alman irfanından feyz alarak” yetişen ve ordudaki senelerında sürekli olarak Alman subaylarıyla çalışan Kazım Karabekir Paşa bu eserinde ülkemizde görev yapmış çok sayıdaki Alman subayının en büyükleri olan bu üç askeri ve Türkiye’deki faaliyetlerini, -Goltz ve Liman Paşalarla birlikte çalışması olmasından dolayı- yer yer anılarla bu süreci ifade etmektedir.
20. KİTAP
İSTİKLAL HARBİMİZ (5 Cilt – Lüx Kutulu)
“Yasaklanan Kitap”
Bu kitabı, Türk vatandaşlarımız kadar belki onlardan da çok, Kürt vatandaşlarımız okumalı…
Çok uzun seneler, Ermeni yönetiminde yaşadıkları için, asıl tehlikenin nerede birikip çığ gibi döküleceğini görüp, uzun uzun düşünmeleri için..
Karabekir Paşa bu eseri için şöyle demektedir.
“Hala Türk düşmanlığı güden Ermenilerin de, büyük devletlerin siyasi tuzaklarına düşen ufaklerin ne hale gelebileceklerini- kendileri de tattıklarından- göz önünden ayırmayarak tehlikeli yoldan gidenlere uymamaları lazımdır. Bu eserimin biraz da bu işe yardım edeceğini umarım.”
Kazım Karabekir Paşa’nın 1930 senelerında yazdığı ve yayına girmesinı ailesine vasiyet ettiği, yakın tarihimizin bir bölümünü belgeleriyle en doğru olarak anlatan İstiklal Harbimiz eseri, fakat 1960 senesinde yayınlanabilmiştir. Lakin aynı yıl eser yayına girmesindan hemen sonra mahkeme kararıyla toplatılmıştır.
5 sene süren mahkeme sonrası, beraat ettiğinden yayınına devam edilmiştir. İstiklal Harbimizin başlangıcını ve bilhassa doğu hareketlerini bilmek isteyen tarih severlerimizin gösterdiği büyük ilgiden dolayı bi hayli hacimli olan eser zaman içinde tek cilt ve 2 cilt olarak yayınlanmıştır.
Truva yayınları olarak bu eseri 5 cilt olarak, yeniden düzenleyip yayınlıyoruz. Kitapta orijinalliğine sadık kalmak kaydıyla, belgelerde herhangi bir düzenleme yapmadan metinlerde artık kullanılmayan bir çok sözcükler, günümüz türkçesiyle değiştirilip okuyucunun daha rahat okuması sağlanmıştır.
Yayınladığımız eser; Karabekir Paşa’nın damadı Prof. Faruk Özerengin’in Truva Yayınevi sahibi Sami Çelik’e vermiş olduğu yetkiyle basılmış olup, rahmetli Özerengin’in yayınevine teslim ettiği biçimde aslına sadık kalınarak baskısı gerçekleştirilmiştir.
1. KİTAP
PAŞALARIN KAVGASI
“İnkılap Hareketlerimiz”
Elinizdeki bu kitapta Türk yakın tarihinin en çapraşık dönemi Karabekir Paşa’nın kalemiyle ele alınıyor. Resmi tarihe yer yer ters düşen bu anılar yakın tarihimizin iyi bilinmesi için büyük kazançtır. Tarihin hafızası hiç bir zaman unutkanlıkları bağışlamamıştır. Bu kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman yakın tarih tablosunun son çizgisinin çizilmiş olduğunu göreceksiniz.
2. KİTAP
İSTİKLAL HARBİMİZİN ESASLARI
“Paşa’nın Yakılan Kitabı”
Kazım Karabekir Paşa’nın ‘İstiklal Harbimizin Esasları’ isimli eseri ile alakalı Paşa’nın damadı Prof. Faruk Özerengin şunları anlatıyor… “1933 senesinde, bir gazetede İstiklal Harbi öncülerini hedef alan ve milli mücadele tarihini okuyucuya yanlış anlatan yayınlar üzerine Paşa hakikatları ortaya koymak için gazeteye bazı belgeler göndermişti. Bunlardan bir kısmı yayınlandı. Daha sonra bazı nedenlerle bu yayın durdurularak yalan yanlış, yayınlar neşredilmeye devam edildi. Bunun üzerine Paşa, İstiklal Harbi’nin Esaslarını konu alan bu özet kitabı hazırlayarak matbaaya verdi. Akabinde matbaa polis tarafından basılarak, basılmış olan 3000 adet kitap formaları toplatıldı ve kireç ocaklarında yakıldı.” İşte şuan elinizde tuttuğunuz bu eser, Paşa’nın yakılan kitabıdır.
3. KİTAP
PAŞALARIN HESAPLAŞMASI
“İstiklal Harbine Neden Girdik, Nasıl Girdik, Nasıl İdare Ettik?”
Kazım Karabekir Paşa diyor ki, “İstiklal Savaşı’nı yapmak düşüncesini ilk önce ortaya koyan bendim. Bunun siyasi ve askeri planlarını yapan da bendim. İlk önce, 29.11.1918 tarihinde İstanbul Zeyrek’te, Süleymaniye Camisi’ne bakan ağabeyimin evinin bahçesinde, bu meseleyi İsmet Bey’e (İnönü) açtım ve uzun uzun tartıştık. Birlikte Osmanlı Kabinesi’ne girmek düşüncesinde olan Mustafa Kemal Paşa’veya (Atatürk) 11.01.1919 tarihinde, doğuya hareketim sırasında, Şişli’deki evinde İstiklal Savaşı yapmak gereğini ve planımı bildirerek Anadolu’ya gelmesini teklif ettim. Onunla da uzun tartışmalar yaptık.” Bu mühim konular halen yayınlanmadı… Belgeleri ile birlikte ilk defa bütün bu gerçekler bu kitapla gün yüzüne çıkıyor.
4. KİTAP
BİR DÜELLO BİR SUİKAST
“Her Şeyi Ben Yaptım Yanlışı”
1933 senesinin Mayıs ayında, o zamanki Milliyet Gazetesi%27nde, “Millici” imzası ile İstiklal Harbi ile alakalı bir yazı serisi yayımlanmaya başlar. Gün geçtikçe, bu yazılarda İstiklal Harbi komutanlarının hizmetlerinin küçültülmeye çalışıldığı göze çarpar. Nihayet bir gün “Davaya Sadakat Böyle mi Olur?” başlıklı yazı ile Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa%27nın Kurtuluş Savaşı%27na taraftar olmadığı anlatılmaya çalışılır. Hakikatin tam tersi olan bu kasıtlı yazıların düzeltilmesi için, Karabekir Paşa gazeteye bir mektup gönderir. Lakin gazete iddialarını daha da şiddetlendirir ve tarihi hakikatleri değiştirmeye çalışarak yazılarına devam edince, Karabekir Paşa hatanın düzeltilmesi için bazı belgeleri yollamaya başlar; gazete bunlara yanıt vermeye çalışır. Lakin sonunda belgelerin açıklamaları karşısında, kasten yapılan hatayı düzeltmektense, Paşa%27nın gönderdiği son belgeyi ve cevabı yayınlamaz. Bunun üzerine Paşa, “İstiklal Harbimizin Esasları” adı ile bir araya getirdiği bir kitabı Sinan Matbaası’nda bastırmaya başlar, fakat son iki forma daha baskıya verilmeden matbaa polis tarafından aranır, bütün kitaplar toplanır ve o gece Yeşilköy yolundaki bir kireç ocağında yakılır. Bununla da kalmaz, hemen ardından 4 Haziran 1933%27te sabaha karşı saat dörtte Erenköy%27deki köşk de aranır ve 96 adet dosya alınarak götürülür. Bu kitapta Paşa, gazete ile olan münakaşaları, baskın gecesindeki ve sonraki hadiseleri, kendisine yapılmak istenen suikasti ifade etmektedir.
5. KİTAP
KÜRT MESELESİ
“İki Halkı Çarpıştıran Haindir”
Kazım Karabekir Paşa, Kürt meselesi için şöyle diyor: ‘Bizi parçalayarak yutmak isteyen dış kuvvetler, kürtlük akımını da öteden beri yayıyorlardı. Düşmanlarımız büyük Ermenistan’ı kurmaya çalışıyor. Buralarda ise en ziyade Kürt kardeşlerimiz oturmaktadırlar. Kürt istiklali diye çalışanlar düşmanlarımızdır. Maksatları Kürtleri bizden ayırdıktan sonra Ermenistan yapmaktır. Kürtleri mahvedeceklerdir. Bunun için Türk ve Kürt kardeşler bu felakete meydan vermeyiniz. Kürtlük istiklaline matuf fakat muvaffakiyetini kolaylaştırmak için işe dini mahiyet verilmişti. Bütün İstiklal Harbi boyunca sükunetini temin ettiğim Kürtlük feci bir sona gidiyordu.’ Paşa’nın isyanlarla alakalı görüşleri, Kürtler ile ilgiliki düşünceleri, Kürt aşiretleri ve önderleri ile ilgiliki gizli raporlar, Paşa’nın CHP’deki Kürtler ile alakalı mücadeleleri bu kitap ile gün yüzüne çıkıyor.
6. KİTAP
HAYATIM
Kazım Karabekir Paşa’nın eserleri, her ne kadar kendi anıları olsa da yazılış ve hazırlanış şekliyle Paşa’nın hadiselerin içinde bulunması ve tarihi bir misyonu olması münasebetiyle eserleri birer tarih hazinesidir. Dün okunuyordu, bugün de okunuyor, yarın da okunacak. Cumhuriyet tarihimizin kuruluş senelerını bilmek isteyenler hiç bir zaman bu eserleri ellerinden bırakamayacaklar. Karabekir Paşa’nın şuan elinizde tuttuğunuz bu eseri bütün eserlerinin öncesi, yani Paşa’nın çocukluk zamanından başlayıp, gençlik dönemiyle devam eden, İttihat ve Terakki Cemiyeti isimli eserine gelene kadar ki dönemi anlattığı bölümüdür. Bir tarihin başlangıcını, bir büyük insanın doğuşunu, eserlerinden istaçıkladığiniz Kazım Karabekir Paşa’nın çocukluk ve gençliğini ‘Hayatım’ da okuyacaksınız. Karabekir Paşa şunları söylemektedir; “Herkesin yaşamı, müthiş bir tarih parçasıdır. Hele çocukların ibret alacağı güzel bir kitaptır. Şahsının özenine göre böyle bir kitap bütün vatan evlatlarının da istifade edebileceği hakiki bir rehber olabilir. Ne idik, ne olduk? Mutlaka bilinmelidir.”
7. KİTAP
İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ
“1896-1909”
Osmanlı İmparatorluğu’nun çözülüşünün son senelerı ve İttihat ve Terakki Cemiyetinin doğuşu, teşkilatlanması, padişaha yapılan suikast girişimi… Balkanlardaki karışıklıklar, isyanlar, çete ve komitecilerle mücadeleler, çarpışmalar… Abdülhamit’i devirerek istibdat idaresini kaldırmak ve meşrutiyeti ilan etmek gayesiyle kurulan, sonradan adını İttihat ve Terakki olarak değiştiren gizli Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin kuruluşu, Selanik, Manastır ve etrafında teşkilatlanması, gizli tahlif merasimleri… Karabekir Paşa İttihat Terakki Cemiyeti için şunları söylemektedir; “İttihat ve Terakki Cemiyeti, tarihimizin her zaman için iftihar edeceği bir teşekküldü. Onu sarsan, solduran; kendi tarihi adıyla İttihat ve Terakki, fırkacılık yaşamına atılması ve kendi kendini aşındırması olmuştur. Cemiyetin bir uzvu sıfatıyla, onun bu vaziyete düşmemesi için, ben fazla uğraştım; fakat cemiyetin bünyesine yapışan tufeyliler, hazıra konmak için o eski feragat sahibi başları, nabız tutmak sanatıyla hırs ve istibdat çukuruna sürüklediler.” Kazım Karabekir Paşa’nın kaleminden İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kuruluş evresi ve faaliyetleri…
8. KİTAP
ERMENİLERİN YAPTIĞI SOYKIRIM
“1917-1920 Arasında Erzincan’dan Erivan’a Ermeni Mezalimi”
Sinsi ve acımasız metotlarla, dünyanın tüm zenginliklerine hakim olma arzusundaki egemen güçlerin tehdit ve baskıları altındayız. Yüzyılımıza damgasını vuran bu Yeni Dünya Düzeni’nde, Türkiye’nin oldukça öneme sahip ülkelerden biri olduğunu bütün dünya biliyor. Peki, bu egemen güçlerin, tarihimizden esinlenerek kendi lehlerine kaşıdıkları ve ruhumuzu kanattıkları yalan-dolanlarını ne kadar ve ne ölçüde dünyaya duyurabilinmekte. Gerçek suçluların katliamlarını tozlu raflardan çıkarıp da neden hala kendimizi bu uydurma suçluluk kompleksinden kurtaramıyoruz. Herkes de biliyor ki, artık tüm dünya ülkelerine zorla kabul ettirilme noktasına gelen bu Ermeni soykırımı iddiaları tamamen yalan. Bu yalan, yalnız egemen güçlerin soğuk işgallerinin bir parçası. Buna en güzel cevabı verecek kişi de; bu ülkeler arası komplonun oyununa gelen, katledildiklerini iddia ettikleri yakın tarihimizde Rusların ve Avrupa’nın itelemesiyle asıl kanlı işgali gerçekleştiren, sözde masum ama senelerca huzur içinde topraklarımızda barındırdığımız bir kısım Ermenilerin bir zamanlar korkulu rüyası olan Kazım Karabekir… O, bu kitapta belgelerini fotoğraflarıyla konuşturuyor ve diyor ki: “Türkler kesiyor, öldürüyor diye şayialar çıkıyor; ben size beyan ederim ki, bu doğru değildir!”
9. KİTAP
MİLLİ MÜCADELE’DE İTTİHAT VE TERAKKİ ERKANI VE ENVER PAŞA
Enver Paşa, Harb-i Umumi’den mağlup çıkılması üzerine Berlin’e kaçnıak zorunda kalmıştı. Buradan Rusya’ya geçen Paşa Moskova’da İngiliz emperyalizmine karşı birlikte mücadele etmek için Sovyet devlet adamları ile görüşerek onlardan Anadolu hareketine silah yardımı yapmalarını istedi. Rusya’nın desteğiyle kurulan İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı adlı cemiyetin başına geçerek Anadolu’da şubeler aç nı ak istedi ve 1920 Eylül’ünde gerçekleşen Doğu Halkları Kongresi%27ne katıldı. Bir ara Berlin’e döndüyse de fazla kalmayarak yine Moskova’ya geldi ve Ankara hükümetinin temsilcisi ile görüşmeler yaptı. Mustafa Kemal Paşa’ya bir mektup yazarak ile ilgiliki söylentileri ve Anadolu hareketinin başına geçeceği iddialarını yalanladı; fakat Yunan saldırısının başlaması ile Anadolu%27ya geçme fikriyle Batum’a geldi. Bütün bu gelişmeler olurken Anadolu’da gözle görülecek bazı faaliyetler belirdi: Trabzon%27da Enver Paşa’ya taraftarlığı ile bilinen Yahya Kahya, mahkum ve kaçaklardan oluşan bir tabur meydana getirerek başına buyruk bazı işler yapmaya ve Enver%27in yakında zamanda döneceğini açıkça telaffuz etmeye başladı. Enver Paşa ve İttihat ve Terakki Erkanının Milli Mücadeledeki faaliyetlerine dair ilk elden bilgi, belge ve anılar veren eser, İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı Nizamnamesi, Halk Şuralar Fırkası Programı ve Meclis tarafından Kahya Yahya olayını incelemek üzere Bursa mebusu Mustafa Fehmi Efendi başkanlığında oluşturulan tahkik heyetinin raporu gibi çok mühim belgeleri de içermektedir.
10. KİTAP
CHP’DEKİ BÜYÜK KAVGA
“Ben Hain Miyim?”
Kazım Karabekir Paşa’nın bu eseri de yakın tarihimizde bilinmeyen veya yanlış bilinen bir dönemi gün ışığına çıkarıyor. Bu eser, CHP grubundaki iç kavgaları, tartışmaları ve Kazım Karabekir’e büyük saldırıları, yaşanan tartışmalı hadiseleri aydınlatıyor. Ve yine bu kitapta, 1939 ve 1944 senelerı arasında, yani II. Dünya Savaşı’nın başlangıcında ve en ateşli dönemlerinde CHP grubundaki tartışmaları Türkiye’de ilk defa gün ışığına çıkarmaktadır. Bu eserin iki mühim tarafı var… Birincisi Türkiye’de ilk defa CHP Grup tartışmaları yayınlanıyor ve grup tartışmalarındaki iç kavgalar ve Karabekir Paşa’ya saldırılar gün yüzüne çıkıyor. İkincisi ise, II. Dünya Savaşı’na Türkiye neden girmedi, İsmet İnönü faktörü resmi tarihte öğretildiği gibi gerçekten savaşa girilmemesinde mühim miydi sorusuna yanıt veriyor. Parti grubunda kimler savaşa girme taraftarıydı ve kimler karşıydı. Savaşla alakalı görüşler, ileriye yönelik düşünceler ne derece doğru, ne derece yanlıştı. Bu eseri okuduktan sonra bu soruların cevabını bulacaksınız. Hem de gerçek kaynağından…
11. KİTAP
İMPARATORLUĞUN ÇÖKÜŞÜ
“Birinci Dünya Savaşına Neden Girdik, Nasıl Girdik?”
Türk milletini dört yıl ateş ve kan içinde bırakan ve neticede yüzsenelerdan beri bu kahraman milletin nice fedakarlıkları karşılığında elde tutulan Osmanlı Devleti’ni parçalayan Birinci Dünya Savaşı’nın milletimizi alakadar eden cephesini inceden inceye düşünmek ve öğrenmek her Türk vatandaşının büyük vazifesidir. Kazım Karabekir Paşa, Birinci Dünya Savaşı esnasında Genelkurmay Başkanlığı istihbarat şubesini idare etmiş, savaş müddetince de Çanakkale, Irak ve Kafkas cephelerinde mühim görevlerde yer alırken de yaşadıklarını kaydetmiş, bu anılarını “Birinci Dünya Savaşına Neden Girdik”, “Birinci Dünya Savaşına Nasıl Girdik”, “Birinci Dünya Savaşını Nasıl İdare Ettik – Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu, Sarıkamış, Kars ve Ötesi” isimli eserlerinde toplamıştır. Karabekir Paşa’nın elinizde tuttuğunuz “İmparatorluğun Çöküşü” isimli eser, Birinci Dünya Savaşına Neden Girdik, Nasıl Girdik? isimli eserleridir.
12. KİTAP
YENİDEN DİRİLİŞE
“Birinci Dünya Savaşını Nasıl İdare Ettik?”
Kazım Karabekir Paşa, Birinci Dünya Savaşı esnasında Genelkurmay Başkanlığı istihbarat şubesini idare etmiştir. Savaş müddetince de Çanakkale, Irak cephelerinde mühim görevlerde yer alırken doğu cephesinin de Van Gölü-Muş-Çapakçur; Rus ordularının Bolşeviklik darbesiyle sarsılması üzerine de Kafkas Cephesinin sağ tarafında bulunan İkinci Kolordu Komutanlığı’ndan, Erzincan’ın karşısındaki Birinci Kafkas Kolordu Komutanlığı görevlerinde bulunmuştur. Paşa, savaş zamanında tüm yaşadıklarını belgeler ve bilgiler ışığında kayıt altına almıştır. Daha önce yayınevimiz tarafından yayına giren ‘İmparatorluğun Çöküşü’ isimli eserinde bu anılarının, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’na neden ve nasıl girdiğini yazdığı eserlerinden oluşmuştu. Yeniden Dirilişe ismiyle paylaşımı yaptığımız bu eser ise Paşa’nın, “Birinci Dünya Savaşı’nı nasıl idare ettik başlığı altındaki, Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu, Sarıkamış, Kars ve Ötesi” bölümünü kapsamaktadır.
13. KİTAP
NASIL HRİSTİYAN OLACAKTIK?
“Bizi Silah Kuvvetleriyle Parçalayamayan Düşmanlarımız,
Fikir Kuvvetleriyle Mahvedeceklerdir.”
Fethi Bey (Okyar) söz alarak, bana gayet sert, kat’i yanıt verdi: -Evet, Karabekir! Türkler İslamlığı kabul ettiklerinden böyle kaldılar… Ve İslam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkumdurlar… Bunun için İslam kalamayacağız… Ben de aynı sertlikle şu cevabı verdim: “Fethi Bey, bu yabancı düşüncesi şiddetle reddederim! Geri kalmaklığımıza âmil olan şey bir değildir. Fütûhatçılık, temsil kudreti gösterememek, Avrupa’nın ilim ve irfan cephesiyle temassızlık, idarede istibdat gibi mühim nedenler mevcuttur…” Cumhuriyetin ilk senelerında ‘İslam ilerlememize mani, din değiştirelim’ tartışmalarını ve Karabekir Paşa’nın bu düşüncesi savunanlara çok sert tepkisi ile Lozan heyetinde bulunan hahambaşı Hayim Naum’un İngilizlere teklifini okuyacaksınız. Masonların İttihat ve Terakki Cemiyeti üzerindeki tesirini ve Karabekir Paşa’nın masonlar ile alakalı görüşlerini, yine bu kitapta Karabekir Paşa’nın Bulgaristan esareti günlerini okuyacaksınız.
14. KİTAP
ERMENİ DOSYASI
“Nereden Geldiler, Nereye Gidiyorlar?”
Ermeniler, bir komşu Devlet realitesi… Bu realite bilinmedikçe, huzur içinde yaşanamaz.
Bu kitap, Ermenileri iki kez yenmiş bir Osmanlı Paşasının, bu millet üzerindeki gözlemleri, birikimleri…
Bir Osmanlı Paşasının düşmanına nasıl baktığını, nasıl değerlendirdiğini göreceksiniz…
Düşmanınızı, küçümseyerek de yenemezsiniz, önemseyerek de…
Tanıyacaksınız!
Kazım Karabekir Paşa, tanımış, yenmiş. Bizlere de tanıtıyor yenilmeyesiniz diye…
15. KİTAP
BÜYÜK HESAPLAŞMA
“İzmir Suikastı”
Mustafa Kemal Atatürk’e, İzmir Suikastı teşebbüsünün görüldüğü davayı ele alan İstiklal Mahkemesi kararlarında göze çarpacak derecede isabetsizlikler olduğu daha o günlerde çeşitli iddialara, yorumlara yol açmış, tartışmalara neden olmuştur.
Mahkeme heyeti reisinin Cavid Bey ile alakalı kararını mahkeme devam ederken ve karar verilmeden bir buçuk ay önce ‘Cavid’i asacağız’ demesi ardından ortaya çıkmış ve mahkeme heyetinin çok önceden kararını vermiş olduğunun bir göstergesi olarak tarihe düşmüştür.
İdam mahkumu bireylerin idam sehpasına giderken son anlarında dahi, ‘biz suçsuzuz, hata yapıyorsunuz’ kelimeleri bu mahkemenin kararlarının doğru olduğu meselesinde kafalarda şüpheler uyandırıyor.
Biz bu çalışmamızı yaparken, ne kimseyi suçlamak ne de haklı çıkartmak gibi bir amaç içinde olmadık.
Yaptığımız 1926 senesinde yaşanan bir olayı, dönem içinde yayınlanmış ve özelikle Kazım Karabekir Paşa’nın savunmasını ve o zamanda yaşadıklarını kendi notlarından ilk defa kamuoyunun gözleri önüne sermekten ibarettir.
16. KİTAP
ÇOCUK DAVAMIZ
“Yetimlerin Babası”
Kazım Karabekir Paşa’nın görev yaptığı özellikle Doğu vilayetlerinde bakımsız çocuklara yönelik yapmış olduğu çalışmaları ve raporlarını topladığı bu eseri günümüz idarecileri için iyi bir kaynak, tarih meraklıları için ise ibret verici bir çalışmadır.
Paşa bu eserine başlarken şunları dile getiriyor: Bir taraftan çocuk sefaleti, bir taraftan da şahane çocuk balolarını okudukça ve işittikçe ben de duygularımı kaybettim.
Bakımsız çocuklar millet enerjisinin, bakımsız topraklarda vatan enerjisinin kaybedilmesi demektir.
Bakımsız çocuk milli tehlikedir. Çünkü her sene maddi ve manevi bir sürü düşkün halk arasında kaynaşacak ve
ordu saflarına karışacaktır.
Demek milletin ve ordusunun keyfiyet yönünden kıymeti her sene bir derece daha düşecektir. Vatanın, geleceğinin sahipleri bugünün çocuklarıdır.
Şu halde bakımsız çocukların bu vatana nasıl sahip olacakları bugünden düşünülecek bir meseledir.
Bazı kimselerden esefle duydum ve duymaktayım da: ‘Madem ki bakmayacaklar ne diye çocuk yapıyorlar?’
Ben de yanıt veriyorum ki: ‘Ailelerin vatan borçları, yoksul de olsalar, olabilecek olduğu kadar çok çocuk yapmalarıdır.’
17. KİTAP
MİLLET BİLİNCİ
“Tarihte Almanlar ve Alman Ordusu”
Bir toplumun yirmi-otuz yıl gibi çok kısa bir süre içinde nasıl millet bilincini kazanıp, askeri ve ekonomik açıdan dünya çapında sayılı devletler arasına girdiğini ve bir ordunun bu yolda toplumuna nasıl önderlik ettiğini ve ne gibi fedakarlıklar yaptığını gösteren ibret verici bilgilerle dolu bir eser.
Eser üç bölümden buluşmaktedir:
1. Alman tarihi: Tarihte Almanlar, Almanya’nın tarihî geçmişi, geçirdiği evreler, Almanların millet bilincini kazanması.
2. Alman ordusu tarihi ile Clausevitz, Scharnhorst, Schlieffen ve Moltke gibi, Alman askerliğinin ve modern askerliğin temellerini atan büyük Alman komutanlarının anlatıldığı “Alman Ordusu” bölümü.
3. “Alman kültür ve irfanı” adını taşıyan son bölümde ise, bir nebze de olsa Alman kültürüne
değinilmektedir.
18. KİTAP
TARİHTE VE ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE TÜRK-ALMAN İLİŞKİLERİ
Kökü çok eskilere dayanan Türk-Alman ilişkileri -günümüze dek uzanan boyutuyla- tarihimizin en enteresan safhalarından birini teşkil etmektedir.
Osmanlı’nın son zamanında yaptıkları kader birliği ve Osmanlı Devleti’nin yıkılışında oynadıkları rol,
bu ilişkiyi ilgincin de ötesine taşıyarak mühim kılmaktadır.
Konu askeri okullarda -daha ziyade- Alman irfanıyla yetişip Osmanlı ordusunun çeşitli kademelerinde Alman subaylarıyla çalışan son dönem Türk askeri tarihinin tanınmış simalarından Kazım Karabekir Paşa’nın da ilgisini çekmiş ve bunun sonucu olarak da bu kitap ortaya çıkmıştır.
19. KİTAP
TÜRK ORDUSUNDA ALMANLAR
Helmuth von Moltke, Colmar Feiherr von der Goltz ve Liman von Sanders, ıslah heyetlerinin başında Türkiye’ye gelip Osmanlı ordusunda senelerce görev yaparak Türk askerlik tarihinin son dönemine damgasını vurmuş üç büyük Alman komutanıdır.
Bunlardan Goltz Paşa, ülkemiz topraklarında ölmüş ve İstanbul’da defnedilmiştir.
Her üçü de Türkiye ve Türk ordusuna dair kitaplar yazmış, anılarını kaleme almış; kendi ülkelerinde bulundukları zamanlarda da Türkiye ile alakalı konferanslar verip makaleler yazmışlardır.
Son zamanda “Kuleli, Harbiye ve Erkan-ı Harbiye mekteplerinde Alman irfanından feyz alarak” yetişen ve ordudaki senelerında sürekli olarak Alman subaylarıyla çalışan Kazım Karabekir Paşa bu eserinde ülkemizde görev yapmış çok sayıdaki Alman subayının en büyükleri olan bu üç askeri ve Türkiye’deki faaliyetlerini, -Goltz ve Liman Paşalarla birlikte çalışması olmasından dolayı- yer yer anılarla bu süreci ifade etmektedir.
20. KİTAP
İSTİKLAL HARBİMİZ (5 Cilt – Lüx Kutulu)
“Yasaklanan Kitap”
Bu kitabı, Türk vatandaşlarımız kadar belki onlardan da çok, Kürt vatandaşlarımız okumalı…
Çok uzun seneler, Ermeni yönetiminde yaşadıkları için, asıl tehlikenin nerede birikip çığ gibi döküleceğini görüp, uzun uzun düşünmeleri için..
Karabekir Paşa bu eseri için şöyle demektedir.
“Hala Türk düşmanlığı güden Ermenilerin de, büyük devletlerin siyasi tuzaklarına düşen ufaklerin ne hale gelebileceklerini- kendileri de tattıklarından- göz önünden ayırmayarak tehlikeli yoldan gidenlere uymamaları lazımdır. Bu eserimin biraz da bu işe yardım edeceğini umarım.”
Kazım Karabekir Paşa’nın 1930 senelerında yazdığı ve yayına girmesinı ailesine vasiyet ettiği, yakın tarihimizin bir bölümünü belgeleriyle en doğru olarak anlatan İstiklal Harbimiz eseri, fakat 1960 senesinde yayınlanabilmiştir. Lakin aynı yıl eser yayına girmesindan hemen sonra mahkeme kararıyla toplatılmıştır.
5 sene süren mahkeme sonrası, beraat ettiğinden yayınına devam edilmiştir. İstiklal Harbimizin başlangıcını ve bilhassa doğu hareketlerini bilmek isteyen tarih severlerimizin gösterdiği büyük ilgiden dolayı bi hayli hacimli olan eser zaman içinde tek cilt ve 2 cilt olarak yayınlanmıştır.
Truva yayınları olarak bu eseri 5 cilt olarak, yeniden düzenleyip yayınlıyoruz. Kitapta orijinalliğine sadık kalmak kaydıyla, belgelerde herhangi bir düzenleme yapmadan metinlerde artık kullanılmayan bir çok sözcükler, günümüz türkçesiyle değiştirilip okuyucunun daha rahat okuması sağlanmıştır.
Yayınladığımız eser; Karabekir Paşa’nın damadı Prof. Faruk Özerengin’in Truva Yayınevi sahibi Sami Çelik’e vermiş olduğu yetkiyle basılmış olup, rahmetli Özerengin’in yayınevine teslim ettiği biçimde aslına sadık kalınarak baskısı gerçekleştirilmiştir.