Haçlılar Seti (4 Kitap) pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 1416 sayfadan oluşan Haçlılar Seti (4 Kitap) kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Cüneyt Kanat Chris Wickham Devrim Burçak Şerife Eroğlu Memiş Raimundus Aguilers tarafından kaleme alınan Haçlılar Seti (4 Kitap) isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 13.5 x 21 cm ebatındadır. Haçlılar Seti (4 Kitap) kitabını 9787051601523 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Haçlılar Seti (4 Kitap) pdf oku indir.
Haçlılar Seti (4 Kitap) pdf indir
ORTAÇAĞ’DA AVRUPA
Kavimler Göçü’nün neticesinde Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla başlayan Ortaçağ, Avrupa için bununla birlikte yeni bir etnik, dini ve siyasi yapılanmayı da bununla birlikte getirmiştir. Siyaset yanında dinin de ağır bastığı/etkili olduğu bu döneme bunun bunun yanında Roma’nın mirası, salgınlar, ekonomik krizler ve papalığın dünyevî önderlerle olan mücadeleleri damgasını vurmuştur.
Avrupa’da Karolenjiyenlerle birlikte oluşan bütünlüğün geçmişin siyasî ve sosyo-kültürel mirası ile birleşmesi Hıristiyanlığın doğuda ve kuzeyde yayılmasıyla birlikte daha da kuvvetli bir hale gelmiştir. Lakin coğrafyanın da bir getirisi olarak Hıristiyanlık ve onun getirdiği değerler Doğu (Bizans) ile Batı arasında sosyo-ekonomik, politik kültürel değerler yönünden değişikliklar da arz etmekteydi.
Elinizdeki bu kitap, müellifin yorumlarıyla da zenginleştirdiği söz konusu gelişmeleri ele almakta, Ortaçağ Avrupa toplumunun nasıl ve hangi değerler üzerine şekillendiğini, bunun evrelerini okuyucuya aktararak Ortaçağ kavramına yeni bir bakış açısı getirmektedir.
HAÇLILAR KUDÜS’TE
Haçlı Seferleri tarihi içinde 15 Temmuz 1099’da Kudüs’ün zaptı ile sonuçlanan ilk seferin ayrı bir yeri mevcuttur. Zira Haçlılar burada elde ettikleri kazanımları iki yüz yıl boyunca korumayı başarmışlardır. Dolayısıyla I. Haçlı Seferi gerek katılımcılarının farklı kimlikleri ve gerekse tarih yazımı içindeki konumu yönünden bunun bunun yanındalıklı bir yere sahiptir. Bu nedenle Latin kroniklerinin ile ilgili en fazla bilgi verdikleri ve en fazla dikkat çeken sefer olmuştur.
Elinizdeki bu kitap, I. Haçlı Seferi’nin katılımcılarından Raymond de Toulouse’un (Raymond St. Gilles) yani Güney Fransızların bakış yönünden hadiseleri ilk etaptan Kudüs’e kadar seferin gidişatının aktarmasının yanında Haçlılar arasındaki hizipleşme, Kutsal Mızrak hikayesi, Kudüs’ü ele geçirmelerinin ardından Haçlılar arasında yaşanan önderlik çekişmelerini ifade etmektedir.
Prof. Dr. Aydın Usta
KUDÜS-İ ŞERİF
Her üç semâvî din yönünden da kutsallığın merkezi olan Kudüs’te yüzsenelerca varlığını sürdüren İslam vakıfları kente vakıf şehir kimliği kazandırmıştır. Kentteki Müslüman vakıfları şehir merkezini kuşatan ve idari sistem ve kentsel hizmetler örgütlenmesinin merkezini oluşturan Mescid-i Aksâ veya Harem-i Şerif etrafında şekillenmiştir. Kuruluşuyla birlikte Kudüs şehir merkezine hâkim olan ve İslâm devletlerinin de sembolik merkezi durumuna gelen bu alan, zaman içinde, şehir merkezini kuşatan ve idari sistem ve kentsel hizmetler örgütlenmesinin bir parçası olan geniş bir vakıf ağının da çekirdeğini oluşturmuştur.
Bu çalışmanın esas kaynağını oluşturan Hurûfât Defterleri, Osmanlı’da müstesna bir gelişmeye mazhar olan vakıf kurumunun işleyişine dair kıymetli bilgileri ihtiva etmektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan Hurûfât Defterlerinden Kudüs Kazası’na ilişkin 1102-1250/ 1690-1834 senelerı arasını kapsayan 25 defterde bulunan 1644 kayıt esas alınmıştır. Çalışmada, ağırlıklı olarak 18. yüzyılda Kudüs Kazası’nın dinî, sosyal, iktisadî ve kültürel durumu vakıf müessesesi temelinde resmedilmeye çalışılmıştır. Gerek Hurûfât Defterleri, gerekse Kudüs Vakıfları konularına ilişkin sunduğu bilgi ve yorumlarla bu alanlarda yapılan çalışmalara katkıda bulunmayı amacında olan çalışma Kudüs Kazası vakıflarına dair bir envanter niteliği de taşımaktadır.
SORULARLA HAÇLI SEFERLERİ
Doğu ile Batı, Haçlı Seferleri’nden önce de birden fazla kereler yüz yüze gelmişti. Lakin bu kez bu çatışmanın taraflarından Batı, Hristiyanlığı, Doğu ise Müslümanlığı temsil ediyordu. Yani çatışmanın görünen boyutunda “inanç” belirleyici bir görünüm arz ediyor gibiydi. Lakin acaba durum gerçekten böyle miydi?
Bugüne dek özellikle Batı’da yapılan Haçlı Seferleri ile alakalı çalışmaların büyük çoğunluğunda “inanç” faktörü neden hep ön planda tutulmaya çalışıldı? Özellikle batılı tarihçiler niye bunu tercih ettiler? Bu tercih bazı gerçekleri gizleme çabasıyla mı alakalıydi? Yoksa gerçekten işin aslı böyle miydi? Diğer taraftan Haçlı Seferleri’nin günümüze dek uzanan etkileri ve bir argüman olarak hala kullanılmasının nedenleri nelerdi? Hepsinden mühimsi ise, günümüz Orta Doğusu’nda yaşanan savaşlar ve buna bağlı olarak her gün ölen birden fazla insan sebebiyle yaşanan kaos ortamının, artık tarihin derinliklerinde kaldığını zannettiğimiz Haçlı Seferleri ile bir ilişkisi var mıydı? Bunun yanı sıra Türklerin ve Anadolu’nun Türkler tarafından fethinin bu seferler ile ilişkisi neydi?
Elinizdeki eserde Haçlı Seferleri ile alakalı bunlar gibi bir çok sorunun cevabını bulabilirsiniz.
Kavimler Göçü’nün neticesinde Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla başlayan Ortaçağ, Avrupa için bununla birlikte yeni bir etnik, dini ve siyasi yapılanmayı da bununla birlikte getirmiştir. Siyaset yanında dinin de ağır bastığı/etkili olduğu bu döneme bunun bunun yanında Roma’nın mirası, salgınlar, ekonomik krizler ve papalığın dünyevî önderlerle olan mücadeleleri damgasını vurmuştur.
Avrupa’da Karolenjiyenlerle birlikte oluşan bütünlüğün geçmişin siyasî ve sosyo-kültürel mirası ile birleşmesi Hıristiyanlığın doğuda ve kuzeyde yayılmasıyla birlikte daha da kuvvetli bir hale gelmiştir. Lakin coğrafyanın da bir getirisi olarak Hıristiyanlık ve onun getirdiği değerler Doğu (Bizans) ile Batı arasında sosyo-ekonomik, politik kültürel değerler yönünden değişikliklar da arz etmekteydi.
Elinizdeki bu kitap, müellifin yorumlarıyla da zenginleştirdiği söz konusu gelişmeleri ele almakta, Ortaçağ Avrupa toplumunun nasıl ve hangi değerler üzerine şekillendiğini, bunun evrelerini okuyucuya aktararak Ortaçağ kavramına yeni bir bakış açısı getirmektedir.
HAÇLILAR KUDÜS’TE
Haçlı Seferleri tarihi içinde 15 Temmuz 1099’da Kudüs’ün zaptı ile sonuçlanan ilk seferin ayrı bir yeri mevcuttur. Zira Haçlılar burada elde ettikleri kazanımları iki yüz yıl boyunca korumayı başarmışlardır. Dolayısıyla I. Haçlı Seferi gerek katılımcılarının farklı kimlikleri ve gerekse tarih yazımı içindeki konumu yönünden bunun bunun yanındalıklı bir yere sahiptir. Bu nedenle Latin kroniklerinin ile ilgili en fazla bilgi verdikleri ve en fazla dikkat çeken sefer olmuştur.
Elinizdeki bu kitap, I. Haçlı Seferi’nin katılımcılarından Raymond de Toulouse’un (Raymond St. Gilles) yani Güney Fransızların bakış yönünden hadiseleri ilk etaptan Kudüs’e kadar seferin gidişatının aktarmasının yanında Haçlılar arasındaki hizipleşme, Kutsal Mızrak hikayesi, Kudüs’ü ele geçirmelerinin ardından Haçlılar arasında yaşanan önderlik çekişmelerini ifade etmektedir.
Prof. Dr. Aydın Usta
KUDÜS-İ ŞERİF
Her üç semâvî din yönünden da kutsallığın merkezi olan Kudüs’te yüzsenelerca varlığını sürdüren İslam vakıfları kente vakıf şehir kimliği kazandırmıştır. Kentteki Müslüman vakıfları şehir merkezini kuşatan ve idari sistem ve kentsel hizmetler örgütlenmesinin merkezini oluşturan Mescid-i Aksâ veya Harem-i Şerif etrafında şekillenmiştir. Kuruluşuyla birlikte Kudüs şehir merkezine hâkim olan ve İslâm devletlerinin de sembolik merkezi durumuna gelen bu alan, zaman içinde, şehir merkezini kuşatan ve idari sistem ve kentsel hizmetler örgütlenmesinin bir parçası olan geniş bir vakıf ağının da çekirdeğini oluşturmuştur.
Bu çalışmanın esas kaynağını oluşturan Hurûfât Defterleri, Osmanlı’da müstesna bir gelişmeye mazhar olan vakıf kurumunun işleyişine dair kıymetli bilgileri ihtiva etmektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan Hurûfât Defterlerinden Kudüs Kazası’na ilişkin 1102-1250/ 1690-1834 senelerı arasını kapsayan 25 defterde bulunan 1644 kayıt esas alınmıştır. Çalışmada, ağırlıklı olarak 18. yüzyılda Kudüs Kazası’nın dinî, sosyal, iktisadî ve kültürel durumu vakıf müessesesi temelinde resmedilmeye çalışılmıştır. Gerek Hurûfât Defterleri, gerekse Kudüs Vakıfları konularına ilişkin sunduğu bilgi ve yorumlarla bu alanlarda yapılan çalışmalara katkıda bulunmayı amacında olan çalışma Kudüs Kazası vakıflarına dair bir envanter niteliği de taşımaktadır.
SORULARLA HAÇLI SEFERLERİ
Doğu ile Batı, Haçlı Seferleri’nden önce de birden fazla kereler yüz yüze gelmişti. Lakin bu kez bu çatışmanın taraflarından Batı, Hristiyanlığı, Doğu ise Müslümanlığı temsil ediyordu. Yani çatışmanın görünen boyutunda “inanç” belirleyici bir görünüm arz ediyor gibiydi. Lakin acaba durum gerçekten böyle miydi?
Bugüne dek özellikle Batı’da yapılan Haçlı Seferleri ile alakalı çalışmaların büyük çoğunluğunda “inanç” faktörü neden hep ön planda tutulmaya çalışıldı? Özellikle batılı tarihçiler niye bunu tercih ettiler? Bu tercih bazı gerçekleri gizleme çabasıyla mı alakalıydi? Yoksa gerçekten işin aslı böyle miydi? Diğer taraftan Haçlı Seferleri’nin günümüze dek uzanan etkileri ve bir argüman olarak hala kullanılmasının nedenleri nelerdi? Hepsinden mühimsi ise, günümüz Orta Doğusu’nda yaşanan savaşlar ve buna bağlı olarak her gün ölen birden fazla insan sebebiyle yaşanan kaos ortamının, artık tarihin derinliklerinde kaldığını zannettiğimiz Haçlı Seferleri ile bir ilişkisi var mıydı? Bunun yanı sıra Türklerin ve Anadolu’nun Türkler tarafından fethinin bu seferler ile ilişkisi neydi?
Elinizdeki eserde Haçlı Seferleri ile alakalı bunlar gibi bir çok sorunun cevabını bulabilirsiniz.
Haçlılar Seti (4 Kitap) kitap özeti
Haçlılar Seti (4 Kitap) pdf oku
Haçlılar Seti (4 Kitap) Pdf indir
