Tarih Kitapları
Garp-Şark Ayrımında İslam Algısı Pdf indir
Garp-Şark Ayrımında İslam Algısı pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 232 sayfadan oluşan Garp-Şark Ayrımında İslam Algısı kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Prof.Dr. Abdurrahman Küçük tarafından kaleme alınan Garp-Şark Ayrımında İslam Algısı isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve ebatındadır. Garp-Şark Ayrımında İslam Algısı kitabını 9789752678637 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Garp-Şark Ayrımında İslam Algısı pdf oku indir.
Garp-Şark Ayrımında İslam Algısı pdf indir
• “İslâm Algısı”, Şark-Garp ayrımında mühim köşe taşlarından biri olma özelliğini taşır. Bu algı, içeriden ve dışarıdan bakışa göre değişen bir algıdır. Bir Müslüman’ın İslâm Dinine bakışıyla,bir başka din elemanınun İslâm’a bakışı arasında fark hep mevcuttur ve var olmaveya devam ediyordir. Bu durum; Hıristiyanlık için de Yahudilik için de diğerdinler için de geçerlidir. Garp-Şark/Batı-Doğu ayrışması ve Garp’ın Şark’a bakışında değişimin yaşanması; Türklerin İslâm’ı toptan sayılacak bir çoğunlukla kabul edip İslâm’ın bayraktarlığını yapmasıyla, Anadolu’yu ve Balkanları Türleştirip Müslümanlaşmaya vardırmasıyla başlamaktadır.
Müslüman olduktan sonraki gelişlerinde Türkler; farklı dinlere mensup Anadolu’daki insanlarla Türkçe konuşup anlaşmış ve onların büyük bîr kısmını hem Türkleştirmİş hem de Müslümanlaşmaya vardırmıştır. Türklerin İslâm’ı Batı’ya yayması; Hıristiyan Batı dünyasını endişelendirmiş ve Garp’ın hem Türkler’e hem de İslâm’a karşı tezler üretmesine yol açmıştır. Üretilen tezler, İslâm’ı anlama ve algılama ile alakalı olmuştur. Bu anlama ve algılamada bilim adamları etkin rol üstlenmiştir.
Bu çalışmada; XIX. Yüzyıl’a ait Garp’tan Fransız Ernest Renan ve Şark’tan da Türk Namık Kemal gibi iki bilim adamı örnek tipler olarak seçilmiştir. Renan; “İslâm ve İlim” adlı çalışmasında, İslâm’ı ilmî gelişmeye engel görmüş, İslâm’dan kurtulmadıkça Müslümanların İlerleyemeyeceğini iddia etmiştir. Garbın bu doğru olmayan bir bilgisını düzeltme yönünde Müslüman Türk bilim adamlarından Namık Kemal’in; ilme önem veren ve ilmî teşvik eden yegâne dinin İslâm olduğunu ortaya koyan “Renan Müdâfanâmesi” şeklinde cevabı olmuştur. Anadolu’nun/Türkiye’nin, XII-XIV. Yüzsenelerda, 200 yıl gibi kısa bir sürede Türkleşip Müslümanlaşması batılı tarihçiler tarafından bir “bilmece hatta mucize” gibi değerlendirilmiştir/algılanmıştır.
Bu değerlendirme/algılama; Batı’nm Türk Milletine karşı duruşu döneminin de başlangıcı olmuştur. Bu karşı duruş; Haçlı Seferleri ile kendini göstermiş, şimdilerde de Avrupa Birliği süreciyle yeniden gündeme gelmiştir. Batılı bazı ülkeler ve temsilcileri, Avrupa Birliğini bir “Hıristiyan Birliği” gibi görüp Müslüman olan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınmasına karşı çıkarken; Türkiye’den de Avrupa Birliği’ni bir “Hıristiyan Kulübü” gîbi görüp değerlendirenler hatta önderler olmuştur. İnsanlığın yararına işler yapmak için karşılıklı bu doğru olmayan bir bilgiları gidermek, önüne geçeri aşmak ve el sıkışmak gerekmektedir.
Bu gereklilik; dinlerin ortak mesajlarındandır. Ortak mesajları doğru algılamaya,önüne geçeri aşmaya ve orta yolda çözüm bulmaya yarayacak “ipuçları”, bu kitapta bulunabilecektir.
Müslüman olduktan sonraki gelişlerinde Türkler; farklı dinlere mensup Anadolu’daki insanlarla Türkçe konuşup anlaşmış ve onların büyük bîr kısmını hem Türkleştirmİş hem de Müslümanlaşmaya vardırmıştır. Türklerin İslâm’ı Batı’ya yayması; Hıristiyan Batı dünyasını endişelendirmiş ve Garp’ın hem Türkler’e hem de İslâm’a karşı tezler üretmesine yol açmıştır. Üretilen tezler, İslâm’ı anlama ve algılama ile alakalı olmuştur. Bu anlama ve algılamada bilim adamları etkin rol üstlenmiştir.
Bu çalışmada; XIX. Yüzyıl’a ait Garp’tan Fransız Ernest Renan ve Şark’tan da Türk Namık Kemal gibi iki bilim adamı örnek tipler olarak seçilmiştir. Renan; “İslâm ve İlim” adlı çalışmasında, İslâm’ı ilmî gelişmeye engel görmüş, İslâm’dan kurtulmadıkça Müslümanların İlerleyemeyeceğini iddia etmiştir. Garbın bu doğru olmayan bir bilgisını düzeltme yönünde Müslüman Türk bilim adamlarından Namık Kemal’in; ilme önem veren ve ilmî teşvik eden yegâne dinin İslâm olduğunu ortaya koyan “Renan Müdâfanâmesi” şeklinde cevabı olmuştur. Anadolu’nun/Türkiye’nin, XII-XIV. Yüzsenelerda, 200 yıl gibi kısa bir sürede Türkleşip Müslümanlaşması batılı tarihçiler tarafından bir “bilmece hatta mucize” gibi değerlendirilmiştir/algılanmıştır.
Bu değerlendirme/algılama; Batı’nm Türk Milletine karşı duruşu döneminin de başlangıcı olmuştur. Bu karşı duruş; Haçlı Seferleri ile kendini göstermiş, şimdilerde de Avrupa Birliği süreciyle yeniden gündeme gelmiştir. Batılı bazı ülkeler ve temsilcileri, Avrupa Birliğini bir “Hıristiyan Birliği” gibi görüp Müslüman olan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınmasına karşı çıkarken; Türkiye’den de Avrupa Birliği’ni bir “Hıristiyan Kulübü” gîbi görüp değerlendirenler hatta önderler olmuştur. İnsanlığın yararına işler yapmak için karşılıklı bu doğru olmayan bir bilgiları gidermek, önüne geçeri aşmak ve el sıkışmak gerekmektedir.
Bu gereklilik; dinlerin ortak mesajlarındandır. Ortak mesajları doğru algılamaya,önüne geçeri aşmaya ve orta yolda çözüm bulmaya yarayacak “ipuçları”, bu kitapta bulunabilecektir.