Tarih Kitapları
Büyük Taarruz Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu Pdf indir
Büyük Taarruz
Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 432 sayfadan oluşan Büyük Taarruz
Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Dr. Selim Erdoğan tarafından kaleme alınan Büyük Taarruz
Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 13.5 x 21 cm ebatındadır. Büyük Taarruz
Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu kitabını 9786057635860 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Büyük Taarruz
Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu pdf oku indir.
Büyük Taarruz
Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu pdf indir
“Dr. Selim Erdoğan, ‘Büyük Taarruz’ kitabında ‘Sakarya’dan sonra Milli Mücadele’nin tarihi üzerine yerli ve yabancı kaynakları mukayeseli olarak kullanıyor. Coğrafya ve stratejiyi müthiş bir biçimde işliyor. Kitapta ilk defa bazı çarpıcı gerçekler ortaya çıkmakta. Her iki muharebede de şehitliklerin tam listesi yok. Bunlar yazarın ve Harp Tarihi Dairesi’nin gayretiyle muharebe alanlarında ve civarda araştırılarak yer alıyor. Dolayısıyla mühim bir arazi tetkikinin, arşiv çalışmasının ve kaynak kullanımının ürünü olan, Milli Mücadele’nin 100. yılına yakışan bir monografiyle yüz yüzeyız.”
İlber Ortaylı
Sakarya’da uçurumun eşiğinden dönen bir millet nasıl oldu da 11 ay sonra 200.000 kişilik Yunan ordusunu önüne katıp denize döktü, İngilizlerin karşısına dikilebildi? Sakarya’nın başarılı kumandanı “Deli” Halit Bey neden Büyük Taarruz’un cephedeki vurucu kadrosu içinde yer almadı? Başkomutanın karargâhında sahiden de casus var mıydı? Sovyet yardımlarının ardında nasıl bir diplomasi savaşı vardı? Fransızların güney Anadolu işgaline son veren Ankara Antlaşması’nın ardında hangi dinamikler vardı? En zor anlarda bile Misak-ı Milli’den ve tam bağımsızlıktan taviz vermeyen Mustafa Kemal Paşa’nın sırrı neydi?
“Sakarya: Türk Bitti Demeden Bitmez” çalışmasıyla askeri tarihimize unutulmaz bir eser kazandıran Dr. Selim Erdoğan, tüm bu sorulara hem Türk hem Yunan askeri kaynaklarının çapraz okumalarıyla, belgelere dayalı olarak ve sahada elde edilen bulgularla yanıt veriyor. Büyük Taarruz’la gelen zaferin çok çalışmanın, kendini “istiklâl” düşüncesine adamanın ve bunu yaparken sırtını bilime dayamanın bir sonucu olduğunu vurguluyor. Bundan dolayı Türk ordusunun 26 Ağustos sabahı ilk top patladığında zaten zaferi kazanmış durumda olduğunu dile getiriyor: “O ilk top bilimin aydınlığıyla, inançla, vatan sevgisiyle yürüyen bir Başkomutanın ve ona inanan binlerce Türk’ün üç yıl boyunca sabırla büyüttükleri ağaçların meyve vermeye başladığı an olması sebebiyle mühimdir, ama 11 aylık hazırlık dönemi anlaşılmadığı sürece o ilk mermi yalnızca bir mermidir.”
“Büyük Taarruz: Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu”, yalnızca 26 Ağustos ve sonrasını değil, Türk kişiliğinin ayağa kalktığı bir dönemi tüm duygularıyla okuyucuya sunuyor…
İlber Ortaylı
Sakarya’da uçurumun eşiğinden dönen bir millet nasıl oldu da 11 ay sonra 200.000 kişilik Yunan ordusunu önüne katıp denize döktü, İngilizlerin karşısına dikilebildi? Sakarya’nın başarılı kumandanı “Deli” Halit Bey neden Büyük Taarruz’un cephedeki vurucu kadrosu içinde yer almadı? Başkomutanın karargâhında sahiden de casus var mıydı? Sovyet yardımlarının ardında nasıl bir diplomasi savaşı vardı? Fransızların güney Anadolu işgaline son veren Ankara Antlaşması’nın ardında hangi dinamikler vardı? En zor anlarda bile Misak-ı Milli’den ve tam bağımsızlıktan taviz vermeyen Mustafa Kemal Paşa’nın sırrı neydi?
“Sakarya: Türk Bitti Demeden Bitmez” çalışmasıyla askeri tarihimize unutulmaz bir eser kazandıran Dr. Selim Erdoğan, tüm bu sorulara hem Türk hem Yunan askeri kaynaklarının çapraz okumalarıyla, belgelere dayalı olarak ve sahada elde edilen bulgularla yanıt veriyor. Büyük Taarruz’la gelen zaferin çok çalışmanın, kendini “istiklâl” düşüncesine adamanın ve bunu yaparken sırtını bilime dayamanın bir sonucu olduğunu vurguluyor. Bundan dolayı Türk ordusunun 26 Ağustos sabahı ilk top patladığında zaten zaferi kazanmış durumda olduğunu dile getiriyor: “O ilk top bilimin aydınlığıyla, inançla, vatan sevgisiyle yürüyen bir Başkomutanın ve ona inanan binlerce Türk’ün üç yıl boyunca sabırla büyüttükleri ağaçların meyve vermeye başladığı an olması sebebiyle mühimdir, ama 11 aylık hazırlık dönemi anlaşılmadığı sürece o ilk mermi yalnızca bir mermidir.”
“Büyük Taarruz: Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu”, yalnızca 26 Ağustos ve sonrasını değil, Türk kişiliğinin ayağa kalktığı bir dönemi tüm duygularıyla okuyucuya sunuyor…