Çocuk Kitapları
Benim Annem Bir Kaplan Beden Algısı Hakkında Cesaret Veren Bir Hikaye Kate Claxton Pdf indir
Benim Annem Bir Kaplan Beden Algısı Hakkında Cesaret Veren Bir Hikaye Kate Claxton pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde TÜRKÇE sayfadan oluşan Benim Annem Bir Kaplan Beden Algısı Hakkında Cesaret Veren Bir Hikaye Kate Claxton kitabı 32 olarak çıkarılmıştır. Kate Claxton tarafından kaleme alınan Benim Annem Bir Kaplan Beden Algısı Hakkında Cesaret Veren Bir Hikaye Kate Claxton isimli kitap 9786257344128 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatındadır. Benim Annem Bir Kaplan Beden Algısı Hakkında Cesaret Veren Bir Hikaye Kate Claxton kitabını 01.07.2021 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Benim Annem Bir Kaplan Beden Algısı Hakkında Cesaret Veren Bir Hikaye Kate Claxton pdf oku indir.
Benim Annem Bir Kaplan Beden Algısı Hakkında Cesaret Veren Bir Hikaye Kate Claxton pdf indir
Tüm çocukların bedenlerini olduğu gibi sevebilmeyi öğrenecekleri ve bireysel değişikliklarını hazine olarak görebilecekleri sımsıcak bir anne-kız hikayesi…
Tüm canlılar anneleriyle ilk ilişkilerini deri aracılığıyla kurarlar. Annenin, bebeğinin derisine şefkatli dokunuşları derin bir bağın ilk ilmeklerinin atılmasına katkı sağlar. İçinde yaşadığımız deri bunun yanı sıra ruhsal dünyamızı kapsayan bir ev gibidir. Bebeklikten yetişkinliğe tüm gelişim dönemlerinde bu ev içinde değişiriz ve dönüşürüz. Kadınlar için de bedenin dönüşüme uğradığı en mühim yaşam olayı doğumdur. Bu zamandaki yaşantıların hem ruhsal hem de fiziksel izdüşümleri deri üzerinde karşılık bulur. Bu izlere bakmak, dokunmak ve onlar ile ilgili konuşmak anneye kendi tecrübelerinin öyküsünü anlatabilme fırsatı sunar. Ve bu hikayenin çocuklara nasıl sunulduğu, onların nasıl bir beden algısı içselleştirecekleri üzerinde mühim bir güce sahiptir.
Benim Annem Bir Kaplan kitabının baş kahramanı Eliz’in bedensel değişikliklara saygı ile ilgiliki cesaret veren hikayesi; ufak bir kızın annesinin göbeğindeki çatlak izlerini, düşleminde bir kaplanın çizgileriyle ilişkilendirerek onu nasıl kahramanlaşmaya vardırdığını ifade etmektedir. Aynı zamanda toplumsal kalıpların iyileştirilmesi veya makyajlanması gereken şeyler olarak öne devam ettiği beden izlerinin anlamlarını tamamen tersine çevirerek; onları kişiyi biricik kılan kişiliğistik özellikler olarak da sağlamaktadır.
Aslını söylemek gerekirse Eliz’in annesinin çatlak izlerinin peşine düşmesi hiç de tesadüfi değildir. Yüzündeki çillerden dolayı dostlarının ona “benekli” diye hitap etmesinin yarattığı hastalıkla, annesinin çizgileriyle özdeşim kurduğunda hissettiği cesaret duygusu aracılığıyla baş etmektedir.
Sonuç olarak, bir çocuk bedenini olduğu gibi sevebilmeyi öğrendiğinde ve bireysel değişikliklarını bir hazine gibi görebildiğinde kendi gibi olabilmek adına mühim bir adım atacaktır. Çocukların kuvvetli bir benlik gelişimi için oldukları gibi sevildiklerini hissetmeye ve kendilerini de oldukları gibi sevebilmelerine ihtiyaçları mevcuttur. Dolayısıyla bedenin üzerindeki izleri, lekeleri ve desenleri birer temsil olarak görerek onların öyküsünü keşfetmeye çalışmak ve en mühimsi de bu değişiklikları coşkuyla kucaklamak, çocukların en temelde kendileriyle, ardından da öteki insan, hayvan ve bitkilerle barış içinde yaşayabilmelerini sağlayacaktır.
Tüm canlılar anneleriyle ilk ilişkilerini deri aracılığıyla kurarlar. Annenin, bebeğinin derisine şefkatli dokunuşları derin bir bağın ilk ilmeklerinin atılmasına katkı sağlar. İçinde yaşadığımız deri bunun yanı sıra ruhsal dünyamızı kapsayan bir ev gibidir. Bebeklikten yetişkinliğe tüm gelişim dönemlerinde bu ev içinde değişiriz ve dönüşürüz. Kadınlar için de bedenin dönüşüme uğradığı en mühim yaşam olayı doğumdur. Bu zamandaki yaşantıların hem ruhsal hem de fiziksel izdüşümleri deri üzerinde karşılık bulur. Bu izlere bakmak, dokunmak ve onlar ile ilgili konuşmak anneye kendi tecrübelerinin öyküsünü anlatabilme fırsatı sunar. Ve bu hikayenin çocuklara nasıl sunulduğu, onların nasıl bir beden algısı içselleştirecekleri üzerinde mühim bir güce sahiptir.
Benim Annem Bir Kaplan kitabının baş kahramanı Eliz’in bedensel değişikliklara saygı ile ilgiliki cesaret veren hikayesi; ufak bir kızın annesinin göbeğindeki çatlak izlerini, düşleminde bir kaplanın çizgileriyle ilişkilendirerek onu nasıl kahramanlaşmaya vardırdığını ifade etmektedir. Aynı zamanda toplumsal kalıpların iyileştirilmesi veya makyajlanması gereken şeyler olarak öne devam ettiği beden izlerinin anlamlarını tamamen tersine çevirerek; onları kişiyi biricik kılan kişiliğistik özellikler olarak da sağlamaktadır.
Aslını söylemek gerekirse Eliz’in annesinin çatlak izlerinin peşine düşmesi hiç de tesadüfi değildir. Yüzündeki çillerden dolayı dostlarının ona “benekli” diye hitap etmesinin yarattığı hastalıkla, annesinin çizgileriyle özdeşim kurduğunda hissettiği cesaret duygusu aracılığıyla baş etmektedir.
Sonuç olarak, bir çocuk bedenini olduğu gibi sevebilmeyi öğrendiğinde ve bireysel değişikliklarını bir hazine gibi görebildiğinde kendi gibi olabilmek adına mühim bir adım atacaktır. Çocukların kuvvetli bir benlik gelişimi için oldukları gibi sevildiklerini hissetmeye ve kendilerini de oldukları gibi sevebilmelerine ihtiyaçları mevcuttur. Dolayısıyla bedenin üzerindeki izleri, lekeleri ve desenleri birer temsil olarak görerek onların öyküsünü keşfetmeye çalışmak ve en mühimsi de bu değişiklikları coşkuyla kucaklamak, çocukların en temelde kendileriyle, ardından da öteki insan, hayvan ve bitkilerle barış içinde yaşayabilmelerini sağlayacaktır.