Adı Devlet Olsun Türk Milliyetçiliği Tarihinde Haftalık Bir Gazetenin On yıllık Hayat Hikayesi (1969-1979) Pdf indir
Adı Devlet Olsun
Türk Milliyetçiliği Tarihinde Haftalık Bir Gazetenin On yıllık Hayat Hikayesi (1969-1979) pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 256 sayfadan oluşan Adı Devlet Olsun
Türk Milliyetçiliği Tarihinde Haftalık Bir Gazetenin On yıllık Hayat Hikayesi (1969-1979) kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Osman Çakır tarafından kaleme alınan Adı Devlet Olsun
Türk Milliyetçiliği Tarihinde Haftalık Bir Gazetenin On yıllık Hayat Hikayesi (1969-1979) isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 13.5 x 21 cm ebatındadır. Adı Devlet Olsun
Türk Milliyetçiliği Tarihinde Haftalık Bir Gazetenin On yıllık Hayat Hikayesi (1969-1979) kitabını 9786254082788 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Adı Devlet Olsun
Türk Milliyetçiliği Tarihinde Haftalık Bir Gazetenin On yıllık Hayat Hikayesi (1969-1979) pdf oku indir.
Adı Devlet Olsun
Türk Milliyetçiliği Tarihinde Haftalık Bir Gazetenin On yıllık Hayat Hikayesi (1969-1979) pdf indir
“İkinci Dünya Savaşı sonrası dünya iki kutuplu hâle geldi. Kutup önderleri mevzileri tahkim ettikten sonra hakimiyet alanlarını genişletme yarışına girdi. Nato ve Demir Perde diye kısaca isimlendirilen cephelerden, Demir Perde’nin önderi konumundaki Sovyetlerin yayılma aracı Marksizmin Sovyet yorumu idi. 1960lardan sonra Lâtin Amerika, Afrika ve Güney Doğu Asya’da görülen ihtilâlci Marksist hareketler Avrupa’yı ve ardından Türkiye’yi de etkiledi. İnanç ve etnik bölücülüğü de tahrik eden Türkiye’deki Marksist faaliyetlerin nihai hedefi, coğrafi yakınlığın da verdiği imkânla Türkiye’yi bir Sovyet Devleti hâline getirmekti. Yâni Türkiye’nin bağımsızlığı söz konusu idi. Buna karşı verilen mücadelenin öncülüğünü siyâsi hareket olarak MHP ve ona bağlı yan kuruluşlar üstlenmişti. Devlet gazetesi mütevazı şartlarda amatör bir ruh ve heyecanla sürdürdüğü bu mücadelenin hem içe ve hem de dışa dönük yayın organı idi. Bugün Sovyetler dağıldığı için o dönem verilen mücadeleyi anlamak olabilecek görünmüyor. Bu dönemi layıkıyla anlamak için o zamana ait anıların yazılması gerekir. Osman Çakır daha yirmili yaşlara gelmeden katıldığı bu faaliyeti kendi cephesinden kaleme aldı. Umulur ki bu bir başkasına örnek olur.”
Cezmi Bayram