Gün Olur Asra Bedel Cengiz Aytmatov Pdf indir
Gün Olur Asra Bedel Cengiz Aytmatov Ötüken Neşriyat Pdf indir, kitap sever takipçilerimiz için Gün Olur Asra Bedel Cengiz Aytmatov Ötüken Neşriyat Kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. Ötüken Neşriyat aracılığıyla çıkarılan Gün Olur Asra Bedel Cengiz Aytmatov Ötüken Neşriyat Kitabı 413 Sayfa sayfadan bir araya gelmektedir. 2. Hamur Kağıt baskı ile çıkan Gün Olur Asra Bedel Cengiz Aytmatov Ötüken Neşriyat kitabı 12.00×19.50 cm‘dir. Mart 2021 nolu ISBN numarasına sahip Gün Olur Asra Bedel Cengiz Aytmatov Ötüken Neşriyat kitabının yazarı Cengiz Aytmatov. Gün Olur Asra Bedel Cengiz Aytmatov Ötüken Neşriyat PDF indirebilirsiniz.
Gün Olur Asra Bedel Cengiz Aytmatov Ötüken Neşriyat Kitabı Pdf indir
Cengiz Aytmatov’un bütün dünya çapında geniş yankılar uyandıran bu romanı, yürek paralayan, tüyler ürperten bir haykırıştır. Lakin umutsuz bir çırpınış değil, tutsaklığa, baskılara ve sürgünlere karşı umudu hep diri tutan bir meydan okuyuştur. Yedigey Cangeldi, cepheden döndükten sonra Kazak bozkırlarında ufak bir tren aktarma istasyonunda çalışmaya başlar. Burada şahit olduğu ve uzak geçmişinden hatırladığı olaylar, aslında yekpare bir coğrafyaya kâbûs gibi çöken bir siyasî rejimin gümbür gümbür çöküşünün nedenleridir. Aytmatov, insanı yok sayan ve onu makineleştirmek isteyen sistemin aslında niçin çökmeye mahkum olduğunu bu romanında da gösteriyor. Yedigey, ölen emektar arkadaşı Kazangap’ın cenazesini mezarına götürürken, kendisinin ve milletinin geçmişini, acı-tatlı, düşündürücü yanlarıyla bir bir gözlerinin önünden geçirir. O gün, “asra bedel bir gün olur” onun için. Geçmişi, bugünü ve yarını büyük ustalıkla bir arada sunan Aytmatov, “Demiurg” uzay incelemeleri programı neticesinde keşfedilen bir uygarlığın, insanlarla iletişim kurma çabalarının yerküredeki yansımalarını gösterirken, adeta bizleri aynada kendimizle yüzleşmeye davet eder. Kazangap’ın götürüldüğü Ana-Beyit mezarlığı adını, Nayman Ana adlı efsanevî bir kadının orada gömülü olmasından alır. Aytmatov; Nayman Ana’nın hikâyesini verirken, dünyaya “mankurt” kavramını armağan eder. Bu garip, bu korkutucu kelime hangi anlama mı geliyor? İnsanın, yani bütün geçmişini her an bununla birlikte taşıyan varlığın yerini, hafızası ve anıları olmayan, ruhunu kaybetmiş, içi komutlarla doldurulmuş biyolojik bir makinenin aldığını düşünün.