Tarih Kitapları
Antik Çağ Seti (6 Kitap) Pdf indir
Antik Çağ Seti (6 Kitap) pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 1936 sayfadan oluşan Antik Çağ Seti (6 Kitap) kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Kolektif tarafından kaleme alınan Antik Çağ Seti (6 Kitap) isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 13.5 x 21 cm ebatındadır. Antik Çağ Seti (6 Kitap) kitabını 9786057635532 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Antik Çağ Seti (6 Kitap) pdf oku indir.
Antik Çağ Seti (6 Kitap) pdf indir
SET İÇİNDEKİ KİTAPLAR:
ROMA SAVAŞ SANATI – FLAVIUS VEGETIUS RENATUS
Bir “Savaş Makinesi” Olarak Roma Ordusunun Detayları…
Roma İmparatorluğu’nda askerler hangi fiziksel durumlara göre seçilirdi? Silah ve teçhizat kullanımı ile vuruş teknikleri ve tatbikatlar nasıl geliştirilmişti? Roma lejyonlarının önemi ve savaş taktikleri neydi? Roma ordusunda isyanlara karşı nasıl önemler alınmıştı? Tuzak ve pusular nasıl kurulurdu? Savaşa dair prensipler nelerdi? Kuşatma metotları olarak hangileri kullanılıyordu? Deniz savaşlarına nasıl hazırlanılıyordu? Rüzgâr çeşitlerinden, gelgitlerden ve diğer mevsimsel özelliklerden nasıl yararlanılıyordu?
MS IV. yüzyılın ortalarında doğmuş ve MS V. yüzyılın başlarında öldüğü düşünülen Romalı yazar Flavius Vegetius Renatus, I. Theodosius’a adadığı tahmin edilen bu eserinde Roma’nın askerî poblemlerina çözümler aramaktadır. Herhangi bir askerî alanda görev yapmadığı hâlde eriştiği geniş kapsamlı antik metinlerden derlediği Savaş Sanatı (De Re Militari) ile kendi dönemi ve özellikle de Orta Çağ ve Yeni Çağ boyunca bi hayli popüler bir isim olmuştur.
Bir “savaş makinesi” olan Roma ordusu, hemen hemen her zaman savaşma isteğindeydi ve hatta zorunluluğundaydı. Lakin özellikle MS IV. yüzyılda ordu, büyük sorunlarla yüzleşmeye başladı. Yabancı toplumların akınları, savaş sürelerinin uzaması, disiplinin azalması, profesyonel asker bulmanın zorlaşması Roma ordusunun başarı istikrarını sarsmaya başladı. İşte Renatus’un eserinin önemi burada ortaya çıkmaktadır. O, Roma ordusunda reform gerçekleştirmek için gerekli konuları bir talimname formunda bir araya getirmiştir.
XII. yüzyıldan XVIII. yüzyıla kadar Batı’da en fazla okunan askeri kitaplardan birisi olan Roma Savaş Sanatı, Antik Çağ serimizin ilk kitabı…
ROMA İMPARATORLARI – HISTORIA AUGUSTA
Hadrianus’tan Clodius Albinus’a (I. Cilt)
Roma İmparatorlarının Hayat Hikâyeleri…
Türkiye’de ilk defa hepsi yayına girecek üç ciltlik serinin ilk kitabı olarak Samet Özgüler’in Latince aslından dilimize kazandırdığı “Historia Augusta”, MS 117-284 senelerı arasında hüküm süren Roma imparatorları ile ilgiliki sayılı Latince kaynaktan biridir. Kimliği belirsiz bir yazar tarafından 4. yüzyılın sonlarında yazılan eserin bu cildinde Hadrianus’tan Clodius Albinus’a kadar hüküm sürmüş Roma imparatorlarının biyografileri yer alır.
Eser, Roma imparatorlarının yalnızca siyasi konularla alakalı yaptıklarını veya savaşlarını değil; özel yaşamlarından fiziksel ve ruhsal ayrıntı kısmına, giydiklerinden yediklerine, okudukları kitaplardan hobilerine kadar bir çok konuyu içerir. Roma imparatorlarına dair elimizde çok az kaynak olması sebebiyle de bu eserin kıymeti bir o kadar artmaktadır. Roma İmparatorluğu’nun ünlü imparatorlarının hüküm devam ettiği bir dönem olmasıyla da eşsiz bir çalışmadır.
Renkli, ilgi çekici, skandallarla dolu ve şok edici hayat öyküleri olan Roma imparatorlarına dair bilgilerimiz çoğu zaman kapsamlı sorgulamalara ve araştırmalara muhtaçtır. Çeviriye söz konusu olan meşru ve meşru olmayan on iki imparatora ait hayat öyküleri, yazarı ve verdiği bilgiler son derece muğlak ve şüpheli olan bir eserde ihtiva edilmektedir. Bu imparatorların doğrudan hayatlarına dair başka kaynağımız hemen hemen hiç yoktur; diğer kaynaklar ya günümüze ulaşmamıştır veya imparatorların yaşamları boyuncan ziyade dönemlerini anlatan tarih kitaplarıdır.
Bu ciltte okuyucular Hadrianus, Aelius, Antoninus Pius, Filozof Marcus Antoninus, Verus, Avidius Cassius, Commodus Antoninus, Helvius Pertinax, Didius Iulianus, Septimius Severus, Pescennius Niger, Clodius Albinus gibi Roma imparatorlarının hayatlarına dair çok mühim bilgiler öğrenebilecekler.
“Roma İmparatorları”, özellikle Roma tarihine ilgi duyan herkesin keyifle, şaşkınlıkla ve hiç bitmeyen merak duygusuyla okuyacakları bir eser…
HİTİTLER – TREVOR BYRCE
Anadolu Savaşçıları
Bilinmeyen Bir Dünya İmparatorluğu: Hititler…
Hititler, Geç Tunç Çağı’nda Antik Yakındoğu’nun en büyük askeri gücü hâline nasıl geldiler? Düşmanları karşısındaki zaafları nelerdi? Anayurtları olan ve denizlerle bağlantısı bulunmayan Anadolu’nun ırmaklarının seyrüsefere imkân tanımayışı karşısında ne tür önlemler almışlardı? Nüfuslarının azlığıyla ve kimi zaman ülkelerini kasıp kavuran salgın hastalıklarla nasıl mücadele ediyorlardı? Bu antik imparatorluğun yükselişinin ve göz alıcı başarılarının arkasında hangi güçler yatıyordu?
Antik dünyanın, tarihi üç bin yıldan fazla bir süredir kayıtlardan silinmiş olan ve en gizemli uygarlıklarından biri olarak gösterilen Hititleri olabildiğince canlı ve alışılmadık bir üslupla kitap haline getiren Trevor Bryce, hem Hitit savaşçılarını hem de Hititlerin toplumsal, dinî ve siyasî kültürünü açığa çıkarıyor. Çok sayıda soruya yeni çözümler öneren Bryce, öte yandan Kadeş Muharebesi’nde (MÖ 1274) II. Ramses’i hemen hemen bozguna uğratmayı başaran Hititlerin savaş arabalarını nasıl ustalıkla kullandıkları hususundaki sır perdesini yok ederken, diğer yandan kendilerini panteonlarındaki ibadetlerine adayışlarını masalsı bir dille anlatıyor. Yüzseneler boyunca otoritelerini pekiştirmelerini sağlayan yeni bir diplomatik sistemi nasıl dahice idare ettiklerini geniş bir şekilde biçimde okuyucuya sunuyor. Hititlerin askerlikteki ustalıkları dışında üzerinde durulması gereken bir çok olağanüstü konuya dikkat çeken elinizdeki eserle birlikte Hititlerin dünyasındaki festivallere, inşa ettikleri tapınak ve saraylara konuk olacak; geleneklerini, batıl inançlarını ve işledikleri suçları öğrenecek, kraldan köleye uzanan toplumsal hiyerarşilerini keşfedecek, antik dönem evlilikleri gibi birden fazla enteresan hususta bilgi sahibi olacaksınız.
“Hititler: Anadolu Savaşçıları”, okuyucuyu destansı ihtişamla günlük yaşamın mahremiyeti arasında yolculuğa çıkaran, haritalarla ve resimlerle donatılmış bir tarih ve kültür başyapıtı…
IULIUS CAESAR – PHILIP FREEMAN
Kahramanlık Ve Canilik Arasında Tarihî Bir Efsane: Caesar…
“Iulius Caesar, yaşamına tarihin büyük adamlarının çoğunun yaşamının toplamından daha fazlasını sığdırdı. Philip Freeman kabiliyeti ve duru diliyle bu yoğun yaşamı ayrıntı kısmıyla anlatıyor. Freeman, okuyuculara heyecan verici ve sürprizlerle dolu bir anlatı sunuyor. Bilim insanları bu kitapta hayran olacakları çok şey bulacak, fakat daha da mühimsi Antik Roma konusuna yeni olan okuyucular kitabın sayfalarını büyük bir heyecan, aydınlanma ve merak duygularıyla çevirecekler.” — Anthony Everitt, Augustus ve Cicero’nun yazarı.
“Zarif, bilgi dolu ve insanı okumaya zorlayan Iulius Caesar kapsamlı konular kadar göz alıcı ayrıntı kısmı da içeriyor. Freeman, tarihin en büyük ve en korkunç kişiliklerinden birinin öyküsünü muzafferane bir biçimde anlatıyor. Kleopatra’nın İskenderiye’sini tanıdığı derecede Kelt kabileleri ile ilgili da balakalı olan Freeman, Roma Senatosu ile ilgili adeta içeriden biriymiş gibi özgüvenli bir biçimde yazıyor.”
— Barry Strauss, The Trojan War’ın yazarı ve Tarih ve Klasik Dönem Profesörü, Cornell Üniversitesi
Iulius Caesar’ı tarihin en mühim kişiliklerinden biri yapan özellikleri nelerdi? Onun adı yalnız Roma’da değil Almanya ve uzak Rusya’da bile neden “imparator” sözcüğüyle eş tutuldu? General olarak hangi vasıflara sahipti? Hatip, yazar, strateji ustası bir siyasetçi gibi bir çok kabiliyetini nasıl geliştirdi?
Hem bir kahraman hem de acımasız bir cani olan Iulius Caesar karmaşık bir kişilikti. Son derece cesur ve hırslıydı, şerefe ve gösterişe düşkündü. Uzun süredir eski ihtişamını yitiren soylu bir ailede dünyaya gelmekle birlikte, kurnazca hareket ederek kariyerinde ilerledi. İlk başta rahip olarak başladığı meslek yaşamında Roma’nın en mühim generali oldu. Rakipleriyle ittifaklar kurdu ve zamanı geldiğinde onlardan kurtuldu. Çoğu kez onun etrafında toplanan Roma’nın sıradan halkının sözcülüğünü yaptı. Bunun yanında fetihlerinden muazzam kazançlar elde etti ve bolluk içinde yaşadı. Tarihin en ünlü suikastlarından birinin neticesinde öldürüldü.
Caesar’ın çağdaşları arasında Marius, Sulla ve Pompeius gibi generaller; hatip ve hukukçu Cicero ile Marcus Antonius ve Octavius (ardından Caesar Augustus) gibi Roma’nın en ünlü kişilikleri mevcuttur. Caesar’ın Mısır kraliçesi Kleopatra’yla yaşadığı dillere destan olan aşk bugün hâlâ insanları büyülemeye devam ediyordir.
HANNIBAL – PATRICK HUNT
Roma’nın Büyük Düşmanı
Efsane Ve Gerçek Arasında Tarihin En Gizemli Komutanı…
Hangi Hannibal efsane, hangisi gerçek? MÖ 208 senesinde ünlü Alpleri geçişi nasıl gerçekleşti? Tarihin en dikkat çeken komutanlarından biri olmasının nedenleri nelerdi? Niçin kendisini alt edenlerden daha ünlüdu? Strateji ve taktik dehası mı yoksa kumarbaz ve şanslı mı? Dünya askerî tarihinde Hannibal ve icraatları nasıl yorumlanıyor?
Stanford Üniversitesi’nde beşerî bilimler, arkeoloji, mitoloji ve sanat dersleri veren Patrick Hunt, gençliğinden beri hayal gücünde geniş yer edinen Hannibal efsanesinin peşine düştüğü bu eserini, uzun seneler boyunca üç kıtada onun ayak izlerini takip ederek oluşturdu. Antik kaynaklar ve arkeolojik saha incelemeleri eşliğinde ilerleyen sayfalarda Hannibal’ın müthiş zorluklara karşı verdiği taktiksel karşılıkların değişkenliği ortaya çıkmakta. Bu da binlerce yıllık zamanda Hannibal’in neden büyük bir muamma olduğunu ve hakikatle efsanenin nasıl birbirine karıştığını gözler önüne çıkarıyor.
Kitap, Hannibal’in gençlik dönemiyle ve yemin merasimiyle açılıyor. Hannibal’in sıra sıra geçtiği İspanya, Pireneler ve Alpler arasında yaşanan coğrafi ve iklimsel zorlukların bunun yanında pusular da kitabın heyecanını çok üst düzeyde tutuyor. Alplerin zirvesinden Apeninler ve Arno bataklıklarına, Roma zaferinden Zama Muharebesi’ne doğru adeta bir roman gibi sürükleyici biçimde ilerleyen kitap, Hannibal’ın sürgünüyle ve mirasıyla son buluyor.
Dünya kitap eleştirmenleri tarafından hayranlıkla tarif edilen Hannibal’in Samet Özgüler çevirisiyle tarih okurları için de unutulmaz bulunacağını düşünüyoruz…
BÜYÜK İSKENDER – JONA LENDERING
Uçsuz Bucaksız Bir İmparatorluğun filozof Hükümdarı: Büyük İskender…
“Büyük İskender, antik dünyanın, belki de tüm tarihin en büyük askerî önderiydi. Sadece dört sene içinde, kararlı önderliği, zekâ kokan taktikleri ve sarsılmaz azmi aracılığıyla Pers İmparatorluğu’nu dize getirmişti. Pers tacına el koyan İskender, hâkimiyetini imparatorluğun doğu topraklarına genişletti. Henüz 33 yaşındayken öldüğünde, yeni fetihler tasarlamakla meşguldü. Kurduğu imparatorluk pek uzun ömürlü olmasa da, İskender’in karizmatik genç dünya fatihi imajı, kendinden sonra gelen hükümdarlara ilham kaynağı, kimi zaman da yılgınlık sebebi olmaya devam etti.”
Jeremy Black
Makedonya, Yunanistan ve Pers İmparatorluğu, dünya tarihinin en gizemli coğrafyalarına ev sahipliği yapmıştır. Bu üç imparatorluktan ilki, İskender’in veliahd olarak dünyaya gözlerini açtıği Makedonya’dır. Yunanistan’a İskender’in babası Philippos hükmetmiştir. Dünya savaş tarihinin en korkutucu ordusuna sahip Persleri ise İskender fethetmiştir.
İskender, 11 Haziran 323 tarihinde Babil’de öldüğünde yalnızca 33 yaşındaydı. Ardında bıraktığı imparatorluk Nil Nehri’nden Himalaya’ya, Balkanlar’dan Hint Okyanusu kadar uzanıyordu. Lakin devlet idaresindeki bazı tutumları, imparatorluğunda sonradan çok oldukça önemli değişim ve dönüşüm yaratmıştır. İnsanlığı Yunanlar ve barbarlar olarak sınıflandırması, Persleri hem seçkin ağır süvari birliği hetairoi’ye hem de Avrupalı ordusuna dâhil etmeyi düşünmesi, onları yüksek mevkilere atayarak imparatorluk yönetiminde söz sahibi olmalarını sağlaması imparatorluk felsefesinin hemen hemen yeniden kurulmasına neden olmuştur.
Tarihçi Jona Lendering, Büyük İskender adlı bu roman tadındaki kitabında; kişiliğiyle, savaştığı ordularla, iletişimde olduğu devletlerle ve tüm felsefesiyle İskender’in yaşamını anlatıyor. Antikçağ Yunan hikâyelerinden, Babil hükümdarlık kayıtlarından, İran kökenli belgelerden yararlanarak önceden benzeri görülmemiş bir biyografik eser sunuyor.
ROMA SAVAŞ SANATI – FLAVIUS VEGETIUS RENATUS
Bir “Savaş Makinesi” Olarak Roma Ordusunun Detayları…
Roma İmparatorluğu’nda askerler hangi fiziksel durumlara göre seçilirdi? Silah ve teçhizat kullanımı ile vuruş teknikleri ve tatbikatlar nasıl geliştirilmişti? Roma lejyonlarının önemi ve savaş taktikleri neydi? Roma ordusunda isyanlara karşı nasıl önemler alınmıştı? Tuzak ve pusular nasıl kurulurdu? Savaşa dair prensipler nelerdi? Kuşatma metotları olarak hangileri kullanılıyordu? Deniz savaşlarına nasıl hazırlanılıyordu? Rüzgâr çeşitlerinden, gelgitlerden ve diğer mevsimsel özelliklerden nasıl yararlanılıyordu?
MS IV. yüzyılın ortalarında doğmuş ve MS V. yüzyılın başlarında öldüğü düşünülen Romalı yazar Flavius Vegetius Renatus, I. Theodosius’a adadığı tahmin edilen bu eserinde Roma’nın askerî poblemlerina çözümler aramaktadır. Herhangi bir askerî alanda görev yapmadığı hâlde eriştiği geniş kapsamlı antik metinlerden derlediği Savaş Sanatı (De Re Militari) ile kendi dönemi ve özellikle de Orta Çağ ve Yeni Çağ boyunca bi hayli popüler bir isim olmuştur.
Bir “savaş makinesi” olan Roma ordusu, hemen hemen her zaman savaşma isteğindeydi ve hatta zorunluluğundaydı. Lakin özellikle MS IV. yüzyılda ordu, büyük sorunlarla yüzleşmeye başladı. Yabancı toplumların akınları, savaş sürelerinin uzaması, disiplinin azalması, profesyonel asker bulmanın zorlaşması Roma ordusunun başarı istikrarını sarsmaya başladı. İşte Renatus’un eserinin önemi burada ortaya çıkmaktadır. O, Roma ordusunda reform gerçekleştirmek için gerekli konuları bir talimname formunda bir araya getirmiştir.
XII. yüzyıldan XVIII. yüzyıla kadar Batı’da en fazla okunan askeri kitaplardan birisi olan Roma Savaş Sanatı, Antik Çağ serimizin ilk kitabı…
ROMA İMPARATORLARI – HISTORIA AUGUSTA
Hadrianus’tan Clodius Albinus’a (I. Cilt)
Roma İmparatorlarının Hayat Hikâyeleri…
Türkiye’de ilk defa hepsi yayına girecek üç ciltlik serinin ilk kitabı olarak Samet Özgüler’in Latince aslından dilimize kazandırdığı “Historia Augusta”, MS 117-284 senelerı arasında hüküm süren Roma imparatorları ile ilgiliki sayılı Latince kaynaktan biridir. Kimliği belirsiz bir yazar tarafından 4. yüzyılın sonlarında yazılan eserin bu cildinde Hadrianus’tan Clodius Albinus’a kadar hüküm sürmüş Roma imparatorlarının biyografileri yer alır.
Eser, Roma imparatorlarının yalnızca siyasi konularla alakalı yaptıklarını veya savaşlarını değil; özel yaşamlarından fiziksel ve ruhsal ayrıntı kısmına, giydiklerinden yediklerine, okudukları kitaplardan hobilerine kadar bir çok konuyu içerir. Roma imparatorlarına dair elimizde çok az kaynak olması sebebiyle de bu eserin kıymeti bir o kadar artmaktadır. Roma İmparatorluğu’nun ünlü imparatorlarının hüküm devam ettiği bir dönem olmasıyla da eşsiz bir çalışmadır.
Renkli, ilgi çekici, skandallarla dolu ve şok edici hayat öyküleri olan Roma imparatorlarına dair bilgilerimiz çoğu zaman kapsamlı sorgulamalara ve araştırmalara muhtaçtır. Çeviriye söz konusu olan meşru ve meşru olmayan on iki imparatora ait hayat öyküleri, yazarı ve verdiği bilgiler son derece muğlak ve şüpheli olan bir eserde ihtiva edilmektedir. Bu imparatorların doğrudan hayatlarına dair başka kaynağımız hemen hemen hiç yoktur; diğer kaynaklar ya günümüze ulaşmamıştır veya imparatorların yaşamları boyuncan ziyade dönemlerini anlatan tarih kitaplarıdır.
Bu ciltte okuyucular Hadrianus, Aelius, Antoninus Pius, Filozof Marcus Antoninus, Verus, Avidius Cassius, Commodus Antoninus, Helvius Pertinax, Didius Iulianus, Septimius Severus, Pescennius Niger, Clodius Albinus gibi Roma imparatorlarının hayatlarına dair çok mühim bilgiler öğrenebilecekler.
“Roma İmparatorları”, özellikle Roma tarihine ilgi duyan herkesin keyifle, şaşkınlıkla ve hiç bitmeyen merak duygusuyla okuyacakları bir eser…
HİTİTLER – TREVOR BYRCE
Anadolu Savaşçıları
Bilinmeyen Bir Dünya İmparatorluğu: Hititler…
Hititler, Geç Tunç Çağı’nda Antik Yakındoğu’nun en büyük askeri gücü hâline nasıl geldiler? Düşmanları karşısındaki zaafları nelerdi? Anayurtları olan ve denizlerle bağlantısı bulunmayan Anadolu’nun ırmaklarının seyrüsefere imkân tanımayışı karşısında ne tür önlemler almışlardı? Nüfuslarının azlığıyla ve kimi zaman ülkelerini kasıp kavuran salgın hastalıklarla nasıl mücadele ediyorlardı? Bu antik imparatorluğun yükselişinin ve göz alıcı başarılarının arkasında hangi güçler yatıyordu?
Antik dünyanın, tarihi üç bin yıldan fazla bir süredir kayıtlardan silinmiş olan ve en gizemli uygarlıklarından biri olarak gösterilen Hititleri olabildiğince canlı ve alışılmadık bir üslupla kitap haline getiren Trevor Bryce, hem Hitit savaşçılarını hem de Hititlerin toplumsal, dinî ve siyasî kültürünü açığa çıkarıyor. Çok sayıda soruya yeni çözümler öneren Bryce, öte yandan Kadeş Muharebesi’nde (MÖ 1274) II. Ramses’i hemen hemen bozguna uğratmayı başaran Hititlerin savaş arabalarını nasıl ustalıkla kullandıkları hususundaki sır perdesini yok ederken, diğer yandan kendilerini panteonlarındaki ibadetlerine adayışlarını masalsı bir dille anlatıyor. Yüzseneler boyunca otoritelerini pekiştirmelerini sağlayan yeni bir diplomatik sistemi nasıl dahice idare ettiklerini geniş bir şekilde biçimde okuyucuya sunuyor. Hititlerin askerlikteki ustalıkları dışında üzerinde durulması gereken bir çok olağanüstü konuya dikkat çeken elinizdeki eserle birlikte Hititlerin dünyasındaki festivallere, inşa ettikleri tapınak ve saraylara konuk olacak; geleneklerini, batıl inançlarını ve işledikleri suçları öğrenecek, kraldan köleye uzanan toplumsal hiyerarşilerini keşfedecek, antik dönem evlilikleri gibi birden fazla enteresan hususta bilgi sahibi olacaksınız.
“Hititler: Anadolu Savaşçıları”, okuyucuyu destansı ihtişamla günlük yaşamın mahremiyeti arasında yolculuğa çıkaran, haritalarla ve resimlerle donatılmış bir tarih ve kültür başyapıtı…
IULIUS CAESAR – PHILIP FREEMAN
Kahramanlık Ve Canilik Arasında Tarihî Bir Efsane: Caesar…
“Iulius Caesar, yaşamına tarihin büyük adamlarının çoğunun yaşamının toplamından daha fazlasını sığdırdı. Philip Freeman kabiliyeti ve duru diliyle bu yoğun yaşamı ayrıntı kısmıyla anlatıyor. Freeman, okuyuculara heyecan verici ve sürprizlerle dolu bir anlatı sunuyor. Bilim insanları bu kitapta hayran olacakları çok şey bulacak, fakat daha da mühimsi Antik Roma konusuna yeni olan okuyucular kitabın sayfalarını büyük bir heyecan, aydınlanma ve merak duygularıyla çevirecekler.” — Anthony Everitt, Augustus ve Cicero’nun yazarı.
“Zarif, bilgi dolu ve insanı okumaya zorlayan Iulius Caesar kapsamlı konular kadar göz alıcı ayrıntı kısmı da içeriyor. Freeman, tarihin en büyük ve en korkunç kişiliklerinden birinin öyküsünü muzafferane bir biçimde anlatıyor. Kleopatra’nın İskenderiye’sini tanıdığı derecede Kelt kabileleri ile ilgili da balakalı olan Freeman, Roma Senatosu ile ilgili adeta içeriden biriymiş gibi özgüvenli bir biçimde yazıyor.”
— Barry Strauss, The Trojan War’ın yazarı ve Tarih ve Klasik Dönem Profesörü, Cornell Üniversitesi
Iulius Caesar’ı tarihin en mühim kişiliklerinden biri yapan özellikleri nelerdi? Onun adı yalnız Roma’da değil Almanya ve uzak Rusya’da bile neden “imparator” sözcüğüyle eş tutuldu? General olarak hangi vasıflara sahipti? Hatip, yazar, strateji ustası bir siyasetçi gibi bir çok kabiliyetini nasıl geliştirdi?
Hem bir kahraman hem de acımasız bir cani olan Iulius Caesar karmaşık bir kişilikti. Son derece cesur ve hırslıydı, şerefe ve gösterişe düşkündü. Uzun süredir eski ihtişamını yitiren soylu bir ailede dünyaya gelmekle birlikte, kurnazca hareket ederek kariyerinde ilerledi. İlk başta rahip olarak başladığı meslek yaşamında Roma’nın en mühim generali oldu. Rakipleriyle ittifaklar kurdu ve zamanı geldiğinde onlardan kurtuldu. Çoğu kez onun etrafında toplanan Roma’nın sıradan halkının sözcülüğünü yaptı. Bunun yanında fetihlerinden muazzam kazançlar elde etti ve bolluk içinde yaşadı. Tarihin en ünlü suikastlarından birinin neticesinde öldürüldü.
Caesar’ın çağdaşları arasında Marius, Sulla ve Pompeius gibi generaller; hatip ve hukukçu Cicero ile Marcus Antonius ve Octavius (ardından Caesar Augustus) gibi Roma’nın en ünlü kişilikleri mevcuttur. Caesar’ın Mısır kraliçesi Kleopatra’yla yaşadığı dillere destan olan aşk bugün hâlâ insanları büyülemeye devam ediyordir.
HANNIBAL – PATRICK HUNT
Roma’nın Büyük Düşmanı
Efsane Ve Gerçek Arasında Tarihin En Gizemli Komutanı…
Hangi Hannibal efsane, hangisi gerçek? MÖ 208 senesinde ünlü Alpleri geçişi nasıl gerçekleşti? Tarihin en dikkat çeken komutanlarından biri olmasının nedenleri nelerdi? Niçin kendisini alt edenlerden daha ünlüdu? Strateji ve taktik dehası mı yoksa kumarbaz ve şanslı mı? Dünya askerî tarihinde Hannibal ve icraatları nasıl yorumlanıyor?
Stanford Üniversitesi’nde beşerî bilimler, arkeoloji, mitoloji ve sanat dersleri veren Patrick Hunt, gençliğinden beri hayal gücünde geniş yer edinen Hannibal efsanesinin peşine düştüğü bu eserini, uzun seneler boyunca üç kıtada onun ayak izlerini takip ederek oluşturdu. Antik kaynaklar ve arkeolojik saha incelemeleri eşliğinde ilerleyen sayfalarda Hannibal’ın müthiş zorluklara karşı verdiği taktiksel karşılıkların değişkenliği ortaya çıkmakta. Bu da binlerce yıllık zamanda Hannibal’in neden büyük bir muamma olduğunu ve hakikatle efsanenin nasıl birbirine karıştığını gözler önüne çıkarıyor.
Kitap, Hannibal’in gençlik dönemiyle ve yemin merasimiyle açılıyor. Hannibal’in sıra sıra geçtiği İspanya, Pireneler ve Alpler arasında yaşanan coğrafi ve iklimsel zorlukların bunun yanında pusular da kitabın heyecanını çok üst düzeyde tutuyor. Alplerin zirvesinden Apeninler ve Arno bataklıklarına, Roma zaferinden Zama Muharebesi’ne doğru adeta bir roman gibi sürükleyici biçimde ilerleyen kitap, Hannibal’ın sürgünüyle ve mirasıyla son buluyor.
Dünya kitap eleştirmenleri tarafından hayranlıkla tarif edilen Hannibal’in Samet Özgüler çevirisiyle tarih okurları için de unutulmaz bulunacağını düşünüyoruz…
BÜYÜK İSKENDER – JONA LENDERING
Uçsuz Bucaksız Bir İmparatorluğun filozof Hükümdarı: Büyük İskender…
“Büyük İskender, antik dünyanın, belki de tüm tarihin en büyük askerî önderiydi. Sadece dört sene içinde, kararlı önderliği, zekâ kokan taktikleri ve sarsılmaz azmi aracılığıyla Pers İmparatorluğu’nu dize getirmişti. Pers tacına el koyan İskender, hâkimiyetini imparatorluğun doğu topraklarına genişletti. Henüz 33 yaşındayken öldüğünde, yeni fetihler tasarlamakla meşguldü. Kurduğu imparatorluk pek uzun ömürlü olmasa da, İskender’in karizmatik genç dünya fatihi imajı, kendinden sonra gelen hükümdarlara ilham kaynağı, kimi zaman da yılgınlık sebebi olmaya devam etti.”
Jeremy Black
Makedonya, Yunanistan ve Pers İmparatorluğu, dünya tarihinin en gizemli coğrafyalarına ev sahipliği yapmıştır. Bu üç imparatorluktan ilki, İskender’in veliahd olarak dünyaya gözlerini açtıği Makedonya’dır. Yunanistan’a İskender’in babası Philippos hükmetmiştir. Dünya savaş tarihinin en korkutucu ordusuna sahip Persleri ise İskender fethetmiştir.
İskender, 11 Haziran 323 tarihinde Babil’de öldüğünde yalnızca 33 yaşındaydı. Ardında bıraktığı imparatorluk Nil Nehri’nden Himalaya’ya, Balkanlar’dan Hint Okyanusu kadar uzanıyordu. Lakin devlet idaresindeki bazı tutumları, imparatorluğunda sonradan çok oldukça önemli değişim ve dönüşüm yaratmıştır. İnsanlığı Yunanlar ve barbarlar olarak sınıflandırması, Persleri hem seçkin ağır süvari birliği hetairoi’ye hem de Avrupalı ordusuna dâhil etmeyi düşünmesi, onları yüksek mevkilere atayarak imparatorluk yönetiminde söz sahibi olmalarını sağlaması imparatorluk felsefesinin hemen hemen yeniden kurulmasına neden olmuştur.
Tarihçi Jona Lendering, Büyük İskender adlı bu roman tadındaki kitabında; kişiliğiyle, savaştığı ordularla, iletişimde olduğu devletlerle ve tüm felsefesiyle İskender’in yaşamını anlatıyor. Antikçağ Yunan hikâyelerinden, Babil hükümdarlık kayıtlarından, İran kökenli belgelerden yararlanarak önceden benzeri görülmemiş bir biyografik eser sunuyor.