Ders Kitapları

Amcanın Rüyası (Düşü) pdf indir

Amcanın Rüyası (Düşü) pdf indir, kitap sever takipçilerimiz için  Amcanın Rüyası (Düşü) pdf indir başlığı altında özetini verelim istedik. Amcanın Rüyası (Düşü) pdf indir detaylı kitap özeti yazımızda..

Amcanın Rüyası (Düşü) pdf indir

İhtiyar ve hasta, makyajla kendisini gizlemeye çalışan, eğlence düşkünü bir prens. Asaletine ve parasına sahip olma hırsıyla prensle evlenmeye veya kızlarını ona vermeye çalışan, bu sayede sosyeteye karışma hayalleri ufak bir kent burjuvazisi. Dostoyevski keskin gözlem gücünü bu sefer Çarlık Rusyası’na yöneltiyor. İnsanların değerlerinin sahip oldukları köylüler ve toprakla ölçüldüğü kıyıcı ortamın canlı eleştirisi.

“Yazar olarak birden fazla kusurum olduğunu biliyorum. Çünkü ilk kez ben kendim, hiç hoşnut değilim kendimden. Kendi kendimi tarttığım bazı anlarda, çoğu kez, sözcüğün tam anlamıyla, anlatmak istediğimin fakat yirmide birini arılattığımı, belki de hiç anlatamadığımı gördüğüme inanmalısınız. Beni kurtaran şey, Tanrının bir gün bana o kadar güç ve esin göndereceği ve benim de kendimi daha noksansız anlatabileceğim, kısacası, yüreğimdeki ve hayal gücündeki her şeyi ortaya koyacağım hususunda beslediğim alışılmış umut’tur.”

-Dostoyevski-

“İnan bana, her yerde çalışma, hem de korkunç bir çalışma gerekli. İnan bana, Puşkin’in hafıf ve ince bir şiiri, Puşkin aracılığıyla uzun uzun düzeltilip işlendiği için bir çırpıda yazılmış gibi durmaktadır. Kolayca yazılmış hiçbir şey olgun değildir.”

İnceliklerle dolu, insanın ruhsal yapısına büyük bir ustalıkla sokulan dünyanın en büyük romancılarından biri sayılan “Dostoyevski”nin bir kitabını paylaşmak istedik. Nihal Yalaza Taluy’un Rusça aslından Türkçeye çevirdiği “Amcanın Düşü”nü, “Dostoyevski”nin başka romanları izleyecek.

Amcanın Rüyası (Düşü) özeti

Mordasov’un en ileri gelen kadınlarından birinin Marya Aleksandrovna Moskaleva olduğu tartışmasızdır. Duruşunda bir başkasına ihtiyacı olmak şöyle dursun, adeta herkesin ona ihtiyacı varmış gibi bir eda mevcuttur. Bu nedenle de,açıkça söylemek gerekirse pek seveni yoktur; hatta çoğu kimse ondan nefret eder, ama öte yandan da ölesiye korkarlar. Marya Aleksandrovna’nın istediği de budur zaten. Dedikoduya o kadar meraklıdır ki, dedikodusuz bir günün gecesinde gözüne uyku girmez.

Buna rağmen takındığı tavra bakan hiç kimse onun Mordasov’un bir numaralı dedikoducusu olduğunu aklına bile getirmez. Tam aksine onun karşısında bütün söylentiler yok olur, dedikoducular onun yanında sus pus olup, ne söyleyeceklerini şaşırırlar. Onun olduğu mecliste konuşmalar hemen daha ciddi konulara kayar.

Marya Aleksandrovna,Mordasov’un ileri gelenleri ile ilgili o kadar gizli kaynaklara sahiptir ki, eğer onları yayacak olsa, şehir Lizbon depremine uğramış gibi olur hemen hemen. Ama Marya Aleksandrovna öyle laf taşıyan türden bir kadın değildir.Daha çok alay etmek maksadıyla yapılıyor olsa da, Marya Aleksandrovna’yı bazı bakımlardan Napolyon’a benzetenler oluyor. Ama ben yapacağım kıyaslamanın bütün enteresanlığını kabul etmekle birlikte şöyle safça bir soru sormaktan kendimi alamayacağım:

Napolyon’un alabildiğine yükseldikten sonra başının neden döndüğünü söyler misiniz bana?… Hanedanı tutanlara göre, kral soyundan olmayan Napolyon bir centilmen bile değildi. Bu nedenle çıktığı yükseklikten ürkmüş, kendisine asıl yakışan yer ve mevki hatırlamıştı. Bu varsayım belki de eski Fransız saraylarının göz alıcı şakalerinden biridir ama ben,haddim olmayarak, şunu soracağım:

Amcanın Rüyası (Düşü) pdf indir

 

Related Articles

Back to top button