DGS Kitapları

Ölü Canlar – Nikolay Vasilyeviç Gogol PDF indir

Ölü Canlar – Nikolay Vasilyeviç Gogol, pdf kitap bölümümüzde Kasım 2012 senesinde kaleme alınan Ölü Canlar – Nikolay Vasilyeviç Gogol kitabını sizlerle paylaştık. Ölü Canlar – Nikolay Vasilyeviç Gogol kitabının detayları..

Ölü Canlar – Nikolay Vasilyeviç Gogol – Özeti

Ölü Canlar – Nikolay Vasilyeviç Gogol

Ölü Canlar – Nikolay Vasilyeviç Gogol

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Kasım 2012
Eklenme: Mayıs 29th, 2018
Dil: Türkce
Sayfa: 484
Yazar: Nikolay Vasilyeviç Gogol
1.763

Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852): Ukrayna’da, orta halli toprak sahibi bir ailede dünyaya gözlerini açtı. Çocukluğunu etkileyen köy yaşamı ve Kazak gelenekleri eserlerine yansıdı, Ukrayna halk kültürünün ögeleriyle işlenmiş öyküler yazdı. Mizah anlayışı, gerçekçi tutumu ve canlı anlatımıyla Rus edebiyatında önemli bir yeniliğin öncüsü oldu. Bu yenilik, Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları, Petersburg Öyküleri ve Mirgorod Öyküleri’nde mizahın bunun yanında yaşam karşısında karamsarlık ve dünyanın kötülüğü üzerine düşünceleriyle şekillendi. Müfettiş adlı oyununda yozlaşmış bürokratları acımasızca alaya aldı. Gogol, Ölü Canlar adlı romanıyla 19. yüzyıl Rusyası’nda toplumsal düzenin ve bireylerin eleştirisini eşsiz bir başyapıt olarak ortaya koymuştur.

Rusyanın N… kentinin merkezindeki büyük hana bir yolcu bi hayli güzel, ufak, yaylı bir araba ile gelir. İlk etapta bu kimsenin ilgisini çekmez. Gelen şahıs Pavel İvanoviç ÇİÇİKOV’dur. Kendisini danışman, çiftlik sahibi ve iş için yolculuk eden biri olarak tanıtır. Tez elden kentin ileri gelenleriyle tanışır: Vali, polis memuru, yargıç, savcı, çiftlik sahipleri vs. ve gittiği her yerde kendini görgülü bir salon adamı olarak gösterir; konusu ne olursa olsun her konuşmada canlı, ilgi uyandırıcı sözler söyler.
Her gün akşam toplantılarına, yemeklere gider hoş vakit geçirir. Sıra kent dışı ziyaretlere geldiğinde ise işe önce çiftlik sahibi Manilov ile Sobakeviç’ten başlar. Önce Manilov’un çiftliğine gider. Manilov ailesi üzerinde çok iyi izlenimler bırakır. Yemekten sonra çalışma odasına geçip iş konularında konuşmaya başlarlar. Çiçi ilk kez Mani’a kaç tane kölesi olduğunu, en son sayımı hükümete ne zaman verdiğini, kaç kölenin öldüğü gibi sıradan sorular sorar. Lakin o kadar çok ölen olmuştur ki Mani bile sayısını kahyadan öğrenir. Lakin Çiçi bunların listesini isteyince ortalık birden gerginleşir ve M bunu niçin istediğini sorar. Ç ne diyeceğini şaşırır ve fakat “Köylü satın almak istiyorum.” diyebilir. Daha sonra toparlayarak ölmüş olan köleleri almak istediğini söyler.

Ç’un aldığı köleler şehirde günün konusu olur. Köylülerin başka bir yere götürülüp yerleştirilmesinin karlı bir iş olmadığı üstüne birden çok yorumlar yapılır, birden çok düşünceler, görüşler ileri sürülür. Kimi de, Ç’un köylülerine egemen olan başkaldırma ruhunun kökünden kazınması için başvurulacak çareleri sayıp döktüler. Bu düşünceler çeşit çeşitti. Bir kısmı, son kerte zor ve baskı kullanılması gereğini ileri sürüyor, bir kısmı ise tam tersine merhametli davranmayı öğütlüyordu. Posta müdürü ise Ç’a kutsal bir görev düştüğünü O’nun bir çeşit “baba” yerinde olduğunu, hatta köylülerini eğitimden yararlandırmasını dile getiriyor bu sırada Lancaster’in tavsiye ettiği karşılıklı eğitim sistemini övüyordu.
Kentteki bireylerin tümü iyi kalpli, konuksever insanlardır. Onlarla birlikte yemek yiyen veya Whist oynayan biri hemen dostları olup çıkar. Hele bu kişi Ç gibi iyi huylu terbiyeli, kendini sevdirmenin büyük gizini bilen biri olursa. Ç şehirde o kadar beğenilmiştir ki bir türlü ayrılıp gitmenin yolunu bulamaz. Her zaman “bizimle bir haftacık daha kalın, Pavel İvanoviç” gibi sözlerle karşılaşır. Kısa olaraksı şehirde el üzerinde tutulur. Ama kentin bayanları üzerinde bıraktığı etki çok daha kuvvetli, çok daha enteresandır.
Ç’un baloya gelişi büyük mutluluk uyandırır. Bütün gözler O’na çevrilir ve herkes O’nun yanına toplanır. Herkese, her sorulana yanıt yetiştirir.Bayanlar yerini alır almaz “Acaba yüzlerinden, gözlerinden mektubu yazanın kim olduğunu anlayabilir miyim? diyerek onları süzmeye başlar. Lakin hiçbirinde böyle bir yüz ifadesi yoktur. Ç O’nu bulmaya kararlıdır. Bayanlarla sohbeti koyulaştırır. Lakin tam o sırada, kötü bir sürpriz; Nozdriev salona girer. Ç’un çok aptal bir insan olduğunu çünkü ölü can aldığını haykırır. Önce insanlar pek aldırış etmezler. Lakin bu hikaye kulaktan kulağa yayıldıkça insanlar itibar etmeye başlarlar. Olay o kadar yayılır ki herkes Ç’un valinin kızını kaçırmak için bunu yaptığını düşünmeye başlarlar. Lakin her iki olay içinde hiçbir bağlantı kuramazlar. Sonunda şehirde iki parti kurulur. Erkekler partisi ve kadınlar partisi. Erkekler, yalnızca ölü canlarla; kadınlar ise yalnızca valinin kızının kaçırılmasıyla ilgilenirler. Kısa olaraksı bütün kent olayı çözmek için seferber olur. Bunun yanı sıra Ç hasta olduğu için evden dışarı çıkamaz ve olaylardan haberdar olamamıştır. Dışarı çıktığında ise bütün bireylerin ona karşı tavırları değişmiştir. Kısa sürede hadiseleri öğrenir. Buna canı sıkılır ve kenti terk eder …
Ç günler sonra Rusya’nın uçsuz bucaksız topraklarında dolaşırken cennet bahçelerini andıran çiftlikten gözünü alamaz ve çiftlik sahibi ile tanışmak için evine gider. Çiftlik sahibi Tientietnikov’dur. Okulu bitirdikten sonra bir süre memurluk yapar, müdürünün üstlerine farklı, astlarına farklı davranışı onu çileden çıkarır ve dayanamayıp ona hakaretlerde bulunur. Böylelikle işine son verilir. Tekrar çiftliğine dönerek aldığı eğitimle köylüsünü eğitip daha fazla verim elde etmek için çabalar. Köylüsüne toprak vererek hem kendisi için hem de çiftlik için çalışmasını sağlar. Onlara olabilecek olduğunca iyi davranır, daha fazla boş zaman sağlar. Lakin gün geçtikçe verimin düştüğünü, köylünün davranışının değiştiğini fark eder. Zamanla iyice sıkılır. Her şeyden elini eteğini çeker. İşte tam bu sırada Ç’la tanışır ve bir süre kendisiyle kalmasını ister. Ç bunu kabullenerek tez elden çevre çiftlikleri gezerek çiftlik sahipleri ile tanışır. Ölü canlar satın alır. Tek hayali bir çiftlik sahibi olmaktır. Gittiği yerlerde çiftlik sahiplerinin eğitimli ve işten anlayan insanlar oldukları gözünden kaçmaz. Söylenenleri bir bir aklında tutar bu konular üzerinde geceler süren tartışmalara girer. Konuşmaların çoğu Köylünün eğitilmesi ve bilimsel metotlarla tarımın geliştirilmesi üzerinedir.
Bunun yanı sıra Ç ölü can almaya devam eder. Lakin bunları yaşıyor gibi göstermeyi de unutmaz. Ç bu yolculuktan çok karlı çıkmıştır. 300 bin Ruble kadar para biriktirmiştir. Lakin yaptığı kanunsuz işler maliye memurlarına, valiye ve hatta prense kadar gitmiştir. Prens aracılığıyla hapse atılır. Arkadaşı Murazov ona yardım edeceğini söyler fakat bunun karşılığı olarak bütün kötü alışkanlıklarından vazgeçmesini ister. Ç isteği kabul eder. Prens ise hiç istemediği halde Murakov’u kıramaz ve Ç’u serbest bırakır. Lakin tüm ülkeyi saran bir hastalık gibi rüşvet, ahlaksızlık ve dolandırıcılık almış başını gitmiştir.
Genel vali tüm memurları toplantıya çağırarak bu durumu gündeme getirir. Tüm bireylerin bu alışkanlıklardan vazgeçmesini, aksi taktirde bostancı escort birden çok birinin işten atılacağını ve durumun Çar’a bildirileceğini söyler. Vali kelimelerini şöyle bitirir. “Sahteciliğin hiçbir ceza, önlem ve yaptırım ile ortadan kaldırılamayacağını bilirim. Çünkü sahteciliğin kökleri ruhumuzun ta derinliklerine kadar sokulmuş ve rüşvet alma, olağan bir hak durumuna girmiştir. Düşman karşısında nasıl bostancı escort bayan silaha sarılmışsak, namussuzluk ve sahteciliğe karşı da ayaklanmamız gerektiğini herkes anlamadıkça kötülükleri ortadan kaldırmamıza olanak yoktur …”
Eğer Ç’un kişiliğinin ahlak yönü sorulursa; erdemli ve kusursuz bir kahraman olmadığı açıkça anlaşılır. Lakin O “İşini Bilen” biri diyebiliriz. Kolay yoldan mal edinme ve kazanç hırsı çoğu insana göre kusurdur ve saygıdeğer işlerden sayılmaz.

(Tanıtım Bülteninden)

Bir önceki yazımız olan Aşk Köpekliktir – Ahmet Ümit başlıklı kitabımızda Aşk Köpekliktir ekitap indir, Aşk Köpekliktir ekitap oku ve Aşk Köpekliktir pdf indir ile ilgili bilgiler verilmektedir.

 

Related Articles

Back to top button