Onomastik Çerçevede Osmanlı Kuruluş Dönemi Tarihi pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde 1356 sayfadan oluşan Onomastik Çerçevede Osmanlı Kuruluş Dönemi Tarihi kitabı Karton Kapak olarak çıkarılmıştır. Vatan Özgül tarafından kaleme alınan Onomastik Çerçevede Osmanlı Kuruluş Dönemi Tarihi isimli kitap TÜRKÇE dilinde ve 21 x 30 cm ebatındadır. Onomastik Çerçevede Osmanlı Kuruluş Dönemi Tarihi kitabını 9786257530026 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Onomastik Çerçevede Osmanlı Kuruluş Dönemi Tarihi pdf oku indir.
Onomastik Çerçevede Osmanlı Kuruluş Dönemi Tarihi pdf indir
“Haklı ve dürüst olduğunu iddia eden insan, her an tehlikeye atılabilir”
(Thukydides; MÖ. 460-400)
“Tarih bilinci olmayan toplumlar benliklerini yitirir ve diğer toplumlara yem olurlar”
“Acaba Akdeniz’in kaybolmuş olan eski medeniyetleriyle Türklerin alakası nedir? Türklerin cihan tarihinde ve medeniyet aleminde rolleri nedir?”
“Türkler bir aşiret olarak Anadolu’da imparatorluk kurmuş olamaz. Bunun başka türlü bir izahatı olmalıdır. Tarih bilimi bunu görülmektedirmalıdır”
“Tarih tezi olgunlaştı. Onun üzerinde yürümek, durmadan çalışmak lazımdır. Bazı imansızlar olabilir, bunlar yol kesenlere benzer, aldırmayınız”
(Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK)
“İlk Osmanlı devletini hepsiyla yeniden ele almak lazım”
“Şimdiye kadar yazılan bütün şeyleri bir tarafa atacaksınız, yeni baştan yazacaksınız”
“Osman Gazi tarihini yeni baştan yazmak lazım”
(Halil İnalcık)
Bu kitap, onomastik bilimi üzerinden tarihsel metinlerin irdelenmesine yönelik yöntem önerisi sunan, farklı isim çeşitlerini, onomastiklerin doğasını ve tarihsel analizler sırasında onomastiklerin ne biçimde ele alınması gerektiğine yönelik ilkeleri ve sınır koşulları ortaya koyan ilk eser niteliğindedir. Özellikle de kişi adları (antroponomlar) ve kavim adları (etnonimler) hususunda ortaya konmuş kapsamlı bir çalışmadır. Ortaya konan özgün yöntem, dil-tarih-coğrafya/topoğrafya konusuna verilen önemle birlikte literatürde önceden yararlanılmamış bir çok kaynak kullanılarak, Osmanlı kuruluş dönemi paradigması çözümlenmektedir. Bu çerçevede, 13. yüzyıl Anadolu tarihi de geniş bir şekilde biçimde ele alınmaktadır. Paradigmada Osmancık imlasıyla da anılan Osman Bey’in kökeninin; tarih sahnesinde kendini “devlet kurma ve yönetme geleneği”yle gösteren, Herodot tarafından özellikle göçebe Türkî kavimlerden ayrıştırmak maksadıyla “Asil ÇİKler” olarak tanımlanan yerleşik/medeni/uygar Türkî kavme dayandığı ve dahası Osmancık’ın ailesinin Mengücikler diye bilinen aile ile aynı aile olduğu saptanmaktadır. Orhan Bey ile devam edecek olan Osmanlı hanedanının, daha doğrusu Orhan Bey’in atalarının ise göçebe bir Türkî kavim olan Kimek-BAYAT boyuna mensup olduğu, Orhan Bey’in Osmancık’ın bedenen oğlu olmadığı ama onu büyüten birinin Osmancık olduğu, Osmancık’ın bedenen oğlunun ise Bursa fatihi Balabancık olduğuna yönelik, kalıplaşmış bilgilerden veya iddialardan bi hayli farklı ve enteresan sonuçlar ortaya konmaktadır. Osmancık’ın Gök Türk – Uygur dönemi öncesindeki atalarının Sasani hanedanına dayandığı, Sasani hanedanının ve onları önceleyen zamanlardaki diğer devlet kuran hanedan silsilesinin de ÇİK adlı Türkî kavimden geldiği, gözler önüne serilmektedir. Bu çerçevede; alakalı tarihsel sürecin temelini teşkil eden Ön Türk tarihi, derinlemesine irdelenmektedir. Aynı bağlamla alakalı olduğu yine kitap içinde saptanan Antik Mısır, Antik Yunan, İon/İyon, Lidya ile Etrüsk medeniyetlerinin ve kronolojik açıdan onları önceleyen Atlantis’in de ÇİKler tarafından kurulduğu ortaya konmaktadır. Sadece alakalı tarihsel şahsiyetlerin değil, Anadolu irfan geleneğinde adı bilinen bir çok ünlü manevi önderin sosyal tarihe yansımış kimlikleri ve yaşantıları da deşifre edilmektedir. Osmancık ve ailesinin manevi yönelimleri ve kuruluş döneminin başat manevi ekolü olması yönünden, bunun bunun yanında Alevî-Bektaşî irfan geleneğinin temelini de oluşturan Babaîlik ile ilgili da geniş bir şekilde bilgiler aktarılmaktadır.
(Thukydides; MÖ. 460-400)
“Tarih bilinci olmayan toplumlar benliklerini yitirir ve diğer toplumlara yem olurlar”
“Acaba Akdeniz’in kaybolmuş olan eski medeniyetleriyle Türklerin alakası nedir? Türklerin cihan tarihinde ve medeniyet aleminde rolleri nedir?”
“Türkler bir aşiret olarak Anadolu’da imparatorluk kurmuş olamaz. Bunun başka türlü bir izahatı olmalıdır. Tarih bilimi bunu görülmektedirmalıdır”
“Tarih tezi olgunlaştı. Onun üzerinde yürümek, durmadan çalışmak lazımdır. Bazı imansızlar olabilir, bunlar yol kesenlere benzer, aldırmayınız”
(Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK)
“İlk Osmanlı devletini hepsiyla yeniden ele almak lazım”
“Şimdiye kadar yazılan bütün şeyleri bir tarafa atacaksınız, yeni baştan yazacaksınız”
“Osman Gazi tarihini yeni baştan yazmak lazım”
(Halil İnalcık)
Bu kitap, onomastik bilimi üzerinden tarihsel metinlerin irdelenmesine yönelik yöntem önerisi sunan, farklı isim çeşitlerini, onomastiklerin doğasını ve tarihsel analizler sırasında onomastiklerin ne biçimde ele alınması gerektiğine yönelik ilkeleri ve sınır koşulları ortaya koyan ilk eser niteliğindedir. Özellikle de kişi adları (antroponomlar) ve kavim adları (etnonimler) hususunda ortaya konmuş kapsamlı bir çalışmadır. Ortaya konan özgün yöntem, dil-tarih-coğrafya/topoğrafya konusuna verilen önemle birlikte literatürde önceden yararlanılmamış bir çok kaynak kullanılarak, Osmanlı kuruluş dönemi paradigması çözümlenmektedir. Bu çerçevede, 13. yüzyıl Anadolu tarihi de geniş bir şekilde biçimde ele alınmaktadır. Paradigmada Osmancık imlasıyla da anılan Osman Bey’in kökeninin; tarih sahnesinde kendini “devlet kurma ve yönetme geleneği”yle gösteren, Herodot tarafından özellikle göçebe Türkî kavimlerden ayrıştırmak maksadıyla “Asil ÇİKler” olarak tanımlanan yerleşik/medeni/uygar Türkî kavme dayandığı ve dahası Osmancık’ın ailesinin Mengücikler diye bilinen aile ile aynı aile olduğu saptanmaktadır. Orhan Bey ile devam edecek olan Osmanlı hanedanının, daha doğrusu Orhan Bey’in atalarının ise göçebe bir Türkî kavim olan Kimek-BAYAT boyuna mensup olduğu, Orhan Bey’in Osmancık’ın bedenen oğlu olmadığı ama onu büyüten birinin Osmancık olduğu, Osmancık’ın bedenen oğlunun ise Bursa fatihi Balabancık olduğuna yönelik, kalıplaşmış bilgilerden veya iddialardan bi hayli farklı ve enteresan sonuçlar ortaya konmaktadır. Osmancık’ın Gök Türk – Uygur dönemi öncesindeki atalarının Sasani hanedanına dayandığı, Sasani hanedanının ve onları önceleyen zamanlardaki diğer devlet kuran hanedan silsilesinin de ÇİK adlı Türkî kavimden geldiği, gözler önüne serilmektedir. Bu çerçevede; alakalı tarihsel sürecin temelini teşkil eden Ön Türk tarihi, derinlemesine irdelenmektedir. Aynı bağlamla alakalı olduğu yine kitap içinde saptanan Antik Mısır, Antik Yunan, İon/İyon, Lidya ile Etrüsk medeniyetlerinin ve kronolojik açıdan onları önceleyen Atlantis’in de ÇİKler tarafından kurulduğu ortaya konmaktadır. Sadece alakalı tarihsel şahsiyetlerin değil, Anadolu irfan geleneğinde adı bilinen bir çok ünlü manevi önderin sosyal tarihe yansımış kimlikleri ve yaşantıları da deşifre edilmektedir. Osmancık ve ailesinin manevi yönelimleri ve kuruluş döneminin başat manevi ekolü olması yönünden, bunun bunun yanında Alevî-Bektaşî irfan geleneğinin temelini de oluşturan Babaîlik ile ilgili da geniş bir şekilde bilgiler aktarılmaktadır.
Onomastik Çerçevede Osmanlı Kuruluş Dönemi Tarihi kitap özeti
Onomastik Çerçevede Osmanlı Kuruluş Dönemi Tarihi pdf oku
Onomastik Çerçevede Osmanlı Kuruluş Dönemi Tarihi Pdf indir
