Çocuk Kitapları
Mercimek Çorbası Anlatıyor Pdf indir
Mercimek Çorbası Anlatıyor pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde TÜRKÇE sayfadan oluşan Mercimek Çorbası Anlatıyor kitabı 112 olarak çıkarılmıştır. Pelin Ossmann tarafından kaleme alınan Mercimek Çorbası Anlatıyor isimli kitap 9786257343220 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatındadır. Mercimek Çorbası Anlatıyor kitabını 21.02.2022 numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. Mercimek Çorbası Anlatıyor pdf oku indir.
Mercimek Çorbası Anlatıyor pdf indir
“Öyle tenceresinde kaynayıp buzdolabının bir köşesinde saklanan çorbalardan değilim ben. Yüzlerce senedir, yüz binlerce çocukla arkadaş olan mercimek çorbasıyım. Arkadaşlık kurduğum hiçbir çocuğu da unutmadım şimdiye kadar.”
İşte karşınızda büyük ufak herkesin sevgilisi, her sofranın biriciği mercimek çorbası! Üstelik çok da konuşkan, anlatıyor da anlatıyor… Dostluk yaptığı çocuklar, konuk olduğu evler, lokantalar, şenlendirdiği yolculuklar, okullar… Hazırsak şimdi hepimize bol kepçe neşe dağıtacak. Bizi çiçeği burnunda dünyalarla tanıştıracak, birleştiğimiz yolları bize hatırlatacak.
KİTAPTAN
Kış günü. Akşam yemeğindeyiz. Annem mutfaktan makarnayı almaya gitti. Ablamın kulağına eğildim ve büyük sırrımı dile getirdim. Neden yaptım bilmiyorum. Aklımda yoktu ona söylemek, ağzımdan kaçıverdi. Şimdi yetiştirir bizimkilere. Al işte:
“Baba, biliyor musun, Baran mercimek çorbasıyla arkadaş olmuş!”
Babam anlamadı neyse ki. Gözü televizyonda. Ama annem elindeki servis kaşığıyla donakaldı. Sadece kirpikleri kırpışıyordu,
“Nasıl yani? Konuşuyorlar mı?”
“Benim Küçük Kartalım yapmaz öyle şeyler” diye mırıldandı babam. Tek kelime anlamadığı halde, geldi kuruldu konuşmanın orta yerine. Annemin şaşkınlığı geçince ablama çıkıştı,
“Ne var bunda büyütecek kızım? Sen de kardeşinin yaşındayken oyuncak pandanla konuşurdun, unuttun mu? Kocaman, yumuşacık bir pandaydı. Adı gelmedi şimdi aklıma.”
Ablam çattı kaşlarını,
“Kartopu.” “Evet evet, hatırladım. Kartopuydu adı.”
“Ama Kartopu başka. O benim arkadaşımdı. Baran tabağındaki çorbayla konuşuyor. Çorbadan arkadaş olmaz.”
Boğazımda bir öfke yumağıyla anneme baktım. Benden yana çıktı, “Neden olmasın? Benim kuzenim Erdem amcayı tanıyorsunuz. O da battaniyesiyle arkadaş olmuştu ufakken. Ailede herkes gülerdi haline, o aldırmazdı. Kimseyi umursamadan senelerca yanında taşıdı battaniyesini. Tatillere bile götürdü.”
“Sonra ne oldu?” diye sordum. Merak etmiştim.
***
O benim işte! Bildiğiniz mercimek çorbası. Sizin evinizde de sürekli olarak pişirilen, her yaştan insanın tadını sevdiği, aileden biri bildiği mercimek çorbası. Yüzlerce kez gördünüz beni sofranızda. Kaşıkladınız, yudumladınız, yuttunuz, sindirdiniz. Kimbilir kaç kere sizin de içinizi ısıttım, karnınızı doyurdum.
Çok severim çocukların tabaklarında olmayı. Çocuklar değerimi büyüklerden iyi bilirler. Anne sütünden sonra tattıkları ilk lezzet çorbadır bu dünya çapında. Her öğün içseler bıkmazlar, yakınmazlar. “Anne, ben yalnızca çorba isterim!”
“Bir tabak daha isterim!”
“Ispanak yerine çorba pişirsene anne!”
Çocuklar bayılırlar çorbalara. Hele de bana! Mercimek çorbasına! Anılarım, çocuklardan duyduğum güzel cümlelerle doludur. Her gün birlikte olsak sıkılmayız birbirimizden. Ama bu akşam gerçekten üzgünüm. Küçük Kartal Baran, sırrımızı ablasına fısıldadı ve bu yüzden de canı çok sıkıldı.
Kimsenin incinmesini istemem. Baran’ın o minicik gözyaşı üzerime damladığında şaşırdım ne yapacağımı. Çorba değil de kuş olmak, uçup gitmek geldi içimden.
İşte karşınızda büyük ufak herkesin sevgilisi, her sofranın biriciği mercimek çorbası! Üstelik çok da konuşkan, anlatıyor da anlatıyor… Dostluk yaptığı çocuklar, konuk olduğu evler, lokantalar, şenlendirdiği yolculuklar, okullar… Hazırsak şimdi hepimize bol kepçe neşe dağıtacak. Bizi çiçeği burnunda dünyalarla tanıştıracak, birleştiğimiz yolları bize hatırlatacak.
KİTAPTAN
Kış günü. Akşam yemeğindeyiz. Annem mutfaktan makarnayı almaya gitti. Ablamın kulağına eğildim ve büyük sırrımı dile getirdim. Neden yaptım bilmiyorum. Aklımda yoktu ona söylemek, ağzımdan kaçıverdi. Şimdi yetiştirir bizimkilere. Al işte:
“Baba, biliyor musun, Baran mercimek çorbasıyla arkadaş olmuş!”
Babam anlamadı neyse ki. Gözü televizyonda. Ama annem elindeki servis kaşığıyla donakaldı. Sadece kirpikleri kırpışıyordu,
“Nasıl yani? Konuşuyorlar mı?”
“Benim Küçük Kartalım yapmaz öyle şeyler” diye mırıldandı babam. Tek kelime anlamadığı halde, geldi kuruldu konuşmanın orta yerine. Annemin şaşkınlığı geçince ablama çıkıştı,
“Ne var bunda büyütecek kızım? Sen de kardeşinin yaşındayken oyuncak pandanla konuşurdun, unuttun mu? Kocaman, yumuşacık bir pandaydı. Adı gelmedi şimdi aklıma.”
Ablam çattı kaşlarını,
“Kartopu.” “Evet evet, hatırladım. Kartopuydu adı.”
“Ama Kartopu başka. O benim arkadaşımdı. Baran tabağındaki çorbayla konuşuyor. Çorbadan arkadaş olmaz.”
Boğazımda bir öfke yumağıyla anneme baktım. Benden yana çıktı, “Neden olmasın? Benim kuzenim Erdem amcayı tanıyorsunuz. O da battaniyesiyle arkadaş olmuştu ufakken. Ailede herkes gülerdi haline, o aldırmazdı. Kimseyi umursamadan senelerca yanında taşıdı battaniyesini. Tatillere bile götürdü.”
“Sonra ne oldu?” diye sordum. Merak etmiştim.
***
O benim işte! Bildiğiniz mercimek çorbası. Sizin evinizde de sürekli olarak pişirilen, her yaştan insanın tadını sevdiği, aileden biri bildiği mercimek çorbası. Yüzlerce kez gördünüz beni sofranızda. Kaşıkladınız, yudumladınız, yuttunuz, sindirdiniz. Kimbilir kaç kere sizin de içinizi ısıttım, karnınızı doyurdum.
Çok severim çocukların tabaklarında olmayı. Çocuklar değerimi büyüklerden iyi bilirler. Anne sütünden sonra tattıkları ilk lezzet çorbadır bu dünya çapında. Her öğün içseler bıkmazlar, yakınmazlar. “Anne, ben yalnızca çorba isterim!”
“Bir tabak daha isterim!”
“Ispanak yerine çorba pişirsene anne!”
Çocuklar bayılırlar çorbalara. Hele de bana! Mercimek çorbasına! Anılarım, çocuklardan duyduğum güzel cümlelerle doludur. Her gün birlikte olsak sıkılmayız birbirimizden. Ama bu akşam gerçekten üzgünüm. Küçük Kartal Baran, sırrımızı ablasına fısıldadı ve bu yüzden de canı çok sıkıldı.
Kimsenin incinmesini istemem. Baran’ın o minicik gözyaşı üzerime damladığında şaşırdım ne yapacağımı. Çorba değil de kuş olmak, uçup gitmek geldi içimden.