Derviş ve Sinha Mehmet Ali Bulut Hayat Yayınları Pdf indir
Derviş ve Sinha Mehmet Ali Bulut Hayat Yayınları Pdf indir, kitap sever takipçilerimiz için Derviş ve Sinha Mehmet Ali Bulut Hayat Yayınları Kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. Hayat Yayınları aracılığıyla çıkarılan Derviş ve Sinha Mehmet Ali Bulut Hayat Yayınları Kitabı 349 Sayfa sayfadan bir araya gelmektedir. 2. Hamur Kağıt baskı ile çıkan Derviş ve Sinha Mehmet Ali Bulut Hayat Yayınları kitabı 13.50×21.00 cm‘dir. 2019 nolu ISBN numarasına sahip Derviş ve Sinha Mehmet Ali Bulut Hayat Yayınları kitabının yazarı Mehmet Ali Bulut. Derviş ve Sinha Mehmet Ali Bulut Hayat Yayınları PDF indirebilirsiniz.
Derviş ve Sinha Mehmet Ali Bulut Hayat Yayınları Kitabı Pdf indir
Ecel geldi mi ondan kurtulmak için verilecek hiçbir çaba fayda vermez. -Beydeba Saçı sakalı uzamış adam otobüsten indiğinde şaşkındı. Avare bir gezgin gibi, uzun uzun çevresine bakındı. Hiçbir yüzün ona tanıdık gelmemesi, içindeki yalnızlık duygusunu daha bir derinleştirdi. Rüyasında gördüğü yeri yeniden hatırlamaya çalıştı… Acaba orayı gördüğü gibi mi bulacaktı yoksa hiç beklemediği bir atmosferle mi karşılaşacaktı burada? Rüyasında gördüğü yer çok yeşillikti. Burası Uçmak demişlerdi. Manzara adeta bir tabloyu andırıyordu. Oldum olası yeşili ve yeşilliği, ormanı çok sevdiği için rüyasını iyiye yormuş, bundan hareketle, randevu yerinin güzel bir yer olabileceğini düşünmüştü… Ama rüyada gördüğü gökyüzünün, büyükçe bir odanın kabartmalı tavanını andırıyor olmasına bir anlam verememişti. Herşeye rağmen yine de rüyasını iyiye yormuştu. Lakin bu yorum şimdi onu teselli etmeye yetmiyordu. Çünkü varacağı yer, ne kadar güzel olursa olsun, orada bu aleme veda edecekti. Bildiği her şeyle belki de bir daha karşılaşmamak üzere ilişkisini kesecekti. Oysa hayat muazzam ve karmaşık ilişkiler ummanıydı. Her şeyi geride bırakıp ayrılmak… Pek de kolay sayılmazdı. Nitekim, geride bıraktığı karısını ve çocuklarını daha şimdiden özlemişti. Ama ona, Ayrılık saati geldiğinde ne kadar çok sevgilin varsa o kadar ıstırap çekersin… demişti ta baştan… Ölüm vadisine giden filler gibi mütevekkildi. Omuzları düşmüş, saçları dah abir ağarmıştı. Boğazında peş peşe düğümler sıralanıyor, gözlerine gelen yaşları içine denkleştirmeye çalışan genç adama seslendi: -Delikanlı Uçmak’a nasıl giderim?